Gaziliği kısaca tanımlamak gerekirse,  vatanı uğruna mücadele edip bu uğurda yaralanarak veya sağlıklı bir şekilde sivil yaşama dönen  insanlarımız gazi olarak tanımlanır.

Savaşlara , operasyonlara katılan gazilerimiz o korkunç ölümle yüz yüze kaldıkları  günlerin izlerini ömürleri boyunca taşırlar.

Hiç unutmam bir Kıbrıs Gazisi olan arkadaşım anlatmıştı. Kendisi savaşa katılıp sivil yaşama döndükten sonra, uzun bir dönem yaşamında uyum  sorunu  çekmiş. O günlerde annesi kendisini uykudan uyandırırken düşman geldiğini sanarak yanında siyah olduğunu düşünerek “ davranma” diye bağırdığını anlatırdı.

Yine, Güneydoğuda askerlik yapıp, dağlarda operasyonlara katılan, yanlarında arkadaşları şehit olan veya yaralanan,  teröristlerin ateşine hedef olan askerlerimiz sivil yaşama döndüklerinde  uzun süre  bunalımlı hayat geçiriyorlar, sivil yaşama uyum sağlayamıyorlar. Böyle,  her an ölüm tehlikesi ile yüz yüze olan yerlerde vatani görevlerini tamamlayan askerlerimiz de aslında birer gazidir.

Sayıları her geçen gün azalan Gazilerimizin Derneğini sık sık ziyaret ediyorum .Orada huzur buluyor, anılarını dinliyorum. Gazilerimizi ihmal ediyoruz. Onlara sahip çıkmalıyız Bizler ülkemizde huzur içinde korkusuzca yaşıyorsak şehit ve gazilerimiz sayesindedir.

Atatürk’e Sakarya Savaşı sonrası Gazilik unvanı ve Mareşallik rütbesi verildiği gün olan  19-Eylül’de (bugün) gaziler günü kutlanacak. Tüm  gazilerimizin bu mutlu gününü kutluyorum.

           

UYANALIM  TOPRAKLARIMIZ ELDEN GİDİYOR

Trakya’nın verimli toprakları bir bir elden gidiyor.

 Ne ve kim olduğu kimin adına tarla satın aldığı belirsiz  kişilerce verimli arazilerimiz  satın alınıyor.

Bölgemizde geçim sıkıntısına düşen tarımla geçimini sağlayamayan küçük çiftçilerimiz  son çare olarak “ Ekmek teknelerini”  topraklarını satmak zorunda kalıyor.

Trakya’da yüz binlerce dönüm verimli topraklar sahip değiştirdi. Satılan bu tarlaların önümüzdeki yıllarda  ne amaçla kullanılacağı yönünde  farklı senaryolar var. satılan topraklarda yeni yerleşim alanları kurulup Trakya insanımızın Kızılderililerin durumuna düşmeyeceğini kim garanti edebilir.

Ülkemizin bir bölümünde halkımız büyüklerin tavsiyesine uyarak nüfusu arttırma peşinde düzineye yakın çocuk doğuruyor. Bölge insanımız ise ancak bakacağı ihtiyaç duyduğu oranda bir iki çocukla yetiniyor. Bu gidiş ilerdeki yıllarda bölenin beşeri yapısının  değişmesine neden olabilir.

Bu durum dikkatten kaçmamalı .Özellikle Trakya gibi gözde bir bölge için  böyle bir durumun olmadığını kim garanti edebilir. 

SOKAK AĞZIYLA BU İŞ YÜRÜMEZ

Bu günlerde Edirne’ye ,çocuklarını okullara kayıt yaptırmak için yurdun dört bir yöresinden  veliler  geliyor. Bunların arasında Edirne’yi  hiç görmemiş insanlarımız var. Gelen misafirlere  yardımcı olmak kentimizi tanıtmak hepimizin görevi olmalı.

Özellikle minibüs sürücüsü arkadaşlara bu konuda önemli görevler düşüyor. Onların misafirlere yaklaşımları  çok uygarca ve  Edirnelilere  yakışacak tarzda olmalı. Kendilerine bir şey saranları azarlarcasına sokak ağzıyla  yaklaşım Edirne için eksi puan, kentimizin  yanlış tanıtımı demektir.

Ne yazık ki,  minibüs sürücüsü arkadaşlarımızın arasında çok az sayıda da olsa  bu yönde duyarlı olmayan gelen misafirlere doğru bilgi vermeyen, yardımcı olmayan  sürücülerimiz var.

Bunlar diğer arkadaşları için de kötü örnek oluşturuyor. Bu günlerde her birimiz Edirne’yi en iyi tanıtmak için elimizden geleni yapmalıyız. Misafirlerin  buradan iyi intibalarla ayrılması  turizm açısından da  bize artı puan getirecektir.  Bu arada yolcuların da sürücülere karşı sözlerinde daha dikkatli davranmaları onların dikkatlerini dağıtmamaları gerektiğini de belirtmek isterim.

             

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ,/

      

 İLK PETROL RAFİNERİSİ RAMAN’DA KURULDU

 Ülkemizde il rafineri Raman’da  1945 yılında kuruldu.Ham petrolü işlenmiş ürün durumuna  dönüştüren ve adına  tasfiyehane ya da  rafineri denilen  bu kuruluşların  ilki  Raman’da  petrol bulunmasından  sonra  Raman’ın  Maymune Boğazında, deneme niteliğinde  işletmeye açıldı.

          Gemi kazanlarından  yararlanarak yapılan bu rafineri  önceleri az miktarda  petrol arıtıyordu. Bölgenin çeşitli   yerlerinde de  petrol bulunması üzerine  rafinerinin işe yarar  parçaları 1948 yılında  Batman’a götürülerek yılda 200.000  ton  petrol  arıtan  yeni rafineri kuruldu.

****************************************************************************

                                    ÖZLÜ SÖZ

                  Meziyet yalnız kalmaz , daima komşu bulur

                            KONFUÇYUS

             FIKRA

Sınıfa yeni gelen  küçük bir afacan öğrenci,öğretmenin ev ödevi verdiğinin ikinci günü  öğretmenine sordu:

-“ öğretmenim siz  hiç yapmadığı bir şey için  öğrencilerinizi cezalandırır mısınız?”

Öğretmen:

-“ Hayır  elbette cezalandırmam” diye cevap verdi.

-“ Memnun oldum öğretmenim. Çünkü ben ev ödevimi  yapmamıştım da..”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.