Özellikle dar gelirlilerin yaşam şartlarının zora girdiği bu dönemde halkımız bu olanları yaşam şartlarını zora sokan nedenleri kanıksadı  her şeyi olağan karşılıyor, .bu zorlukların nedenlerine kafa yoran, merak eden yok.

Bu arada geleceğini, para kazanma yolunu şansta arayan vatandaşlar adı iki elin sayısını aşan  şans oyunlarında özellikle kazı kazan kartlarındaki numaralarda arıyor.

Halkın bu merakını dikkate alan  piyango patronu daha önceleri düşük ve tek fiyat üzerinden olan kazı kazan kartlarının fiyatlarını daha yükseğe çekerek şans meraklılarının  buralarda daha çok para kazanacağı umudunu aşılamak istiyor.

Bakıyoruz, vatandaşlarımız bu  kolay kazanabilme cazibesine kapılarak  kısıtlı gelirinin bir bölümünü şans oyununa yatırıyor.

Bazılarına  şansın gülmesi  bu tür uyun meraklılarının iştahını kabartıyor.

Bir yanda ikinci plana düşse,ilgi azalsa da milli piyango,diğer yanda   ganyan bayileri ve adı her gün artan toto,loto ile  onunla paralel giden kazı kazan sektörü en çok firma sahiplerine kazanç sağlıyor.

Uzun süre kazananın çıkmaması ile biriken paralar  tekel durumunda olan firmanın kar hanesine yazılıyor.Daha önce milli piyango biletinde söylenen “size de çıkabilir” söylemi şimdi onlarca kanaldan halkın tasarrufunu almak için zemin oluşturuyor.Şans oyunlarına karşı olanlar   bakıyoruz halka   onlarca şans oyunu imkanı sağladı. Bu arada  en çok rağbet kazı kazan kartlarında.Şansının kazıyacağı numaralarda olacağını sananlar az bir ikramiye çıktığında  belki daha çok çıkar beklentisi ile elinde avucunda ne varsa harcıyor.Halka emeksiz kolay geçim yolunu bulma alışkanlığı teşvik ediliyor.

Sayılar artan toto,lotoların  kartlarda sayılar yükseltilerek oynayanların kazanma şansı daha zora giriyor.

Bu arada  kupon fiyatları yükseltilerek firma sahibini kazanç oranı artırılıyor.

Bu tür oyunlarda kazanç beklentisinde olanlar kendileri için hayati meseleleri düşünme yerine böyle şans oyunları ile zengin olma rüyası görüyor.

---------------------------

PAHALILIKTA SUÇ, ÜRETİCİ TÜKETİCİDE DEĞİL

Çarşı pazarda fiyatların yüksekliğinden yakınanlar işin özüne  pahalılığın gerçek nedenini anlayıp onları suçlama yerine üretici ve aracılara suçu yükleme yolunu seçiyor.Bir meyve sebzenin üretim yerinden büyük şehir haline gelinceye kadar ne kadar masraf yapıldığını düşünmüyor.Yakıt pahalılığı,yollardaki para tuzakları ürünün maliyetini kat kat artırıyor.

  Bundan ne üreticine de bu malı satanlar kazanıyor.Ulaşımdaki harcamalar maliyeti kat kat zamlanmasına neden oluyor.Ücret ödemeden alınan bir mal büyük kentlerin hallerine geldiğinde tüketicileri satın alamayacağı fiyata ulaşıyor.

Yaşanılan pahalılığı gerçek sebebin dışında arayıp birkaç devlet kooperatifi ile çözmeye çalışanlar, buna çare bulamaz.

Keşke elden çıkarılan devlet kurumları bugün devrede olsaydı piyasaya kısmen de olsa denge sağlamaları mümkün olurdu.

Tarım Kredi Kooperatifi gibi kısıtlı imkanı olan bir  kooperatifle  halkın devlet kuruluşları  özlemini hatırlattılar,Dilerim akılları başına gelir de diğer  meslek dallarını da  devreye sokup halkın yükünü hafifletirler.

--------------------

FIKRA

AMMA DA GUŞA BENZİYOR

Kayserilinin biri İstanbul’a gezmeye gelir.Sultan Ahmet Camii önündeki kuşları görünce:

“Ula aguşlara bak.Bizim Gayseri’deki guşlara ne kadar benziyor” :

İstanbullu biri  adama dik dik bakarak:

“ Onlar guş değil kuştur” der.

Gayseri’li adama dik dik bakarak:

“ Emme de  guşa benziyor ha.!.”demiş

----------------------

ÖZLÜ SÖZ

Bilginin efendisi olmak için çalışmanın uşağı olmak lazımdır.

H.De Balzac

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.