Günümüz koşullarında yaşamımız ne kadar iyi,rahat şartlarda olsa da halkımızın büyük bölümü geçmiş yıllarını özler ve o günleri tekrar yaşamak ister.
O yıllar her ne kadar güç şartlarda geçmiş olsa da toplumun büyük bölümü mazilerine o gün yaşadıklarına özlem duyar.
Geçmiş yılları özleyenlerin bazıları o günlerdeki huzuru,sadeliği samimiyeti arzular. O zamanlarda riyakarlığın az olduğu mutlu günlerin özlemini duyar .
Bazılarımız ise gençlik yıllarında yaşadığı içten sevgiyi samimi duyguları ve günlerde yaşadıklarının hasretini çeker.
Halkın büyük kesiminin geçen yıllara duyduğu özlem ise o yıllarda insani ilişkilerin, dostlukların daha içten ve samimi olma arzusundan bugün bu duyguların yok olmasından kaynaklanmaktadır.
Bugün toplum arasında dost gibi görünüp aslında dost olmayan toplumdaki örnekler daha önceki yıllarda yok denecek kadar azdı.
İnsanların birbirine samimi duyguları güveni vardı. Verilen sözler senet gibiydi . Toplumun birbiri ile alacak verecek meselelerinde verilen sözler koşulsuz yerine geliyordu.
Birbirine kazık atanlar , ticari ilişkilerde sözünde durmayanlar toplum arasında ayıplanırdı,itibar görmüyordu. Bugün bayram günlerinde dahi bir araya gelmeyen aile ve yakınları eskiden çok uzaklarda da olsa bir araya gelip hasret giderirdi.
Dostça elini uzatan gözlerinizin içine bakarak sevgi ve dostluğunu samimiyetini gösterirdi.Dost gibi görünüp aslında hasım olanlar çok azdı.
O günlerin aşkları da bugünkü gibi gelip geçici değildi. Sevgiler ömür boyu devam ederdi Bugünkü gibi sudan sebeplerle aileler arasında boşanmalar olmazdı. Aile bağları sarsılmaz ve çok güçlüydü. Sevgi hiçbir şeye değişilmezdi.
---------------
KOMŞULUK SEVGİSİ YOK OLUYOR
Komşuluk ilişkileri,herkesin birbiri ile yardımlaşması gelenek haline gelmişti.Şimdiki gibi kendi apartmanında olup da selam dahi vermeyenler hatta adını dahi bilmeyen komşular yoktu.Akraba dostluğu yanında komşuluk bağları da çok güçlüydü.
Halkımızın asırlar boyu bir arada olmasını,birbirine , kenetlenmesinin güvencesi olan gelenek ve göreneklerimiz her geçen gün yerini yeni adetlere bizi birbirimizden uzaklaştıran dostluğu yok eden alışkanlıklara bırakıyor.
“O gelenekler eskide kaldı” deyip başka meraklara kapılanlar akıllarınca medeni olduğunu sananlar aslında halkımızın birliğini,dirliğini sağlayan ananelerimizi yok saymakla toplumu en büyük kötülüğü yapıyor. Bizim en güç koşullara karşı direnmemizi sağlayan halkımız arasındaki bu geleneklerimiz yardımlaşma , dayanışmaya olan inancımızdır.
Toplum olarak bazılarının” tu kaka” diye kabul etmediği toplumun bağlarını perçinleştiren geleneklerimizin yok olmasına izin vermemeliyiz.Onlar vücudumuzdaki kılcal damarlar gibidir. Bu adetlerimiz yok olduğunda toplumda birlik beraberliğin büyük darbe akacağını akıldan çıkarmayalım. Geleceğe güvenle bakmamız gerektiği halde geleceği özler hale gelmeyelim.
