Bir toplumun geleceği olan,varlığını sağlıklı şeklide  sürdürmede en önemli etken olan gençlerimizi ne yazık ki çok ihmal ediyoruz.Toplum arasında hala “Onlar çocuk aklı ermez babalarının sözünden çıkmamaları lazım.Çocuk aklı ile bir yere gidilmez” anlayışının hakim olduğu yörelerimiz var.

Dünyadaki teknolojik gelişmeler,insanların ihtiyaçlarını  değişmesi buna ayak uyduramayan yaşlılarımızı öfkelendiriyor.Sosyal medyaya  ve bu alandaki gelişmeler uyum sağlayan, sorunlarını bu alanda kolay çözebilen  gençler arasındaki bu gelişmeler genç nüfus ile yaşlılar arasında kutuplaşmaya neden oluyor.

Gençlerin teknoloji merakına tümüyle karşı olan onları hayattan kopardığına inanan, ülkede statükonun ,mevcut durumun devamından yana olanlar gençleri ülkedeki olumsuz gelişmelerin sorumlusu haline görmeye başladı.

Dünyadaki gelişmelerden habersiz olan buna ayak uydurmayanların ne duruma düşeceğini bilmeyen bazı siyasilerin desteğini de alan tutucu gruplar aslında gençlere yönelik bu tavırları ile ülke gelişmesine de sekte oluyor.

Şunu unutmayalım ki,  geleceğimiz  bugün söz sahibi olanlarla değil, o zaman ülke kaderini, belirleyecek gençlerimizle yürütülecek.

Onların gelecekleri ne kadar emin ellerde belirlenir dünyanın diğer ülkeleri ile yarışacak hale gelirse ülkemiz o oranda  gelişip muasır medeniyetler düzeyine ulaşır.Onları yok sayıp, gerçeklere  kabullenmeyen  ülkelerin gelişmesi mümkün değil.Bunların dünyada çeşitli örnekleri var.O ülkeler başkalarının himayesinde adeta esir gibi yaşamak zorunda kalıyor.Ülkelerin medeniyette ve diğer alanlarda gelişmesi her zaman bu alanda donanımlı gençler sayesinde olmuştur.

Bugün gençlerine gereken önemi vermeyip gerekli bilgi donanımını esirgeyenler aslında ülkenin geleceğine de ket vurmuş olurlar.

Gelişmelere açık kesimleri de yok sayıp “onların süreleri doldu tedavülden kalkıyor” diyenlere karşın tüm engellere rağmen  geleceğe güvencelerini korumayı başaran, geleceği gören ülke sevdalısı bundan çıkar beklemeyen  yaşlıların üzerinden bugüne kadar silindir gibi geçildi. Bazı ülkeler  de onlara destek verdi.Buna rağmen o gelişmeye açık ,sayıları az olan fakat etkileri devam eden nesil.Bu nesil gerekirse ölümü göze alarak  ülkesinin gelişmesinde benimsediği yola sahip çıktı.

 Onlar,ülkesi için gerekli  ilkeleri paylaşmayı da ihmal etmedi.Ülke gerçekleri ile yoğrulan o konuda taviz vermeyen kalıcı nesil bazılarına göre çok acımasız ve sert  görünebilir.Fakat  onlar  hiçbir zaman ilkelerinden taviz vermez merttir, eğilip bükülmez ne ise odur.

Yeniliklere açık,  gençlere karşı hoşgörülü ve merhametli olan bu nesil her zaman gençleri için yol gösterici olmuştur.

Onlar yaşamları boyunca edindikleri bilgi ve kaybettiklerinde edindikleri deneyim kendileri için yol gösterici olmuştur.Gençleri hor gören bilgi ve birikimlerini yok sayan eğitimlerine ket vuran çevrelere karşı ülkede gelişme ve çağdaşlaşma için her zaman desten veren,bu uğurda her türlü zorluğa göğüs geren bu çilekeş  kadrolar gençlerimiz için ilham kaynağı olacaktır.

Gençleri ihmal edenin geleceğini de ihmal ettiğini akıldan çıkarmayalım.Gençleri anlamaya çalışalım onları kendimize benzetmek her hareketlerine karşı çıkmak  yerine  bir de onların gözü le olayları değerlendirmeyi öğrenmeliyiz.

--------------

FIKRA

KAVGA YERİ DEĞİL

Karı koca sokakta kavgaya tutuşmuşlar .Yüksek sesle ağızlarına ne geliyorsa söylüyorlarmış.Sesler o kadar yükselmiş ki, etrafındakiler onlara bakmaya başlamış.

Adam karısına yalvarmış:

“Rica ediyorum hiç olmazsa böyle sokakta kavga etmeyelim.Herkes bize bakıyor.Kepaze oluyoruz.”

Karısı:

“Haklısın, kavganın devamını eve saklayalım.Zaten burada kafana  vuracak ne tabak ,ne çanak ne de bardak var…”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.