Edirne Ticaret ve Sanayi Odası’nda bir dönem kapandı.
Geçen hafta yazımızın altına not düştük, ‘kazandım’ nidaları atan, ‘kaybetti’ yaftası yapıştıranlar var diye.
Edirne Ticaret ve sanayi Odası ilginç bir yer.
Bir oyla gelen, bir oyla gidebiliyormuş, gördük!
İş camiası istemezse orada oturamazsın.
Mesele şu ki, gelemezler kadar gitmeler de önemli.
Ben 2000’li yılların başında başladığım meslek hayatımda birkaç unutulmaz gidiş gördüm.
Yıkılmaz, devrilmez denen koltuklarda oturan koca koca adamların gidişlerini gördüm.
Hepsi kaçar gibiydi.
Oysa kaçacak ne vardı ki ?
Konuyu çok uzatmanın gereği yok, kimlerin kaçar gibi gittiklerini bilen biliyor.
ETSO’da yeni bir dönem başladı.
Adı Sezai Irmak.
Yakinen tanırım, mahalle ağabeyimizdir.
Gıda toptancılığı ile başladığı ticaret hayatını büyüterek devam ettiriyor.
Tanımayanlar için söylüyorum, öğretmenlik vasfı var.
Koro müdürlüğü yaptı.
Ticaretini de sürekli geliştiriyor.
Yakinen tanıdığım için not düşmekte fayda var, iş yerindeki tarzını ticaret odasına yansıtırsa ki, olacağı bu.
ETSO’da taşlar yerinden oynar.
Çok detaya girmeden Sezai Irmak ağabeyime, birde buradan hayırlı olsun demek isterim.
İki dönemlik bir Recep Zıpkınkurt döneminin ardından bazı şeyler kolay olmayacak.
Şimdiden başarılar Allah kolaylık versin.
***
Söğütlük konusu gündemdeki yerini hala koruyor.
Geçtiğimiz hafta şahsi fikirlerimi yazdım, güzel olacağı noktasında bir inancım var!
Eleştirenler oldu, görüşüme katılanlar.
Söğütlüğün ‘Millet Bahçesi’ olmasına karşı çıkanlar kentte çoğunlukta, fikirleridir saygı duymak gerek.
Biraz geriye gidip, günümüze kadar kentteki itirazlara bir bakalım.
Ulus pazarı kurulduğunda bütün kent ‘karşıyız’ diye ayağa kalktı hatırlayın.
Şimdi kent ticaretinin göz bebeği.
Karşı çıkanların 3’er 4’er tane tezgahı var o pazarda.
Eski Başkan Sedefçi, Yeni Belediye binası arazisini sattı, yerine Erasta yapılıyordu ki ona da karşı çıktılar.
Karşı çıkanlar o AVM’den çıkmıyor!
Tarihi Köprülerin restorasyonları vardı hatırlayın.
Kapandı vs. epey sıkıntı yaşandı.
O dönem eylem yapıp karşı çıkanlar, şimdi tarihi köprülerin restore edilmiş haline nazır dükkanlarında leva sayıyorlar!
Selimiye Meydanı 11 yıl harabe halde durdu, kimse rahatsız olmadı.
Camiyi Mimar Koca Sinan 6 yılda yaptı hatırlatırım !
Önüne Çevre Şehircilik Bakanlığı düzenlemeye başladığında tabela koydu , silüeti bozuyor diye ona da karşı çıktılar.
11 yıl meydan mezbelelik halde kaldı, kimsenin sesi çıkmamıştı oysa ki ?
Ne oldu, sonuç ortada sadece kentimizin değil ülkemizin eseri ve çevresi yüz akımız oldu.
Bu arada 25 Kasım Stadyumu , Kent Meydanı olacak bilginiz olsun.
Karşı çıkacaksanız, çok geç kalmayın !
Benden söylemesi.
