Daha önceleri de yazmıştım, “ Gülhis Bilgenoğlu şiirlerini kitaplaştırıyor”demiştim. Aradan çok uzun zaman geçmeden, kitaplaştırdı. 72 sayfalık kitap elinde şimdi.72 sayfalık kitabıyla baş başa şimdi. Kitap “Meşe kitaplığınca” batırılarak gün yüzüne ulaştı. İmzalısı da bende…
Her yanı aklarla kaplı ve gün ışığında ilham almış , alıyor sanki.
Bilgenoğlu’nun sevinci üzerinden taşıyor sanki. Bambaşka bir mutluluk kitap sahibi olmak, kitaplaşmak.
Ben de yıllar önce aynı sevinci yaşamıştım. Ve yaşamaya değer olduğunu o zaman öğrenmiştim. Benzer bir mutluluk arasanız da bence bulamazsınız. Hepsi bir yana, böyle yarınlara bakan. kalıcı bir sahibe olmanın eşi bence anlatılmaz, anlatılamaz. Arasanız da bulamazsınız çünkü. Çünkü kitap, yaşayan ve uzun ömrü olan bir yapıttır.
Bilgenoğlu’nun şiirleri öyle sıradan değil, üstelik. İçten esinlerin bambaşka bir toplamı bence.
Kitabın adı da ilginç: GÜNEŞLE GİTMEK
Yazım , anlatım,Türkçenin “Ses bayrağı” olma yolunda kanımca. Tek bir yazın hatasına da rastlamadım. Her şey başka, bambaşka. Örnek bir şiir kitabı dedim içimden. Arkası gelebilir diye için için düşündüm.
Hele babasının askerlik ve işgal günleri anıları ve ailesinin yaşadıklarını şiirleştirmesi ilginç ve unutulur gibi değil
Yüreğine sağlık demekten de kendimi alamıyorum dost Bilgenoğlu.
Arka kapakta yer alan, kitabın adı olan şiirini buraya almadan edemiyorum:
GÜNEŞLE GİTMEK
Mevsim sonbahardı
Aylardan kasım
Güneşle buluştu bugün başım
Köşe kapmaca gönlümle
Kâh sağımda
Kâh kırk beş derece açımdaydı
Anlık kaçamaklarla
Yanağımdan öpercesine
Ya yanımda ya karşımdaydı
Sıcaktı…
Kızıldı güneş
Asla değildi yakıcı.
Öylesine mağrur yaslanmış ki çimlerin
Yeşiline
Göz süzüp desenler çizmek,
Sobelemekti
Gönül çizgime
Yollarca…
Güneşle gitmek.
G. Bilgenoğlu
