“2 DAKİKA GÖRÜŞEYİM”

Edirne Ziraat Odası Meclis Başkanı Erdal Akgün, Başbakan Binali Yıldırım'ın Edirne ziyaretinde kendisiyle görüşmek istediğini, AK Parti yöneticilerinin kısa süreyle de olsa kendisinin Başbakan ile görüşme imkanı sağlamaları talebinde bulundu.

“2 DAKİKA GÖRÜŞEYİM”

Edirne Ziraat Odası Meclis Başkanı Erdal Akgün, Başbakan Binali Yıldırım'ın Edirne ziyaretinde kendisiyle görüşmek istediğini, AK Parti yöneticilerinin kısa süreyle de olsa kendisinin Başbakan ile görüşme imkanı sağlamaları talebinde bulundu.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
29 Aralık 2017 Cuma 10:20
“2 DAKİKA GÖRÜŞEYİM”

    Edirne Ziraat Odası Meclis Başkanı Erdal Akgün Başbakan Binali Yıldırım Edirne'ye geldiği zaman kendisiyle kısa süre de olsa görüşmek istediğini belirterek, “Buradan sizin kanalınızla AKP İl Başkanı ve Merkez ilçe başkanına duyurmak istiyorum. Kendilerinden özellikle ricada bulunuyorum. Beni Başbakan ile görüşme imkânı sağlasınlar. Onlar bölgenin bazı sorunlarını kendilerine iletmekten çekiniyorlar. Fakat benim böyle bir endişem yok.” dedi.
“BEN BU İLDE EKMEĞİNİ TOPRAKTAN ÇIKARAN BİR ÇİFTÇİ TEMSİLCİSİYİM”
    Kendisinin ekmeğini topraktan elde eden ve ünlü Ozan Aşık Veysel'in dediği gibi “Benim sadık yarı kara toprak”  diye tanımlanan çiftçilerden olduğunu belirten Akgün, “Ben de Ziraat Odasında onların temsilcisiyim. Ben Başbakanımız Binali Yıldırım'a, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na sorunlarımızı ilettiğim gibi Sayın Başbakanımıza da sorunlarımızı iletmek istiyorum. Bölgemizde çiftçilerin bitip tükendiğini,  hayvancılığın ise can çekiştiğini Başbakanımıza anlatmak istiyorum. İktidar mensupları parti üst yöneticilerine sorunlarımızı anlatamıyorlar. Maalesef onların kötü durumu iyi gösterme alışkanlıkları var. Ben daha önceleri de partimizin Genel Başkanı Deniz Baykal'a da bu sorunları ilettim. Bu konuyu şimdiki Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu'na da aktaran birisiyim. Eğer buradaki AKP yöneticileri bölgemizin tarım sorunlarını bugüne kadar üst yöneticilere aktarmış olsalar tarım kesimi bu duruma gelmezdi.” dedi. 
“DEPONUN YARISI DA BİZDEN DENİLDİ”
    Başbakan Binali Yıldırım'ın daha önce yaptığı açıklamada çiftçileri sevindirici bir haber verdiğini belirten Akgün, “Başbakanımız açıklamasında, 'traktörlerinizin akaryakıt deposunun yarısı da bizden' demişti.  Başbakanımıza bunu da sormak istiyorum. Bu konuda kararlıyım buradan AKP'li yöneticilerden özellikle rica ediyorum. Bana müsaade edilsin, çok değil iki dakika görüşme imkanım olsun. Bu süre zarfında çiftçilerimizin ve hayvancılığın sorunlarını kendisine anlatmak istiyorum. Başbakanımıza Trakya'da çiftçilerin çok zor durumda olduğunu, toprakların elimizden alındığını söylemek istiyorum. Onlar bu sorunları hükümetimize iletemiyorlar. Müsaade etsinler hiç olmazsa çiftçilerin sorunlarını ben ileteyim. Bu siyaset üstü bir durum. Bu konularda siyaset ön plana çıkmamalı. Edirne geri gidiyor, hayvancılık yok oluyor. Bu işlerin nasıl yapılması gerektiğini çiftçilerimizin bu sıkıntılardan nasıl kurtulacağını, hayvancılığımızın nasıl çeyrek asır öncesi duruma geleceğini Sayın Başbakanımıza ben anlatmak isterim. Başbakanımız bu konuyu ilgili bakana duyursun. Böylece bölgemizde tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar rahat bir nefes alsın. Bugüne kadar taleplerimizde iktidar parti yetkililerini inandıramadık.” dedi.
    “BEN TARLA SATIŞLARINI GÜNDEME TAŞIYORUM, AKP GRUBU DUYARSIZ KALIYOR”
    Ziraat Odası Meclis Başkanlığı görevi yanında CHP İl Genel Meclis üyesi ve grup sözcüsü olduğunu belirten Akgün, “Ben çiftçilerimizle ilgili konuları İl Genel Meclisinde gündeme getiriyorum. AKP'li meclis üyeleri salonu boşaltıyor,  ilgisiz kalıyor. Herhalde benim böyle sorunları gündeme getirdiğimden bıkmış olacaklar ki, bu yolu izliyorlar. Hiç bıkmasınlar, ben içi yanan, tükenme noktasına gelen bir tarım kesiminin İl Genel Meclisi'nde temsilcisiyim. Bunun sorumluluğu ile hareket ediyorum. Sorunlarımıza duyarsız kalındığı için acımız büyük. Betvakti Buna rağmen AKP'nin yerelde seçilen yöneticileri milletin sorunları ile ilgilenmiyor. Onlar sadece iktidarlarının devamı için insanlardan gerçekleri gizliyorlar. Ben buradan tekrar söylüyorum. AKP İl Başkanına adeta yalvarıyorum, benim Başbakan ile görüşmem için iki dakika müsaade etsinler. Biriken sorunlarla bıçak kemiği dayanmadı, bıçak bağrımıza saplandı. Son nefesini verecek hale gelen bölgemiz çiftçisine bölgemizden biri çıkıp çiftçinin hali ne olacak diye sorarsa sorunlara çözüm yılları aranırsa belki yüzümüz güler çiftçiler daha mutlu olabilir.” dedi
“TOPRAKLARIMIZ EL DEĞİŞTİRİYOR”
    Edirne ili sınırları içinde özellikle Lalapaşa ve Süloğlu gibi ilçelerin köylerinde insanların geçimini sağlayamadıkları için sanayi bölgelerine göç ettiğini belirten Akgün, “Bu bölgede tarla satmak isteyenler için ilanlar veriliyor. Maalesef bu konuda aracılık yapan hemşerilerimiz de var. Köylerimizde tarla alım ilanları asılıyor. Tarım kesiminde yaşam umudu kalmayan hemşerilerimiz sanayi şehirlerine gidiyor. Buralarda geçimini sağlamaya çalışıyor. Birçoğu işsiz kalıyor yoksullaşıyor. Kiralık evde kaldığı için bir süre sonra kirasını dahi ödeyemez hal geliyor. Geri dönse köyünde tarlası olmadığı için dönemiyor. Maalesef yüzlerce köylümüz bu durumda. Köylüleriniz buralarda işsizler ordusuna katılıyor çoluk çocuğu perişan oluyor.” dedi    “BÖLGE İNSANIMIZ AZINLIĞA DÜŞECEK”   
    Bölgede endişenin en büyüğünü bölge insanının dağılmasıyla Edirne'nin beşeri yapısının da değişeceğini belirten Akgün, “Asırlardır bölgesinde geçimini sağlamış iyi ve kötü gününde topraklarını savunan vatanına milletine, bayrağına sadık bir kesim olan bölge insanımız yok olma noktasına geliyor.  Bu bölge insanı ekonomik açıdan zor durumda bırakılarak göç etmek zorunda kalıyor. Bu beşeri değişim bölgemiz için gerçekten acı bir durum. Ne yazık ki siyasilerimiz bu konuyu dikkate almıyor. Halkımız kaderi ile baş başa kalıyor. Bu durum bizleri çok üzmektedir. Kısaca söylemek gerekirse atadan dededen kalan kendi toprağımızda bir gün hizmetçi durumuna düşeceğimiz endişesini taşıyorum. Bu toprak satışları ilk olarak Havsa köylerinden başladı daha sonra tüm ilçelerimize yayıldı. Şimdi arazi simsarları köy içindeki yerleri dahi alıyor. Tarlasından kopan köylülerimiz sermaye sahiplerinin çiftliklerinde hizmet eder durumuna düşüyor. Bölgemizde bunun örnekleri var. bazı köylülerimiz tavuk çiftliklerinde ve bağcılık işletmelerinde amele gibi çalışıyor.” dedi.
“BÖYLE GİDERSE TOPRAKLAR TAMAMEN EL DEĞİŞTİRECEK”
    Köylülerin kendi toprağında geçinemez duruma düşmesi halinde bölge topraklarının %90'ının satılacağını belirten Akgün, “Bugün merkez ilçemizde satılan toprak miktarı tahminen %15 dolayındadır. Bu tür tarım politikasının devam etmesi durumunda bir süre sonra köylünün ancak %10'ü köyünde kalabilecek. Diğerleri ise başka illerde geçimlerini sağlamaya çalışacak. Şu anda köylülerimiz borçlarını ödeyemez durumda köylüler çeşitli tuzaklarla borç batağına itiliyor. Bu koşullara küçük çiftçilerin direnmeleri mümkün değil. Bankalar köylüleri alacakları için bastırıyor. Bizler borcuna sadık insanlarız harç borç bulup borcumuzu ödemeye çalışıyoruz.  Bunu sağlayamayan insanlarımız icralık olup elinde ne varsa satmak zorunda kalıyor.” dedi.     

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.