Türkiye genelinde her gün yaklaşık 20 milyon öğrencinin eğitim kurumlarına gittiğini hatırlatan Balıkçı, mevcut güvenlik sistemlerinin bu büyük kitlenin ihtiyaçlarına cevap veremediğini ifade etti. Özellikle deprem riski taşıyan binaların durumuna değinen Balıkçı, 6 Şubat depremlerinden sonra bile okullarda gerekli denetimlerin ve güçlendirme çalışmalarının yeterince yapılmadığını söyledi.
Balıkçı, Bolu Kartalkaya’daki yangın, Aladağ faciası ve okul kazaları gibi olayları hatırlatarak, “Önlem almak için can kaybı bekleyen bir anlayışı kabul etmiyoruz” dedi. Balıkçı, Yangın, kaza, bağımlılık ve benzeri risklere karşı da ihmalkar davranıldığını belirtti.
Sadece fiziksel değil, psikolojik güvenliğin de tehdit altında olduğunu ifade eden Balıkçı, PISA 2022 verilerine göre Türkiye’de her dört öğrenciden birinin akran zorbalığına maruz kaldığını söyledi. “Zorbalık, yalnızca mağduru değil, geleceği de zehirler” diyen Balıkçı, okul temelli önleyici programların hayata geçirileceğini açıkladı.
Eğitimcilerin de güvende olmadığını dile getiren Balıkçı, öğretmenlere yönelik şiddetin arttığını belirterek, “Şiddete maruz kalan bir öğretmen, nasıl ilham verebilir?” dedi. Okul çevrelerinde artan madde kullanımı ve satışı tehdidine de dikkat çeken Balıkçı, Emniyet verilerine göre lise çevrelerinde madde satıcılarının görülme oranının yüzde 32’yi aştığını ifade etti.
Dijital bağımlılık ve sosyal medyada yayılan madde kullanımına özendirici içeriklerin de çocukları tehdit ettiğini belirten Balıkçı, TÜİK ve Yeşilay verilerine göre gençlerin yüzde 42’sinin bu içeriklere maruz kaldığını kaydetti. “Çocuklarımızı yalnızca okul kapılarında değil, ekranların arkasında da korumalıyız” dedi.
Erdinç Balıkçı, Anahtar Parti’nin eğitim güvenliği programı kapsamında şu çözüm önerilerini sıraladı:
"Tüm okullarda depreme dayanıklılık ve yangın güvenliği zorunlu hale getirilecek, periyodik denetimler yapılacak. Akran zorbalığına karşı erken müdahale ve rehabilitasyon merkezleri kurulacak. Okul çevrelerinde kamera ve güvenlik görevlisi zorunluluğu getirilecek. Dijital bağımlılıkla mücadele için ulusal eylem planı uygulanacak. Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet “kamu görevlisine karşı işlenen suç” kapsamında değerlendirilecek.Öğrenci ve personel sayısına göre yeterli sayıda özel güvenlik görevlisi istihdamı zorunlu olacak."
Bülent Sarıçiçek
