
Tüm Öğretmenler Sendikası (TÖS) Edirne Temsilciliği Yönetim Kurulu adına TÖS İl Başkanı Gökay Bilgin, Laiklik gününün 95.yıl dönümü nedeniyle yazılı bir mesaj yayınladı.
Bilgin, mesajında şunları kaydetti:
"Laikliğin iki önkoşulu, devletin ve halkın tüm dinlere karşı hoşgörülü olması ile devlet yaşamında, yasal kurallarda dogmaların egemen olmamasıdır. Laik eğitimin hedefi ise; özgür düşünceli, özgür vicdanlı, özgür davranışlı kuşaklar yetiştirmektir.
10 Nisan 1928’de Anayasamızda Türkiye Cumhuriyeti laiklik niteliğini kazanmıştır ve laiklik ile ilgili ilk adım atılmıştır. Anayasamıza göre; Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
Laiklik; devlet yönetiminde herhangi bir dinin referans alınmamasını ve devletin dinler karşısında tarafsız olmasını savunan prensiptir. Bir insani değerler sistemi olarak tanımlanan hümanizm; cinsiyet, inanış veya başka bir fark gözetmeyen ulusçu ve eşitlikçi yapısı ile Laik Cumhuriyet'in temel felsefesini oluşturmaktadır.
Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması yolunda hukuk alanında yapılan devrimler ve yenilikler, Cumhuriyet döneminin en önemli çağdaşlaşma hamleleri olarak ceza hukuku ve medeni hukuk düzenlemeleri ile gerçekleştirildi. Kadın veya erkek, kişisel kanaatlerine bağlı olmaksızın tüm vatandaşların eşit yasal haklara sahip olmaları ve hukuk birliğinin tesis edilmesi, bu alanlardaki düzenlemeler ile gerçekleştirildi. Gerçekleştirilen hukuk devrimi ile Sened-i İttifak'tan bu yana devam eden anayasallaşma süreci tamamlandı, hem hukuk hem de eğitim alanlarında Tanzimat ile birlikte oluşturulan ikili yapılara son verildi ve çağdaşlaşma süreci temellerine oturtuldu.
Türkiye Cumhuriyeti, ulusal bir devlet olarak kurulmuştur. Yani toplum, kendi kaderi hakkında karar verebilme erkine sahiptir ki; bu topluluğa “Türk ulusu” denir. Ulusun tebaası ne bir ırk, ne de bir ümmettir. Ulus, haklarını akla göre düzenleyen toplumdur. Bu bakımdan egemenliğin kayıtsız şartsız ulusun olması demek, devletin “lâik” olması demektir. Bazı çevreler, Türk Hukuku’nda lâikliğin bir tanımının olmadığını iddia etmektedirler. Oysa Anayasanın 24. maddesi, lâikliği, rasyonalist felsefenin çözümlemesine göre tanımlamıştır:
Atatürk’e göre lâiklik; yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Tüm yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürlüğü de demektir.
“Laik hükumet kavramından dinsizlik manası çıkarmaya çalışan fesatçılara fırsat vermeyiniz.”
“Türkiye Cumhuriyetinde, her yetişkin dinini seçmekte hür olduğu gibi, belirli bir dinin merasimi de serbesttir. Yani, ibadet hürriyeti vardır. Tabiatı ile ibadetler, güvenlik ve genel adaba aykırı olamaz; siyasi gösteri şeklinde de yapılamaz. Geçmişte çok görülmüş olan bu gibi durumlara artık Türkiye Cumhuriyeti asla katlanamaz.”
“Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.”
Tüm Öğretmenler Sendikası (TÖS) Edirne İl Yönetim Kurulu olarak, “Laiklik Günü”nün 95. yıl dönümünün kutlu olmasını diliyoruz."
Haber Merkezi
