“YÜZDE 12-13 SÜT ÜRETİMİNDEN ÇEKİLME VAR”
Edirne Merkez İlçe ve Süloğlu Süt Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Suiçmez, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Üç ay önce Ulusal Süt Konseyi süt fiyatı belirledi. 2009 yılından bu yana fiyatları konsey belirliyor. Üç ay önce belirlenen fiyatlar yılın sonuna kadar diye belirlendi. Biz daha o zaman, ‘Sene sonu çok uzun olur’ dedik. Çünkü maliyet girdileri ciddi anlamda artıyor ve bunun uygun olmayacağını söylemiştik. Sabrettik, toplanmalarını bekledik ama gözlemlediğimiz kadarıyla konseyde herhangi bir toplanma belirtisi yok. Biz bunları merkez birliği ve büyük sanayiciler aracılığıyla, konseyde bulunan seçilmiş arkadaşlar aracılığıyla da dile getiriyoruz ama geldiğimiz nokta gerçekten süt üretiminde ciddi anlamda tehlike çanlarının çaldığı belirtilerini veriyor. Süt üretiminde ciddi anlamda düşüş var. Edirne merkez köyleri ve Süloğlu ilçesi ve köylerinde süt kayıtlarını biz tutuyoruz. 2018 yılı Haziran ayında Edirne Süt Üreticileri Birliğinden piyasaya arz ettiğimiz süt günlük 36 ton. 2019 yılı Haziran ayı verilerinde ise bu rakam 29 ton. Yani geçen yılın aynı ayıyla bu yılın aynı ayında günlük 7 ton bir düşüş var. Bu da yaklaşık olarak yüzde 19,5 gibi. Bu düşüşte sıcaklar etkili ama geçen yıl da bu sıcaklar vardı. Yüzde 6-7 sıcaklığın etkili olduğunu düşünürsek yüzde 12-13 gibi süt üretiminden çekilme var.” dedi.
“SÜT FİYATI EN AZ 2,5 LİRA OLMALI”
Kendisinin de üretici olduğunu ve sürekli sahada bulunduğunu belirten Suiçmez, “Köylerde ciddi anlamda işletmelerin kapandığını görüyoruz. Çok büyük bir tehlike. Bu üretimden çekilme devam ederse 3-4 yıl bunun etkisini hissetmeyiz ama belki 10 yıl sonra bu üretimden çekilmenin çok büyük acılarını yaşayabiliriz. Tarımın her alanı stratejik ama özellikle hayvancılık alanında üretimden çekilme bir gerçek. Önümde birer bardak nescafe, çay ve süt var. Bu nescafeyi nerede içerseniz için 5 Lira’dan aşağı fiyat yok, çayın fiyatı köy kahvelerinde dahi 1,5 Lira, ama bir bardak süt 19 Kuruşa geliyor. Yazık günahtır. Bu üretici çekilir. Yem fiyatları ciddi anlamda arttı. Sütün fiyatı 3 Lira civarında olmalı. Tüketiciyi de düşünürsek en az 2,5 Lira olmalı. Çok geç kalınıyor. Eylül ayı gelmeden süt fiyatları değişmeli. Bu olay Aralık ayını beklemez. Çok ciddi oranda kan kaybediyoruz, uyarıyorum. Bu durum, gelecek için çok büyük bir tehlike. 10 yıl sonra bu iş dönülmez hale gelir. Süt üreticisine artık şevk verelim. Üretici para kazanır hale gelmeli.” ifadelerini kullandı.
“10 YIL SONRA ALACAK TEDBİRİMİZ DE KALMAYACAK”
Suiçmez, süt hayvancılığının daha iyi yerlere gelmesiyle et sorununun da ortadan kalkacağını dile getirerek, “Kestiğimiz dananın bir anası var. Bu da süt ineği. Bu açık büyürse sorun daha da artacak, kapatamayacak boyutlara varacak. Üretici tam anlamıyla küstürülüp üretimden çekilirse kıtlık olur. Büyük çiftlikler kuruluyor deniyor, onların kurulması Türkiye’nin hayvancılık geleceğini teşkil etmez. Onlar zarar ettiğini gördüğünde bir kerede çekilir. Bizim esas hayvancılığımızın ve tarımın bel kemiği aile işletmeleri. Bizim esas üretimimiz köylerde 5-10 inekle yapılan üretim. Onlara güvenebiliriz çünkü onlar üretimi bırakmaz. Yerelde bulunan orta ölçekli sanayicilerimizi de büyük tehlike bekliyor. Yerel mandıracılarımız ayrıca en kaliteli peyniri, yoğurdu üretenlerdir. Şimdiden tedbir almazsan 10 yıl sonra alacak tedbirimiz de kalmaz. Bir yılda yüzde 12 -13 düşüşten bahsediyorum. İnsanlar üretimden kaçtı. Ciddi tehlike. Biz 2,5 lirayı tüketiciyi de düşünerek söylüyoruz. Bunun tüketici ayağı da önemli. Tüketiciden de şunu istirham ediyorum, günde bir bardak süt içsin, bir kase yoğurt yesin. Üreticiyi süt üretimden kaçırmamalıyız. Süt piyasası Aralık ayına kadar taşımaz. 31 Aralık’ı kimse beklemesin. 1 Eylül’den geçerli olmak üzere süt üreticisinin eline geçecek para en az 2,5 Lira olmalı. 3 Lira demiyorum tüketiciyi ayağı da olduğundan. Süt hayvancılığına çok çeşitli destekler teşvikler yapılmalı. Biz fazla üretelim, görev zararı yazacaksan süt üreticisine yaz katmerli olarak dolaylı yollardan daha o kadar kâr yaparsın. İnşallah tedbir alırlar. Yüzde 15 gibi üretimden kaçış var. Üretimde düşüş için sıcakları bahane etmesinler.” şeklinde konuştu.
Kerem Filiz