“CEZALAR CAYDIRICI DEĞİL”

Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Muhammet Savran, geçtiğimiz gün Meriç Nehri'nde botun batması sonucu kaçakların ölmesi konusunda yaptığı açıklamada,“Göçmen kaçakçılığı Edirne'nin kaderi. Mevzuat olarak göçmen ticaretiyle ilgili yasal düzenlemeler de çok caydırıcı değil.” dedi.

“CEZALAR CAYDIRICI DEĞİL”

Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Muhammet Savran, geçtiğimiz gün Meriç Nehri'nde botun batması sonucu kaçakların ölmesi konusunda yaptığı açıklamada,“Göçmen kaçakçılığı Edirne'nin kaderi. Mevzuat olarak göçmen ticaretiyle ilgili yasal düzenlemeler de çok caydırıcı değil.” dedi.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
16 Şubat 2018 Cuma 10:36
“CEZALAR CAYDIRICI DEĞİL”

    Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Muhammet Savran, geçtiğimiz gün Edirne'nin Meriç Nehri üzerinden Yunanistan'a kaçmak isteyen 2'si çocuk 3 kişinin hayatını kaybettiği konuyla ilgili olarak, “Küçük çocukların ölmeleri bir trajedi. Ölen çocuklar anne ve babalarının sorumluluklarında. Kimse bunu kimseye fatura etmesin. Bu çocukları kimse oraya götürüp atmadı.” İfadelerini kullandı. 
     “ÖLEN ÇOCUKLAR AİLELERİNİN SORUMLULUĞUNDA”
    Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Muhammet Savran, düzenlediği basın toplantısında, “Ayşe isimli bayan İzmit'te FETÖ'den hakkında işlem yapılan ve adli kontrölle serbest bırakılan bir bayan. Eşi de aynı şekilde. Tutuklanmış, tahliye edilmiş. Baylock'tan ceza almaları yüksek olduğu için gayri yasal bir şekilde kaçmak istemişler. Kadın ve 10 yaşındaki oğlu öldü. Bir de ölü bir çocuk bulundu. 3'ü haricinde yakalanan bir kimse yok. Diğer 2 kişi kimdi, bizim bir teşhisimiz yok. Bölgemizde göçmenlerin arasında geçişler, geçmeye çalışmalar oluyor. Küçük çocukların ölmeleri bir trajedi. Ölen çocuklar anne ve babalarının sorumluluklarında. Kimse bunu kimseye fatura etmesin. Bu çocukları kimse oraya götürüp atmadı. Devlete bir şekilde inanmaları, sığınmaları gerekiyor. Bu kaçış nereye kadar. Yapılan yanlışı anlamaları, etkin pişmanlıkla ilgili hükmü okuyup anlamaları gerekiyor.” dedi.  
    “CEZALAR CAYDIRICI DEĞİL”
    Savran, göçmen kaçakçılığının Edirne'nin kaderi olduğunu belirterek, “Göçmen kaçakçılığı Edirne'nin kaderi. Sınırdan terör orjinli kaçışlarda var. Buna yardımcı unsurlarda var. Öncesinde Arakanlılar kaçıyordu. Göçmen tacirleri onları kaçırıyordu. Suriyeliler kaçıyor, kaçırılıyorlardı. Kaçarken yakalandılar derken şimdi işi öğrendiler, şimdi organizatör oldular. Epey yabancı uyruklu organizatör var. Konuyla ilgili olarak buradaki kolluk kuvvetleri elinden geleni yapmaya çalışıyor. Meriç hattı uzun bir hat. Şöyle bir sıkıntımız var. Mevzuat olarak göçmen ticaretiyle ilgili yasal düzenlemelerde çok caydırıcı değil. Kişinin kaçırılması insanları çok acıte etmiyor belki. Düşünmeye çok sevk etmiyor ama kaçırılırken bir bot batıyor, bir kaç çocuk ölüyor falan. Bu tür tablolar ortaya çıkınca insanların merhameti dile geliyor. Yasak koyucunun göçmen kaçakçılıkla ilgili organizatörlerle ilgili cezayı daha arttırması veya bununla ilgili teknik anlamada düzenlemeler yapması bu işte mücadelede daha etkin. Katolog suçlar arasında göçmen kaçırma suçu tutuklama suçu değil. Biz suçun işleniş şekline örgütsel boyutuna bakarak veya mağdur kitle, sayıya bakarak bu suçlar zaten dolandırıcılıkla birlikte işleniyor. Delilleri karartma tehlikesinden öte delillere bir daha ulaşamamak tehlikesinden göçmen kaçakçılarını tutuklamaya sevk ediyoruz. Büyük miktarda tutuklama sağlanıyor ama cezanın süresi çok fazla olmadığı için bir kaç celse sonra ceza, cezaevi yetersizliği nedeniyle, açığa ayrılma v.s. çokta fazla tutuklu kalınamıyor.” İfadelerini kullandı. 
    “BİN 963 FETÖ SORUŞTURMASI” 
    Savran, FETÖ soruşturması kapsamında 15 Temmuz'dan itibaren Edirne'de bin 963 tane soruşturma yürütüldüğünü ifade ederek, “15 Temmuz'dan bu yana Edirne'de bin 963 tane soruşturma yürütldü FETÖ ile ilgili olarak. Bunlar çok detaylı araştırmalar. Suç unsuru bulamadığımız 300 dosyaya takipsizlik kararı yazdık. 276 tane dosyaya da dava açtık. Şuan elimizde 423 tanede devam eden FETÖ soruşturması var. Savcılık olarak. Bin 963 tane dosyanın 964 tanesi bizim buradaki çalışmalarımız kapsamında başka illerde olan tespit ettiğimiz asker orjinli etkin pişmanlık kapsamında tespit ettiğimiz şüphelilerle alakalı ilgili yerlerine gönderdiğimiz dosyalar. Yaklaşık bine yakın subay tespit edildi.” dedi.
    “BİN 624 DOSYANIN BİNİNİ UZLAŞTIRDIK”
    Savran, uzlaştırma konusunda da bilgiler vererek, “Edirne'nin belki 2008'deki soruşturma sayısı 7 bindir, şu anda biz 16 bine dayanmış durumdayız. Teknolojiyle birlikte böyle her şey artacak mı? Bin soruşturmanın artması bir savcı ihtiyacı doğuruyor. Bir savcı bir kalem ihtiyacı doğuruyor. Bina ihtiyacı doğuyor. Bina ihtiyacı cezaevi ihtiyacı doğuruyor. Domino taşı etkisi. Ne yapmak lazım. Edirne'de Tüketici Hakem Heyeti var. Alternatif çözüm yolu anlamında çok Betasus güzel işler ortaya koyuyorlar. Konuyla ilgili bakanlık çözüm yoluna girdi. Arabulucukla ilgili muhtarlarımızla toplantı yaptık. Arabuluculuğu anlattık. Buraya arabulucuk bürosuna gelinmesini sağlamak adına adım attık. Arabuculukta 2-3 yıla sarkan dosyalar belki 2-3 ay gibi kısa bir sürede halleden protokoller ortaya konulabiliyor. Devlet buna doğru evrilmeye başladı. Edirne'de bin 624 dosyanın binini uzlaştırdık” şeklinde konuştu.  
 

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.