Beşiktaş Tribünleri’nin unutulmaz Tribün Lideri ve Akşam Gazetesi Spor Yazarı Alen Markaryan, Trakya Üniversitesi Beşiktaşlılar Topluluğu tarafından organize edilen söyleşide Edirne’deki Beşiktaşlılarla buluştu. Balkan Kongre Merkezi’ni siyah-beyaza bürüyen Beşiktaşlılar, söyleşi sırasında sık sık beste söyleyerek Markaryan’a sevgi gösterisinde bulundu. Beşiktaşlıların Whatsapp üzerinden sorduğu soruları yanıtlayan Markaryan, tribünlere dönmesi için bazı revizelerin yapılması gerektiğini belirtti.
“HERKES İNÖNÜ’YÜ MUMLA ARIYOR”
Beşiktaş Tribünleri’nin unutulmaz Tribün Lideri ve Akşam Gazetesi Spor Yazarı Alen Markaryan, tribünlerin eskisi gibi olmamasının nedeninin sorulması üzerine, “Tribünlerin eskisi gibi olmamasının sebebi 3-4 boyutlu, farklı açılardan bakmak gerekiyor. Ama en önemlisi, eski stadın yıkılması. Dolayısıyla eski dönemlerde olsaydı, videolar olmadığı için eskileri ancak yaşlılardan anlatarak biliyoruz. Ama artık maalesef videolar ve telefonlar olduğu için eskiyi gören şimdikiyle karşılaştırma yapıyor. Şimdikiyle karşılaştırma yaptıkları zaman da maalesef yeni stat sınıfta kalıyor ve herkes eskiyi mumla arıyor. Burada birinci neden; stadı yapanların tamamen tribün kültüründen uzak olması. Israrla bazı noktaları ‘Böyle yapmayın’ dememize rağmen kendi bildikleri gibi yaptılar ve stat çok güzel olmasına rağmen tribüncüler açısından kullanışlı değil. Dolayısıyla her ne kadar dışarıdan bakan gözler ‘Size göre bir stat yapacağız’ dese de yeri geldiğinde ‘Nerede o eski tribünler’ diyorlar. Dolayısıyla bizim haklılığımız ortaya çıkıyor.” dedi.
“VODAFONE PARK’TA MİMARİ DEĞİŞİKLİLER ŞART”
Vodafone Park’ta bazı mimari değişiklikler yapılması gerektiğini vurgulayan Markaryan, “İnsanlar sadece oturup maç seyretmek isteyince şu andaki durum ortaya çıkıyor ki bu da kimsenin hoşuna gitmiyor. Stadın maketi önüme kondu, böyle yapılacak dediler. Ben de dedim ki; ‘Eğer siz kapalı tribünün durumunu yeni statta kale arkasına almak istiyorsanız, kale arkasını tribüncülere göre dizayn etmeniz gerekiyor. O nedenle en alttan en üste kadar yekpare bir model olması lazım ve insanlara da artık biz; ‘artık tribün burası’ diye lanse edebiliriz belki o zaman dedik. Önümüze 2-3 tane olmayacağına dair sebep koydular ve stat mimarisi olarak ortaya istediğimiz bir tablo çıkmadı. Tribünün üstünde yukarıdaki taraftar bağırdığında ancak üçüncü veya dördüncüsünde alttaki duyuyor. Bu sefer alttaki duyup tezahürata eşlik edene kadar da yukarısı yoruluyor ve tek ses çıkmıyor, göz teması sıfır. Birbirlerini göremiyorlar. Dolayısıyla ortaya çok absürt bir durum çıkıyor. Bunun toparlanması için ortaya çok ufak nokta atışları yaparak stadın bazı yerlerinin mimarilerinin değişmesi gerekiyor. Özellikle tribünün sırtlarındaki bölümler açık. O açık olan bölümlerden ses dağılıyor, buraların kapanması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“SPORLA SİYASET İÇ İÇE GİRMEMELİ”
Sporla siyasetin iç içe girmemesi gerektiğini dile getiren Markaryan, “Ben hala 12 sene evvel söylediğimin arkasındayım. Hiçbir zaman, hiçbir şekilde sporla siyaset iç içe girmemeli. Sporu sporcular, tribünü tribüncüler, siyaseti de siyasetçiler yapar. İkisinin asla yan yana gelmemesi gerekiyor. İnsanlar kalkıp diyor ki, ‘Dünyada artık siyasetin girmediği yer yok.’ Olabilir, ama uzak duracaksınız. Burada eğer gençliğe sporu aşılamak istiyorsanız, gençliğin sporla birlikte yürümesi lazım. Dışarıdaki hiçbir mantığı toplumların içine sokamazsınız, sokmamalısınız da. Spor sporun içinde kalmalı. Ne yazık ki bundan dolayı tribünler gruplara ayrıldı, bölündü.” şeklinde konuştu.
“40 YILLIK TRİBÜN GELENEĞİNİ 3 GÜNDE BOZUP YENİDEN YAPILMASINI İSTİYORLAR”
Kendisine tribünlere dönmesi konusunda ciddi talepler olduğunu aktaran Markaryan, “Mesela Beşiktaş 2013 ile 2015 arasında statsız maçlar yaptı. Bu maçlar, tribünde maçlara başlayan gençliğin önünü kesti. Bu sırada tribün bütünlüğü sağlanamadı, hiyerarşik düzen bozuldu ve dolayısıyla ciddi çökmeler yaşandı ve hala yaşanıyor. Bazı şeyler kayboldu. Bunların toparlanması için insanlardan bana inanılmaz bir baskı var. Dön mantığı var, ‘Ağabey gel diyorlar.’ Dışarıdan sanki dönünce her şey eskisi gibi olacakmış gibi geliyor ama önce bu anlattığım konuların revize edilmesi gerekiyor. Şu anda Beşiktaş tribünü şöyle; elinle büyüttüğün, üzerine titreyerek birçok şeyi kanıksayarak yaptığın o tribün 2013 yılında kepçe vurularak 1 dakikada yıkıldı. Yıkmak kolay kolay ama o stat, o tribün nasıl yapılmış? Geldik, bağırdık ve tribün bitti mi? Tribün böyle mi oluyor? Bu değil ki. Ta 1979 yılından beri her sene bir tuğla konulmuş o tribüne. 40 senede o tribün o hale gelmiş. Herkes birbirine tamamlamış bu süreçte. Binlerce kişi onlarca marş söyledi o tribünlerde. Whatsapp yok bir şey gönderip ezberletelim. Öyle bir döngü ki bunun farkına varamıyorsun bile. Şu anda stattaki maçlara eski gelen çocuklar gelmiyor ki. Ondan tribün bu halde. Kimi geçmiş yönetimi protesto etti, kimi Passo Lig’i protesto etti, kimi Alen gelmiyor diye gelmiyor. Ama işin çok ciddi, dışarıdan görülmeyen boyutları var. Dolayısıyla hayat her zaman size gözüktüğü gibi değil. Arka planda inanılmaz derecede içine attığın, kimseyle paylaşamadığın, kimsenin bilmediği konular var. Dolayısıyla 40 senelik tribünü 3 günde bozup, yeniden yapılmasını istiyorlar. Olmaz ki. Meşakkat vereceksin.” dedi.
Kerem Filiz
