Eğitim-İş, 2024-2025 eğitim-öğretim yılının kapanışında Türkiye genelinde eş zamanlı açıklamalar yaparak eğitimin mevcut tablosunu gözler önüne serdi. Edirne’de Saraçlar Caddesi’nde düzenlenen basın açıklamasında konuşan Eğitim-İş Edirne Temsilcisi Nedim Zobar, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i hedef alarak, “Bu serginin her karesi sizin eseriniz. Eğitimi içine sürüklediğiniz bu karanlık tablo sizin karnenizdir” dedi.
Zobar“Tekinsiz Eğitim, Tekinsiz Gelecek” başlığıyla açılan sergide okullarda yaşanan fiziki yetersizlikler, öğrencilerin açlıkla, eşitsizlikle mücadele ettiği sahneler ve öğretmenlerin içinde bulunduğu ekonomik zorluklara dair çarpıcı fotoğraflar sergilendi. Zobar, açıklamasında eğitimdeki çöküşün ne denli olduğunu şöyle sıraladı:
Hijyen yetersizliği nedeniyle okullarda sabun dahi bulunmadığını, temizlik görevlilerinin yetersiz kaldığını, hatta bazı okullarda velilerin tuvalet temizliğine giriştiğini ifade eden Zobar, TYP kapsamında görevlendirilen eski hükümlülerle ilgili istismar riski uyarısında da bulundu. Ekonomik gerekçelerle eğitim dışına itilen yaklaşık 1,5 milyon çocuğa, çalışmak zorunda bırakılan 869 bin çocuk işçiye ve çocuk yaşta evlendirilen 9 bin 354 kıza dikkat çekerek, “Bu veriler yalnızca rakam değil, bir neslin kaybedilişidir” dedi.
Taşımalı eğitimle günü kurtaran anlayışa, ikili eğitim uygulamalarına ve derslik yetersizliğine de dikkat çeken Zobar, ders saatlerinin kısaltılmasıyla öğrencilerin yıllık kaybının 45 güne vardığını söyledi. Öğrencilere bir öğün yemek sağlanmamasını “vicdansızlık” olarak nitelendirdi.
Eğitimin piyasalaştırılmasıyla özel okul sayısının 14 bine ulaştığını, devlet okullarında ise kalabalık sınıflar ve eşitsizliklerin derinleştiğini söyleyen Zobar, Mesleki Eğitim Merkezleri’nde çocukların adeta “işçileştirildiğini” ve ölümlerle sonuçlanan iş kazalarının görmezden gelindiğini ifade etti. “Bugüne kadar en az 14 çocuk bu sistemde hayatını kaybetti” diyen Zobar, çocuk ölümlerinden doğrudan Bakanlığı sorumlu tuttu.
Laiklik ilkesinin ÇEDES ve benzeri projelerle delindiğini, öğrencilerin mezarlık ziyaretlerine, cami temizliğine yönlendirildiğini belirten Zobar, yeni müfredatla ise Atatürk’ün sistemli biçimde silindiğini, biat kültürünün aşılanmaya çalışıldığını vurguladı.
Öğretmenlerin yoksulluk sınırında maaşlarla hayatta kalmaya çalıştığını belirten Zobar, “1 milyon öğretmen atanmayı bekliyor ama yalnızca 20 bin kişi alındı. KPSS kazanan gençler mülakatlarda elendi. Torpil artık sistem haline geldi” dedi.
6 Şubat depremlerinin üzerinden uzun zaman geçmesine rağmen, hala birçok öğrencinin konteynerlerde eğitim gördüğünü söyleyen Zobar, “Deprem bölgesinde hayat normale dönmedi. Eğitime erişim bir lüks haline geldi” şeklinde konuştu.
Zobar, “Bu ülkenin çocukları korkuyla değil umutla büyümeyi, karanlıkla değil bilimle aydınlanmayı hak ediyor. Bu eser sizin olabilir Sayın Bakan, ama bu ülkenin geleceği size bırakılmayacak”diyerek sözleri son veririrken sergideki fotoğrafları anlatarak açıklama son buldu.
Mert Hamarat