Zobar açıklamasında, sadece bireysel değil, aynı zamanda yapısal ve kurumsal bir yozlaşmanın yaşandığını vurgulayarak, “Sahte diplomalar, kamu hizmeti anlayışının keyfiliğe teslim edildiğini açıkça ortaya koyuyor. Uzun süredir liyakat sistem dışına itildi, denetim askıya alındı” dedi.
Açıklamasında sahte diplomaların nasıl üretildiği kadar, bu belgelerin kamu kurumlarında nasıl kolayca geçerli hale geldiğinin de sorgulanması gerektiğine dikkat çeken Zobar, “Bu çöküş, cemaatlerin, tarikatların ve çıkar koalisyonlarının devlet aygıtı üzerindeki etkisiyle daha da derinleşti. Atama ve terfiler bilimsel liyakat yerine ideolojik sadakatle yapıldı.” diye konuştu.
"SORUŞTURMALAR NEDEN KARANLIKTA?"
Zobar, 2020 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından başlatılan sahte diplomalı öğretmen soruşturmalarının akıbetini de gündeme taşıdı. 2018'e kadar 191 öğretmenin sahte diplomayla göreve başladığının tespit edildiğini hatırlatan Zobar, “Bu süreç neden şeffaf yürütülmedi? Açılan davalar var mı?” diye sordu.
liyakatsizlik ve sahtecilik şebekeleri için “yalnızca çürüme değil, açık bir tehdit” dişen Zobar “Gerçek diploma; emekle, bilimle ve onurla kazanılır. Bu emeği sahte belgelerle gasp eden herkes mutlaka hesap verecektir. Biz Cumhuriyet’in kurucu değerlerini savunmaya devam edeceğiz"şeklinde konuştu.
Haber Merkezi
