Turizm Komisyonu Başkanı Çiğdem Gegeoğlu tarafından meclise sunulan ‘İlimizde Kış Turizminin Canlandırılması ve Geliştirilmesi İçin Kurumlar Tarafından Yapılan Programlar’ konulu rapor şu şekilde:
“Şehrimizin en önemli gelir kaynaklarının başında bacasız sanayi olarak adlandırdığımız turizm gelmektedir. Sektörün aktörleri şehrimize başta katma değer olmak üzere, genç istihdam noktasında da önemli katkılar sağlamaktadırlar.
Sektörün en önemli yerel kazanım sağlayan kuruluşlarının başında konaklama, onları takiben yiyecek sektörü, tekstil perakende ve diğer sektörler takip etmektedir. Sadece konaklama sektörünün il ekonomisine katkısı yaklaşık yıllık 50 Milyon TL’dir. Ve bu rakam potansiyelin sade yüzde 30’udur.
Şehrimizdeki turizm hareketliliğine bakıldığında ise dönemsel olarak değişiklik gösterdiği gözlenmektedir. Nisan ayında öğrenci turları, günübirlik hafta sonu yerli turlar ve son bir yıldır da Bulgaristan ve Yunanistan alışveriş turları, Kakava Şenlikleri ile başlayan sezon, Haziran ortalarında yurtdışında yaşayan gurbetçilerimiz ve Kırkpınar Festivali’nin ardından ağustos ayının sonuna kadar yoğun bir dönem yaşamaktadır. Daha sonrasında düşüş eğilimine giren sektör, geçtiğimiz 2018 Eylül ayından itibaren Bulgaristan ve Yunanistan’dan hafta sonları alışveriş için gelen turistler ve de spor organizasyonları ile doluluklarını arttırmışlardır.
Sezonun en düşük dönemi Aralık ve Mart ayları arasında yaşanmaktadır. Bu dönemde konaklama tesislerinin doluluk oranı yüzde 10’lara kadar düşmektedir.
İnsanların çevreyle ilgisi giderek artan bir duyarlılığa dönüşmektedir. Bu yüzden turistlerin tatil anlayışı ve beklentilerinde de değişmeler olmuş, ana unsurunu insanların oluşturduğu turizm, geçmişteki basit tanımının, yani seyahat ve konaklamanın çok dışına taşmış, karşılıklı tamamlayıcı niteliklerini içeren yepyeni bir kimliğe bürünmüştür. Bireysellik, yani turistin özellikle kendisine hazırlanmış bir ürünün sunulduğunu görme arzusu, ön plana geçmeye başlamıştır. Bu bağlamda konulu seyahatler kişilere geniş seçim olanağı tanıyan çok alternatifli ürün tipleri ve çeşitlilik önem kazanmıştır.
Turizm sektörünü kış aylarında hareketli hale getirebilmek adına kısa vadede Balkan coğrafyasını içine alacak Edirne ve Keşan ilçelerimizi alan özellikle yerel, ulusal ve uluslar arası ilimizde faaliyet gösteren firmaların sponsorluğunda organizasyon ve tanıtımlarının yapıldığı Aralık ve Mart ayları arasında uzun süreli ve kapsamlı bir alışveriş festivali düzenlenebilir. Hatta bu festivalin içine gıda, eğlence ve ticaret festivalleri de katılarak durgun dönemlere hareketlilik kazandırılabilir.
Uzun vadede ise kongre ve spor turizminin ilimizde yapılabilmesi için gerekli mekansal yatırımlar yapılarak ilimize katkı sağlaması sağlanabilir. Kongre turizminden elde edilen kişi başı gelir, deniz turizminden 3 kat fazladır.
Ayrıca ilimizin turizmi ile ilgili kamu-üniversite-STK-özel sektörün bileşiminden oluşan kurumsal bir Turizm Planlama Komisyonu kurularak kapsamlı bir rapor hazırlanarak eylem planı yapılması, sektörün gelişmesi ve ilimize daha fazla katkı sağlaması açısından önem arz etmektedir.”
GEÇMİŞ: “ÜNİVERSİTENİN TURİZME HİÇBİR KATKISI YOK”
Raporun meclise sunulmasının ardından konuşan İl Genel Meclis Başkanı Mehmet Geçmiş, “Edirne’nin ekonomisi, turizme dayalı bir ekonomi. Belediye Başkanımız ve Ticaret Müdürümüz defalarca esnafı uyardı. Bizde İl Genel Meclisi olarak buradan rica ediyoruz. Mevcut potansiyeli sağlıklı olarak kullanalım. Yıllar önce Alipaşa Çarşısı esnafın yaptığı hatalara düşmeyelim. Sonra 20-30 yıl o insanları arayıp arayıp durduk. Ve şuan Alipaşa esnafının yüzde yüzü el değiştirdi. O mevcut potansiyeli elimizden kaçırdık. Şu fiyat listeleri, Avrupa’nın neresine gidersek gidelim önümüze geliyor. Bizimkilerde gelen vatandaşların önlerine koysunlar. Neyse değerleri vatandaş görsün. Turistte alacağı eşyayı veya yiyeceği yemeğin karşılığını ona göre ödesin. Şehrimizdeki üniversitenin Edirne’ye turizm açısından hiçbir yararı yok. O kadar bilim adamları yetiştiriyor, öğrenciler yetiştiriyor. Topluma sosyal anlamda hiçbir katıları yok. Toplumla entegre olamıyorlar. Artık kendi kabuklarını açsınlar. Sayın Rektör ve yanındakiler, STK’larla beraber toplumla ilgili incelemeler yapsın. Adı üstünde Trakya Araştırma ve İnceleme Üniversitesi. Biraz da katkı versinler. Burada dendiği gibi STK’lar, kamu üniversiteleri ve özel sektörün birleşiminden oluşan kurumsal bir turizm planlama komisyonu kurulması lazım. Açılan restoranlara Trakya geceleri, roman geceleri koyun insanları müzik ve eğlence ile çekici gücü oluştursun. Biz yurtdışı gezilerimize gittiğimizde o yörenin folklor oyunlarını seyrediyoruz. Biz de insanları tutabilecek alanlar yaratmalıyız. Esnafımızda bıraksın artık; Belediye, Valilik, Özel İdare katkı versin düşüncelerini. Biraz da kendileri bir şey yapmanın çabası ve gayreti içerisinde olsunlar. Olsunlar ki; bizde katkı verelim, yardımcı olalım.” ifadelerini kullandı.
GEGEOĞLU: “BULGAR VE YUNAN TURİSTLER ÇORLU’YA GİTMEYE BAŞLADI”
Geçmiş’in konuşmasının ardından yeniden söz alan Gegeoğlu, “Biz potansiyeli tam anlamı ile kullanamıyoruz. Sadece 3 aya sıkışmış bir doluluk oranımız var. Buradan da kazandığımız rakam 50 milyon TL. Özellikle bunu Aralık ve Mart ayları arasına bir hareketlilik kazandırdığımızda yüzde 60’lara çıkarabilir ve geliri 100 Milyon TL yapabiliriz. Sektör temsilcilerin bir sıkıntısı var. Hep Bulgaristan ve Yunanistan’dan gelenleri önemsiyoruz diyoruz ama fiyat etiketlerindeki dengesizlikler ve yaşanan sıkıntılar sonrasında, maalesef gelen misafirlerimizi Çorlu bölgesine ve İstanbul bölgesine kaybetmeye başladığımız ciddi anlamda rakamlarla görünüyor.” dedi.
Kerem Filiz