GÜZELCE KUTLADIK PEKİ SONRA?

Türk Ocakları Edirne Şube Başkanı Yakup Öz, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün çeşitli etkinliklerle güzel bir şekilde kutlandığını ancak o tarihten sonra her yıl olduğu gibi engelli bireylerin ve ailelerinin sorunlarla baş başa kalacağını söyledi. Öz konuyla ilgili yapmış olduğu basın açıklamasında yetkili kurumlara eleştirilerde bulunarak, “Kurumların, belediyelerin bu konuda somut takip edilebilir, sürdürülebilir adımları ve projeleri olmadığı sürece sosyal medya paylaşımlarından öte geçilemeyecek.” ifadelerini kullandı.

GÜZELCE KUTLADIK PEKİ SONRA?

Türk Ocakları Edirne Şube Başkanı Yakup Öz, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün çeşitli etkinliklerle güzel bir şekilde kutlandığını ancak o tarihten sonra her yıl olduğu gibi engelli bireylerin ve ailelerinin sorunlarla baş başa kalacağını söyledi. Öz konuyla ilgili yapmış olduğu basın açıklamasında yetkili kurumlara eleştirilerde bulunarak, “Kurumların, belediyelerin bu konuda somut takip edilebilir, sürdürülebilir adımları ve projeleri olmadığı sürece sosyal medya paylaşımlarından öte geçilemeyecek.” ifadelerini kullandı.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
18 Aralık 2019 Çarşamba 07:06
GÜZELCE KUTLADIK PEKİ SONRA?

Her yıl 3 Aralık tarihinde 3 Aralık Dünya Engelliler Günü çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Yapılan etkinlilerin ardından her yıl olduğu gibi engelli bireyler ve ailelerinin sorunlarla baş başa bırakıldığını söyleyen Türk Ocakları Edirne Şube Başkanı Yakup Öz, yetkili kurumlara eleştirilerde bulundu. Devletin engelli sorunları konusunda çeşitli girişimleri olduğunu dile getiren Öz, illerde devleti temsil eden kurumlardaki idarecilerin ise aynı hassasiyeti göstermediğini belirtti.

Türk Ocakları Edirne Şube Başkanı Yakup Öz tarafından yapılan yazılı basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“ENGELLİ BİREYLER VE AİLELERİ YİNE YALNIZ KALACAK”

“Geçtiğimiz hafta 3 Aralık Dünya Engelliler günü idi. Basında ve özellikle sosyal medyada yığınla paylaşım oldu. Hemen hemen tüm şehirlerde engelli bireylerin katıldığı sahne aldığı programlar yapıldı ve yetkililer bunlara katılarak demeçler verdi. Her yıl izlediğimiz tabloydu bu. Peki sonra ne oldu? Önceki yıllarda ne olduysa yine aynısı olacak. Engelli bireyler ve aileleri yine büyük bir yalnızlık ve sorunlar yumağıyla kendi çözmek üzere baş başa kalacak. Kurumların, belediyelerin bu konuda somut takip edilebilir, sürdürülebilir adımları ve projeleri olmadığı sürece sosyal medya paylaşımlarından öte geçilemeyecek.”

“SAYILARININ BİLİNMESİ YETMEZ!”

“Örneğin; bir şehirde kaç tane bedensel engelli, kaç tane zihinsel engelli, kaç tane otizmli, kaç tane özel gereksinimi olan çocuk sayısı vardır? Bunların sadece sayı olarak bilinmesi değil; eğitim ve öğretim durumları ne aşamadadır, bu süreçte bu çocukların ve ailelerin yaşadığı fiziksel ve ruhsal gereksinimler nelerdir ve bunlarla ilgili ne yapılmaktadır konusunda da çalışılmalıdır. Mimari sorunlar, (yolların, kaldırımların, kamu ve özel sektöre ait binaların engellilerin erişimine uygun olmaması) İşsizlik (iş bulmada zorluk çekme) Toplum tarafından dışlanma. Eğitim (engellilerin çoğu mimari koşullar nedeniyle eğitim alamamakta, Kurum müdürlerinin velilerin arkadaş akranlarının baskısına maruz kalmaktadır. Sosyalleşmene; mimari koşullar nedeniyle evinden çıkamayan engelliler sosyal hayatın içine katılamazlar.”

“YAPILANLAR BİR LÜTUF DEĞİLDİR”

“Özellikle son yıllarda devlet engelli sorunlarına eğilerek yasa ve yönetmelikler çıkarmıştır. Devlet üzerine düşeni yapmıştır. Fakat illerde devleti temsil eden kurumlarda idareci olarak görev yapanlar aynı hassasiyette olmamışlardır. Engelli bireylerin durumu; bu konuda adım atması gereken yetkili kişilerin empatisine, duyarlılığına bağlı bir durum olmayıp; bu kişilerin temel hak ve hürriyeti kapsamındadır. Yapılan ve yapılacak olanlar bir lütuf değildir.”

“ENGELLİ BİREYLER TOPLUMA EMANETTİR”

“Bu çocukların üzerinde ailelerin çok büyük emekleri, uğraşları ve sabırları vardır. Yaşanılan duygusal travmalar empati bile yapılamayacak kadar büyüktür. Bu konuda atılacak adımlar bu engelli çocuklar ve ailelerinden daha çok diğer çocuklar ve aileler için iyileştirici ve hayatlarına anlam katacak farkındalık olacaktır. Çocuklar ve gençler ancak bu çocuk ve gençlerle bir arada, onlarla iletişim kurarak, paylaşarak, yardımlaşarak yetiştiklerinde birinin hayatına dokunabilmenin verdiği mutluluk ve hazzı hissedip duygularını fark edebileceklerdir. Çocuk ve gençlerimize öğretmeye çalıştığımız; sabır, azim, her şartta mücadele edebilme ve yaşama bağlılığı engelli arkadaşlarında görüp hayranlık duymaması ve içselleştirmemesi mümkün değildir. Bunu kendi kişiliklerine yansıtmasını inanın hiç bir eğitim ve öğretimle sağlayamazsınız. Engelli bireyler topluma emanettir. Engelliler için yaptıklarımızın aslında toplum için yapıldığının aklımızdan çıkmadığı günler diliyorum.”

Kerem Filiz

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.