“HEYECANIMIZ HEYELAN OLDU GİTTİ”

Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Dernek Başkanı turan Şallı, “Doğruların bir gün ortaya çıkma gibi bir huyu olduğu gibi, doğruları yazanın da bir gün bu tür gerçekleri yazma huyu ortaya çıkar. Hasta belli,(Romanlar) doktor belli, (siyasi irade) reçete belli Ancak hastayı iyileştirmek için ilaç alacak para yok! Yıllar önceki heyecan çoktan heyelan olmakla birlikte, Roman baharı da göçtü gitti” dedi.

“HEYECANIMIZ HEYELAN OLDU GİTTİ”

Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Dernek Başkanı turan Şallı, “Doğruların bir gün ortaya çıkma gibi bir huyu olduğu gibi, doğruları yazanın da bir gün bu tür gerçekleri yazma huyu ortaya çıkar. Hasta belli,(Romanlar) doktor belli, (siyasi irade) reçete belli Ancak hastayı iyileştirmek için ilaç alacak para yok! Yıllar önceki heyecan çoktan heyelan olmakla birlikte, Roman baharı da göçtü gitti” dedi.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
17 Mayıs 2021 Pazartesi 06:26
“HEYECANIMIZ HEYELAN OLDU GİTTİ”

Çeşitli dönemlerde romanların kaderlerine terk edildiğini belirten EREGDER Başkanı Turan Şallı, “Türkiye’de yaşayan Roman topluluklar, Türkiye AB müzakerelerinde kültürel farklılığı ile ilerleme raporlarında yer aldı. Türkiye’nin Romanlara yönelik taahhütlerini oluşturdu. Siyasi iradenin Roman Açılımı altında gerçekleşen toplantıların ardından, çok sayıda AB projeleri altında sayısız Roman toplantıları gerçekleşti. Sorun neydi? Diye sorulmadan önce kısa bir tarih gezintisi yapmak, konuya ışık tutması bakımından önemlidir. Osmanlı ve cumhuriyet olmak üzere Roman topluluklar devletin ilgisizliğine, sosyal anlamda kendi çaresizliğine terk edilmiştir. Sosyal devletin eşitsizliği altında eziliyor, tarihsel önyargılar ve sosyal ayrımcılığın derinliğinde yer alıyordu.( halen devam etmektedir) AB’nin Türkiye’de yaşayan Roman topluluklara yönelik kültürel ve sosyal gelişimlerine yönelik ayırmış olduğu fon kaynağı hazır bekliyordu. Fon kaynağının sivil toplum örgütleri tarafından kullanılması AB’ nin temel önceliği idi. Sahayı iyi kullanmak isteyen Roman olmayanların devrede olduğu yıllar, sorun tespiti uygulamada doğru yapılamadı. Hak mücadelesi fikri oluşmadan, projeden pay kapma fikri oluştu. Pasta (bütçe) çok büyük üstü tamamen çikolata kaplıydı.

AB’nin dezavantajlı guruplar olarak gördüğü Roman topluluklara ilgi göstermesinin temel nedeni nedir? Yanıtına bakıldığında; Avrupa coğrafyasında 12 milyon Roman nüfusundan söz edilmektedir. Roman nüfusunun çok büyük bir kısmı, Türkiye örneğinde olduğu gibi, büyük sosyal sorunlar yaşamaktadır. Eğitim düzeyleri çok düşük olmasıyla, düzenli bir meslekleri olmadığı, kalifiye eleman olma özelliği bulunmadığı, sosyal entegrasyonu karşısında büyük çıkmazlar yaşamaktadır.. Kısaca ‘senin ülkende kültürel farklılığı ve ekonomik yoksunluğu olan Roman vatandaşlarınla ben seni AB üye alırsam hele ki serbest dolaşım hakkı olduğu sürede sürekli sorun yaşarım’ düşüncesiyle hareket etmektedir. Şu gerçeği de unutmamak gerekir” dedi.

ROMAN SOSYAL SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ AB FONLARININ KADERİNE TERK EDİLMEMELİDİR!

2016 yılında Resmi Gazete’ de yayımlanan ‘Roman eylem planının’ Roman edebiyatına döndüğini de sözlerine ekleyen Şallı, “Sosyal sorunların aşılması için eylem planında beklenen fon kaynakları bölümünde: Genel Bütçe ve Genel Fonlar olarak belirtilmiştir. Genel bütçeye bakıldığında; Sosyal devletin gereği olmasının yanında, ihtiyaç sahibi tüm bireylere yetmeyen bir bütçedir. Romanlar özeline bakıldığında; Genel Fonlar olarak nitelendirilmesi yine AB fonlarına dayalıdır. Yasal veri olmamakla birlikte; üç milyona yakın Roman sosyal guruplar, yoksulluğa bağlı eğitim, istihdam, barınma, sağlık sorunları ile boğuşmaktadır. AB ilişkilerinin çıkmaza girdiği bir dönemde, demokrasi tartışmaların olduğu bir süreçte, umudu genel fonlara bağlamak gerçekçi yaklaşımdan çok uzaktır. Türkiye’de yaşayan Romanlar, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıdır. Umudu dış fonlar üzerinden sağlamak yeterli olmayacaktır. AB’nin bakış açısı ‘senin sorunun’ der işin altında çıkar! Sosyal devletin gereği olarak, sosyal iyileştirmelere yönelik yüksek düzeyde bütçe ayrılmasına ihtiyaç vardır.

Roman yurttaşların sosyal sorunların çözümü Genel Fonlara bırakılması, kendi kaderlerine bırakmak anlamına gelir. Türkiye’de Roman yurttaşlara yönelik konuşulmadık, yazılmadık, çizilmedik konu kalmadı. Söylem var eylem yok! Romanların hikâyesi devam ediyor. Yani; sosyal eşitsizlik ve ayrımcı yaklaşımlar devam etmektedir.

Doğruların bir gün ortaya çıkma gibi bir huyu olduğu gibi, doğruları yazanın da bir gün bu tür gerçekleri yazma huyu ortaya çıkar. Hasta belli,(Romanlar) doktor belli, (siyasi irade) reçete belli Ancak hastayı iyileştirmek için ilaç alacak para yok! Yıllar önceki heyecan çoktan heyelan olmakla birlikte, Roman baharı da göçtü gitti.

Benim de doğruları yazmak gibi bir huyum var. Roman alanını, hak kullanma alanı görmek sivil toplumun gereği olduğunu düşünmekteyim. Ancak bu durum siyasi dansöz dernek başkanları ile olması mümkün değil.

Türkiye’de Romanlara yönelik, yaklaşık yirmi yıla yakın tartışılan konuşulan yazılan, çizilen Tüm mesele; Roman yurttaşlarımızın diğer bireyler ile sosyal ve ekonomik anlamda kaynaşabilmesidir.

En büyük eksiklik AB projelerinde meseleye doğru yaklaşımlar üzerinden gidilmemesidir, Sahanın içinde Roman kadınlar yok! Çocuklar yok! Entegrasyon yok! Projelerin merkezinde doğru yaklaşımlar üzerinden gidilmesi gerekir” diye konuştu.

Bazı roman dernek başkanlarının siyasetin içerisinde olma arzusunda olduklarını da belirten Turan Şallı, “Türkiye’nin siyasal ve ekonomik koşullarında ‘kimi nasıl götürürüz!’ hesabında.. Roman denen konu Türk Dili ve Edebiyatı derslerinde kaldı. Çingene çadır tiyatrosunun içinde her şey var: Büyük bir çoğunluğu siyaset dansözüdür. Bilgisi yok! ama fikri var. Demokrasi bilinci yok! Siyaset bilinci var. İlkokul mezunudur ama sanki profesör. Bir anlamda bulunmaz Hint kumaşı! Allah bu tür Roman dernek başkanlarından Romanları korusun! Türkiye’de gelinen noktanın özeti: Roman sosyal sorunları hikâye oldu. İki türlü kişilik türedi. Bazı Roman dernek başkanları ve siyasetçilerin ortak arzusu: “yapın beni çeribaşı (milletvekili) yapayım sizi köşe başı!” Acaba yaparlar mı bizi köşe başı? Yolumuz çok uzun. Çingenenin ne Roman sorunu, ne de hikâyesi biter” dedi.

Haber Merkezi

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.