Kamu emekçilerinin toplu sözleşme sürecine yönelik taleplerini ülke genelinde duyurmaya hazırlanan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri öncesi Edirne’de basın açıklaması gerçekleştirdi. Saraçlar Caddesi’nde yapılan açıklamada konfederasyonun üst düzey yöneticileri ve sendika temsilcileri yer aldı.
Basın açıklamasına KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz’ın yanı sıra Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, BES Genel Sekreteri Sedat Suna, BES MYK Üyesi Cengiz Yılmaz, SES MYK Üyesi Eylem Kaya Eroğlu, Tüm-Bel-Sen MYK Üyesi Zeynep Sarıkaya Altun, KESK Edirne İl Temsilcisi ve Eğitim-Sen Edirne Şube Başkanı Ahmet Acet ile çok sayıda sendika ve Tüm Emekliler Sendikası üyesi katıldı.
KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz, 1 Ağustos 2025’te Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde kamuoyuna sunacakları talepler için 30 ilde sahaya indiklerini belirtti. “Doğu ve Güneydoğu Anadolu, Karadeniz, Ege ve Marmara olmak üzere dört bölgeden sahaya çıkıyoruz. Her ilde kamu emekçileriyle yüz yüze görüşüyor, talepleri doğrudan topluyoruz. Bu süreci yalnızca kendi üyelerimizle sınırlamıyoruz; toplumun örgütlü kesimlerinden aldığımız destekle yürütüyoruz” dedi.
KESK’in taleplerini sıralayan Yılmaz, toplu sözleşme hakkının grev hakkıyla birlikte düşünülmesi gerektiğini vurguladı. “Bugünkü toplu sözleşme sistemi, 12 Eylül rejiminin ürünü olup, sendikal hakları göstermelik hale getirmiştir. Gerçek bir toplu pazarlık için grev hakkı anayasal güvenceye alınmalıdır” diye konuştu.
Kamuda sözleşmeli ve güvencesiz istihdamın yaygınlaştığına dikkat çeken Yılmaz, “Kadrolu ve güvenceli istihdam derhal sağlanmalı. Tüm kamu atamaları şeffaf, eşit ve yazılı sınava dayalı olmalı. Mülakat sistemi liyakati yok sayan ve yandaş kadrolaşmanın aracı haline gelmiştir” ifadelerini kullandı.
Yılmaz, kamu çalışanlarının maaşının yoksulluk sınırının altında kaldığını belirterek, “Emekçilerin yaşamını idame ettirebilmesi için maaşlar en az yoksulluk sınırı olan 85 bin TL olmalıdır. Açlık sınırı 35 bin TL’ye dayanmışken, kamu çalışanı bunun yarısıyla yaşamaya çalışıyor. Emekli olunca ise sefaletin içine itiliyor” dedi.
Ek ödemelerin temel maaşa dahil edilmesi, gelir vergisi sisteminde adaletin sağlanması, 4688 sayılı yasanın kamu emekçileri lehine yeniden yazılması gerektiğini dile getiren Yılmaz, ayrıca birinci dereceye gelen tüm kamu emekçilerine 3600 ek gösterge hakkı tanınmasını da talep etti.
KESK’in açıklamasında yalnızca kamu emekçileri değil, tüm toplumsal kesimlerin ekonomik zorluklarla mücadele ettiği vurgulandı. Yılmaz, “Çiftçi mazot alamıyor, üretici ürününü değerinde satamıyor, esnaf siftah yapmadan kepenk kapatıyor. Bu tablo hepimizin ortak kaderi. Bugün Türkiye, halka yoksulluğu ve güvencesizliği reva gören politikalarla yönetiliyor. Mehmet Şimşek eliyle uygulanan güncellenmiş IMF programı; zengini daha zengin, emekçiyi ise daha yoksul hale getiriyor” diye konuştu.
1 AĞUSTOSTA ALTERNATİF MASA KURULACAK
KESK’in saha çalışmaları sonucunda derlediği tüm talepler, 1 Ağustos’ta Ankara’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde kurulacak “alternatif TİS masasında” kamuoyu ile paylaşılacak.
Yılmaz, “Toplu sözleşme masası, yandaş sendikaların değil; emeğin, alın terinin masasıdır. Kamu emekçilerini yok sayan bu düzeni kabul etmiyoruz. Eşitlikçi, güvenceli, demokratik ve insan onuruna yakışır bir çalışma hayatı için mücadeleyi büyütüyoruz” diyerek tüm kamu çalışanlarını birlikte mücadeleye çağırdı.KESK’in eylem takvimi ve örgütlenme süreci önümüzdeki günlerde duyurulmaya devam edecek.
Mert Hamarat
