Komisyonun değerlendirme raporunda Bulgaristan’ın, fiyat istikrarı, kamu finansmanının sürdürülebilirliği, döviz kuru istikrarı ve piyasa entegrasyonu gibi Avrupa Merkez Bankası (ECB) kriterlerini karşıladığı vurgulandı. Euroya geçişin, Bulgaristan’ın AB içi ticaretini kolaylaştırması ve ECB Yönetim Konseyi’nde söz sahibi olması bekleniyor.
Ancak,4 yılı aşkın süredir siyasi kriz ve zayıf koalisyon hükümetleriyle mücadele eden Bulgar halkı, geçişin getireceği sonuçlara dair ciddi endişeler taşıyor. Eurobarometer anketine göre, euroya geçişi desteklemeyenlerin oranı Kasım 2024’te yüzde 46 iken, Mayıs 2025 itibarıyla yüzde 50’ye yükseldi.
Piyasa Ekonomisi Enstitüsü’nden kıdemli araştırmacı Petar Ganev, "Kurumlara güven eksikliği, böyle bir dönüşümü halk nezdinde daha da zorlaştırıyor," derken, ING ekonomisti Valentin Tataru da, “Özellikle kırsal bölgelerde, fiyat yuvarlamalarıyla satın alma gücünün zayıflamasından korkuluyor” dedi.
Hükümet ise, haksız fiyat artışlarını önlemeye yönelik tedbirler alacağını duyurdu. Maliye Bakanı Temenuzhka Petkova, fiyatlandırmanın sıkı denetleneceğini vurgulayarak, “Vatandaşlarımız bu geçiş sürecinde korunacak” dedi. Merkez Bankası Başkanı Dimitar Radev de altyapının euroya uyumlu hale getirilmesi için çalışmaların sürdüğünü belirtti.
Hali hazırda mağazalarda ürün fiyatları hem leva hem euro cinsinden listelenmeye başlandı. Bu uygulamanın, halka yeni para birimine alışma sürecinde yardımcı olması bekleniyor.
AVRUPA'NIN EN FAKİRİ DEĞİŞİMİN EŞİĞİNDE
Aylık ortalama maaşın 2 bin 443 leva (yaklaşık bin 420 dolar) olduğu Bulgaristan, AB'nin en düşük gelirli ülkesi konumunda bulunuyor.
Euroya geçişin ekonomik entegrasyonu güçlendireceği düşünülse de, kırsal kesimde yaşayan milyonlarca kişinin enflasyona karşı daha savunmasız kalacağı endişesi büyüyor. Hükümet kararlı görünse de, halkın ikna edilmesi için zamana ve güven tazelemesine ihtiyaç duyuluyor.
Bülent Sarıçiçek
