“MİMARLAR, HALK SAĞLIĞININ İYİLEŞTİRİLMESİNE YARDIMCI OLABİLİR”

Dünya Mimarlar günü dolayısıyla TMMOB Mimarlar Odası Edirne Temsilciliği Mimar Sinan Heykeline çelenk sundu. TMMOB Mimarlar Odası Edirne Temsilciliği Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Ergüden, “Mimarlık, yeni malzemeler kullanarak ve çok daha büyük ölçekte geri dönüşüm yaparak kaynaklara yaklaşımını değiştirebilir. Sağlıklı yaşam sağlıklı ortamlarda gerçekleşir ve mimarlar dikkatli planlama, inşaat ve değerlendirme yoluyla halk sağlığının iyileştirilmesine yardımcı olabilir” dedi.

“MİMARLAR, HALK SAĞLIĞININ İYİLEŞTİRİLMESİNE YARDIMCI OLABİLİR”

Dünya Mimarlar günü dolayısıyla TMMOB Mimarlar Odası Edirne Temsilciliği Mimar Sinan Heykeline çelenk sundu. TMMOB Mimarlar Odası Edirne Temsilciliği Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Ergüden, “Mimarlık, yeni malzemeler kullanarak ve çok daha büyük ölçekte geri dönüşüm yaparak kaynaklara yaklaşımını değiştirebilir. Sağlıklı yaşam sağlıklı ortamlarda gerçekleşir ve mimarlar dikkatli planlama, inşaat ve değerlendirme yoluyla halk sağlığının iyileştirilmesine yardımcı olabilir” dedi.

VATANDAŞ
VATANDAŞ
02 Ekim 2023 Pazartesi 00:00
“MİMARLAR, HALK SAĞLIĞININ İYİLEŞTİRİLMESİNE YARDIMCI OLABİLİR”

TMMOB Mimarlar Odası Edirne Temsilciliği Dünya Mimarlık Günü nedeniyle Selimiye Meydanı'ndaki Mimar Sinan heykeline çelenk sundu.

MMOB Mimarlar Odası Edirne Temsilciliği Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Ergüden, Selimiye Meydanında yaptığı basın açıklamasında 1985 yılından itibaren her yıl Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Habitat Günü'ne paralel olarak Ekim ayının ilk Pazartesi günü tüm dünyada kutlanan Dünya Mimarlık Günü'nün 2023 temasının bu yıl “Dirençli Topluluklar için Mimarlık” olarak belirlendiğini bildirdi.

Bu temayla hem mimarlığın yaşanabilir bir topluluk yaşamı yaratma kapasitesi ve sorumluluğuna özel bir vurgu yapılması hem de tüm ülkelerde kentsel ve kırsal alanlar arasındaki ilişkiye dair uluslararası bir tartışmanın başlatılmasının amaçlandığını vurgulayan Ergüden, açıklamasına şöyle devam etti:

Dünyanın her yerindeki kontrolsüz kentsel yayılma sosyal ve ekonomik dengeyi tehdit ediyor. İklim krizleri, küresel salgın ve birçok ülkedeki siyasi çalkantılar, toplulukları tehdit eden, yoksul ve dezavantajlı grupları büyük ölçüde etkileyen sosyal, ekonomik ve çevresel eşitsizlikleri de ortaya çıkardı. Dünya, günümüzün iklimsel ve sosyal zorluklarına en iyi şekilde nasıl yanıt verileceği konusunda zor bir görevle karşı karşıya. Bu durum, kentlerin düzenlenmesi, çevreye ve topluma saygılı mimarinin üretilmesi için geleneksel planlama araçlarının etkinliği ve yeterliliği konusunu da gündeme getirmektedir.

Dünya Mimarlık Günü'nde UIA, üye ülkelerini, bu konudaki tartışmayı sürdürmeye, mimarların yenilikçi çözümler geliştirmesine ve dirençli topluluklar için yaşanabilir binalar ve kamusal alanlar tasarlamasına olanak tanıyan, kentsel planlama kavramlarını ve politikalarını teşvik etmeye davet ediyor. Kentleşmeyi “insanileştirmek”, kültürel mirasa saygı göstermek, doğa ve biyo çeşitlilikle ilişkiyi yeniden kurmak da 2023 Dünya Mimarlık Günü temasının amaçları arasında yer

alıyor. Dirençli topluluklar için mimarlık kavramını anlamaya çalışırsak; Topluluklar insanlardır ve insanlar da toplulukları yaratır. Mimarlar gelecek için inşa ederek ve kalıcı topluluklar yaratarak milyonlarca, hatta milyarlarca kişinin hayatını olumlu yönde etkileyebilir.

TOPLUMUMUZUN DONANIMLI HALE GETİRİLMESİ ÖNE ÇIKMAKTADIR

Dirençli topluluklar, zorluklara rağmen gelişen ve geleceğin zorluklarıyla baş edebilecek donanıma sahip topluluklardır. Bu açıdan değerlendirildiğinde toplumumuzun donanımlı hale getirilmesi önemli bir uğraş alanı olarak öne çıkmaktadır. Küresel topluluklar, büyük bir aciliyetle harekete geçtiğini ve dünyanın değişen iklimine uyum sağlama çabası içinde olduğunu görmekteyiz. İnsanların en yaygın yaşam alanı olan yapılı çevrelerimiz, dünyanın ekosistemleri ve iklimleriyle sürdürülebilir ve yenileyici bir şekilde etkileşime girmelidir. İnsanları ve toplulukları, özellikle de en savunmasız olanları beslemelidir. Ekosistemin çöküşü küresel düzeyde art arda devam ederken tepkimizin ne olacağı konusuna, kimin, neden, nasıl ve hangi ölçekte uyum sağlayabileceği sorularına da güçlü cevaplar vermek durumundayız.

Kaynaklar giderek azalıyor ve mimarların bu konuyu ele alması gerekiyor. Mimarlık, yeni malzemeler kullanarak ve çok daha büyük ölçekte geri dönüşüm yaparak kaynaklara yaklaşımını değiştirebilir.

Sağlıklı yaşam sağlıklı ortamlarda gerçekleşir ve mimarlar dikkatli planlama, inşaat ve değerlendirme yoluyla halk sağlığının iyileştirilmesine yardımcı olabilir. Yaşamak için daha sağlıklı yerlere olan ihtiyacı öngörmek ve buna uyum sağlamak, daha sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmanın

yollarından biridir. Sürdürülebilir bir dünya, tüm insanlar için yer ve düşüncenin olduğu bir dünyadır. Mimarlar kapsayıcılığı göz önünde bulundurarak tasarım yapmalı ve genel olarak dünya üzerinde yaşayan birçok farklı insanin ihtiyaçlarını anlamaya özen göstermeli özel olarak ise yapmakta olduğu işleri daha sürdürülebilir ve yenilikçi kılmak için mücadele etmelidir.

Yakın geçmişte dünyada etkili olan ve ülkemizinde yaşadığı küresel bir problem olan pandeminin, yerel yansımaları da oldu. Buna, bir de deprem sebebiyle yaşananlar eklendi. Önümüzdeki süreçte, yeni tarzda kentlerin oluşmasının kaçınılmazlığı bir kez daha ortaya çıktı. Bu anlamda Sağlıklı bir süreç için bütünsel bir bakış açısı oluşturulmasının önemi büyüktür.

MİMARLAR ODASI CİDDİ TESPİT VE DEĞERLENDİRME RAPORLARI YAYINLADI

Mimarlar odasının pandemi ve depremler sırasında ülke genelinde aktif olduğunu ve yerinde yapılan incelemelere dayalı ciddi tespit ve değerlendirme raporları yayınladığını hatırlatmak isterim. Evrensel düzeyde kültür mirası değeri taşıyan eserlerin bütünlüğünün korunarak sahip olduğu estetik ve sanatsal özelliklerinin yaşatılması, özgün nitelikleriyle gelecek nesillere aktarılması için; mimarlık, koruma, arkeoloji, tarih ve mühendislik gibi mesleki uzmanlık gerektiren pek çok alanda çalışmalar yürütülmesi gerekmektedir.

Günümüz koşullarında yaşadığımız -depremler- gibi olacağını bildiğimiz halde büyük kayıplara neden olan trajik olayları yaşamamıza rağmen günümüz yüksek bilgi ve teknolojilerinin yaygın uygulamaya geçirilememesi yapı üretimindeki organizasyon ve denetim sorunlarının devam etmesi, meslek odalarının kanun ve yönetmeliklerin hazırlık süreçleri dışında bırakılması, kanuni düzenlemelerin ihtiyaçları karşılama açısından yetersizliği, mimarlık ve mühendislik meslek alanlarındaki uzmanlıktan gerektiği şekilde yararlanılamaması gibi konular maalesef halen çözüme kavuşturulamamıştır. Sadece gösterişli ya da sağlam yapılar yapmak yeterli değildir. Bütüncül baktığımızda; işlevsellik, estetik ve dayanıklılık bir arada olmalıdır. Son dönemde birçok ülkede, deprem anında can güvenliğini artıracak, hatta yıkım anında bina içinde güvenli bölümlerin oluşmasına ilişkin senaryolar üzerinde duruluyor. Örneğin, binadaki duvarların olası bir yıkım anında nereye doğru ya da nasıl yıkılabileceği bile, bir planlama konusudur. Tüm bunlar, mimari yönden değişimi de beraberinde getirebilir. Son dönemde yaşadığımız depremler ve doğal afetlerden sonra birçok binanın yenilenmesi gerektiği bir kez daha görüldü. Yerel yönetimler, ortak akli temel alan. 'Tasarım Komisyonları' kurabilir. Birçok kurum gibi üniversiteler de bu sürece katılabilir.”

Bülent Sarıçiçek

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.