Mirzabey, Saraçlar Caddesi'nde baro üyesi avukatlar ile birlikte yaptığı açıklamada, 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde baskıcı rejime karşı mücadele eden Mirabal Kardeşler’in katledilmesinin ardından bu günün Birleşmiş Milletler tarafından uluslararası bir farkındalık günü olarak ilan edildiğini hatırlattı. Kadınların maruz kaldığı şiddetin yalnızca fiziksel olmadığını, ekonomik, psikolojik, cinsel ve sosyal boyutlarının da olduğunu bildirdi.
Açıklamada, toplumsal yapının temelini oluşturan aile kurumunda artarak devam eden aile içi şiddet, kötü muamele, kadın cinayetleri, töre ve namus cinayetleri ile taciz ve tecavüz olaylarının büyük bir tehdit oluşturduğu ifade edildi. Bu olayların önlenmesi ve faillerin cezalandırılması için yasama, yürütme, yargı erklerinin yanı sıra sivil toplum kuruluşları ve bilim insanlarının önemli çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi.
Komisyon, kadınların adalete erişimlerinde karşılaştıkları ekonomik engellere dikkat çekerek, boşanma, nafaka, velayet ve işçilik alacakları gibi davalarda baroların adli yardım yönetmeliği kapsamında hukuki destek sağladığını belirtti. Ancak, noter masrafları gibi ek maliyetlerin, ekonomik zorluk yaşayan kadınların adalete erişimlerini zaman zaman engellediğini ifade etti. Bu sorunun çözümü için Adalet Bakanlığı ile Türkiye Noterler Birliği arasında bir protokol yapılmasının, kadınların ekonomik şiddetle mücadelesinde önemli bir adım olacağını vurguladı.
Kadınların hukuki haklarını arama sürecinde karşılaştıkları maddi zorlukların, kadına yönelik şiddetle mücadelenin önündeki önemli engellerden biri olduğuna işaret edildi. Mirzabey, bu anma gününde, kadınların hak mücadelesine destek sağlayacak bu tür adımların atılmasının toplumsal dayanışmayı güçlendireceğini ifade etti.
Edirne Barosu Aile ve Kadın Hakları Komisyonu, kadına yönelik şiddetin her türünün ortadan kaldırılması için yürüttükleri mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceklerini ve toplumun her kesimini bu mücadeleye katılmaya davet ettiklerini ifade etti.
Bülent Sarıçiçek
