Öz, devletin ve milletin tanımında yapılmak istenen köklü değişikliklere karşı net bir duruş sergileyerek, tarihî gerçeklerin siyasi amaçlarla çarpıtılamayacağını , Türk Ocakları'nın bu konuda hassas olduğunun tüm çevrelerce bilindiğini söyledi.
Yakup Öz açıklamasında, Türkiye'nin “Terörsüz Türkiye” gibi süreçlerle terör belasından kurtulma çabasında olduğunu ancak bu süreçlerin perde arkasında milli kimliği sulandırmaya yönelik ciddi adımlar barındırdığını belirtti. Cumhurbaşkanı’nın son açıklamalarında öne çıkan “Türk-Kürt-Arap ortaklığı” vurgusunun, millî birlik ve kimlik kavramını zayıflatacak tehlikeli bir yaklaşım olduğunu savundu.
Öz, “Tarihi, mevcut siyasi hedeflere göre yeniden kurgulamak, sadece gerçeği tahrif etmek değil; aynı zamanda milletin geleceği için büyük bir tehdittir. Malazgirt, İstanbul’un Fethi, Çanakkale ve Millî Mücadele; etnik ittifaklar değil, Türk milletinin ortak iradesi ile kazanılmış zaferlerdir" diye konuştu.
Claude Cahen’in “Osmanlılardan Önce Türkiye” adlı eserine atıfta bulunan Öz, Türk varlığının Anadolu’da bin yıllık köklü bir geçmişi olduğunu hatırlattı. Osmanlı’nın çok dinli ve çok etnikli bir yapıya sahip olmasına rağmen, özünde bir Türk devleti olduğunu ve Batı’nın da bu devlete “Türk İmparatorluğu” dediğini belirtti.
“Bu vatanın adı Türkiye, bu devletin adı Türkiye Cumhuriyeti, dili Türkçedir,” diyen Öz, farklı etnik kökene sahip tüm vatandaşların anayasal anlamda Türk milletinin eşit fertleri olduğunu hatırlattı. Kimliğin bulanıklaştırılmasının milli beka sorununa yol açacağını da özellikle ifade etti.
Yakup Öz, "Türk Ocakları'nın duruşunu bellidir.Biz, Hep Birlikte Türk Milletiyiz! Kimliğimizden, dilimizden ve egemenliğimizden asla vazgeçmeyiz. Ne mutlu Türküm diyene" dedi.
Gözde Kabasakal
