Özel Trakya Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Çetin Gül, soğuk havalarda kalp ve damar sistemlerini etkilediğini dile getirdi.
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Çetin Gül, yaptığı açıklamada tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kalp krizi sıklığında bir artış olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
"Tüm dünyadaki ölümlerin neredeyse yüzde 40'ından kalp ve damar hastalıkları sorumlu. Türkiye'de de ortalama yılda 300 bin kişi kalp krizi geçiriyor ve bunların 100 bin tanesi maalesef hayatını kaybediyor.
SOĞUK HAVADA KALP KRİZİ RİSKİNDE ARTIŞ OLUYOR
O yüzden çok önemli bir konu. Şimdi kış aylarına girdik. Havalar soğudu. hava sıcaklıkları aşırı derecede düştü. Hepimizin bildiği gibi soğuk havalarda kalp krizi riskinde bir artış oluyor.
Bununla ilgili bazı İngiliz bilim adamları hava sıcaklığındaki her bir derece düşüklükte o ay ki kalp krizi sayısında 200 artış olduğuna dair bir takım rakamlar da vermişler ama genel olarak arttığını hepimiz biliyoruz. Soğuk havalar kalp ve damar sistemini bir direkt doğrudan etkileyebiliyor. Bir de dolaylı yoldan etkileyebiliyor.
Direkt olarak nasıl etkiliyor? Soğuk havalarda vücudumuzdaki özellikle küçük ince damarlarda bunlar kalp ve koroner damarlar da dahil büzüşme meydana geliyor soğuk nedeniyle. Bu büzüşmeden dolayı tansiyon yükseliyor, nabız yükseliyor. Pıhtılaşma sistemi aktive olabiliyor. Bunlar da kalp krizi riskini arttırıyor. Özellikle ileri yaş grubunda, 65 yaş üstünde ve mevcut bilinen koroner kalp hastalığı olan hastalarda bu kalp krizi riski soğukta daha fazla artıyor. Soğuk havanın bu direkt damarda vazo sperm yapıcı etkisi dışında dolaylı etkileri de var.
Bunlar neler? Bildiğimiz gibi kış aylarında tüm halkımızda tuz ve yağ tüketimi artıyor. Beslenme alışkanlıklarımız bozuluyor. Bu da kilo artışına, kolesterol seviyesinde artışa, şeker seviyesinde artışa, tansiyon düzeylerinde artışa neden olarak dolaylı yoldan yine kalp ve damar hastalıklarını ve kalp krizi riskini arttırabiliyor.
Diğer dolaylı etkilerden birisi de kış aylarında hepimizin bildiği gibi şu anda da çok fazla salgın var. Üst solunum yolu enfeksiyonları, grip, viral enfeksiyonlar, pnömoni dediğimiz zatürree çeşitleri. Bunların hepsi kış aylarında salgın şeklinde artmakla birlikte bu tip enfeksiyonların son yıllarda kovid ile birlikte öğrendiğimiz gibi kalp krizi riskini, kalp kası iltihabı riskini dediğimiz kalp, kalp zarı iltihabı riskini bu grip ve zatürreeye yol açan virüslerin arttırdığını biliyoruz. O yüzden etkilerinden biri de kış aylarındaki ve soğuk havadaki etkinin soğuk havanın dolaylı etkilerinden biri de bu.
Başka dolaylı etkilerden birisi de tabii ki kış aylarında hava soğumasıyla birlikte hem spor aktivitelerimiz hem egzersizlerimiz hem de hareketlerimiz azalıyor. Bir hareket kısıtlılığı oluyor. Bu da hem kilo artışı hem kolesterol artışı gibi nedenlerle hem de diğer pıhtılaşma sistemini aktive ederek kalp krizi riskini arttıran diğer dolaylı bir etken hareketin azalması sporun azalması, egzersizin azalması.
EN ÖNEMLİ BULGU GÖGÜS AĞRISI
Kalp krizinin en önemli bulgusu göğüs ağrısıdır. Ama her kalp krizi karşımıza göğüs ağrısıyla gelmez. Kimisi tam kalple midenin birleştiği yerde yani tam birleştiği yerinde dediğimiz bölgede mide şikayetlerinin daha çok olduğu bölgede mide ağrısıyla, bulantı, kusmayla, nefes darlığıyla, kol ağrısıyla, sırt ağrısıyla terlemeyle, hatta ani bayılmayla gelen kalp krizi hastaları bile vardır.
O yüzden kalp kriziyle en çok karışan hastalıklardan birisi de mide, bağırsak ve safra yollarına ait hastalıklardır. Mesela safra kesesinde iltihap, taş, akut dediğimiz durum, akut gastrit, akut ülser dediğimiz durumlardaki ağrılar kalp kriziyle çok karışır."
Yavuz Göktaş