TÖS Edirne İl Başkanı Gökay Bilgin, şunları kaydetti: "Cumhuriyet döneminde “Milli Eğitim” alanında köklü çalışmalar yapılmıştır. Çağdaş ülkeler seviyesine bir an önce ulaşılmasını isteyen Atatürk, eğitimde köklü çalışmalar yapılmasına inanmış ve bu sebeple çevresindeki kadroya bazı önemli görevler vermiştir. Atatürk’ün yapmak istediklerini en iyi anlayanlardan birisi Mustafa Necati’dir. O’nun bakanlığı zamanında Milli Eğitim camiasına dinamizm, görev aşkı, saygı, sevgi ve güven duygusu hakim olmuştur.
Kurtuluş Savaşı sonrası yeni Türkiye’nin çağdaş uygarlık düzeyine çıkma ve geçme hedefini ve Atatürk’ü en iyi anlayan Mustafa Necati’dir. Mustafa Necati, 20 Aralık 1925 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığına atanmıştır. Bu görev, 1 Ocak 1929 tarihinde (Millet Mekteplerinin açıldığı gün) yoğun çalışma temposuna bağlı kalp krizi sonucu ölümüyle sonlanmıştır.
Mustafa Necati, 1919 yılında İzmir’in işgal edildiğini görünce ateşli yurtsever arkadaşlarıyla birlikte bir çete teşkilatı kurdu. Kuvayı Milliye’nin bir müfreze komutanı olarak görev aldı, yurtta karışıklıklar çıkaran vatan haini Aznavur çetesiyle, Yunanlılarla savaştı. Balıkesir’deyken “İzmir’e Doğru” adıyla çıkardıkları gazetede arkadaşı Vasıf Çınar ila birlikte çalıştı.
Mustafa Necati 1920’de, Saruhan milletvekili seçildi. Karadeniz kıyılarında Pontus Rum eşkiyasının kurduğu teşkilatla savaştı, Karadeniz Bölgesi İstiklal Mahkemesi’nde, Büyük Millet Meclisi Müdafaa-i Hukuk Grubu kâtipliğinde çalıştı. Daha sonra Kastamonu ve Havalisi İstiklâl Mahkemesi başkanı oldu.
Mustafa Necati, 1923’te Meclis’in ikinci devresine İzmir milletvekili olarak girdikten sonra Mübadele-İmar ve İskân, 1924’te Adliye Vekili oldu Kabinenin istifasından sonra, Şeyh Sait isyanında Şark İstiklal Mahkemesi savcılığını yaptı
20 Aralık 1925’te Maarif Vekili (Milli Eğitim Bakanı) olan Mustafa Necati ölümüne kadar, 3 yıl 12 gün bu görevde kaldı. Hareketli, ateşli hayatının en verimli devresi Milli Eğitim Bakanı olarak geçirdiği yıllardır. Öğretmenlik mesleğini daha itibarlı bir meslek haline getiren, Milli Eğitim teşkilatını kökten hamlelerle düzelten odur. Gerekli işleri, şekil bağlarına kapılmadan hemen gerçekleştirme safhasına aktaran pratik, aktif görüşü hayranlık uyandırmış, Mustafa Necati adı eğitim ve milli kültür hayatımızda yeniliğin, devrimciliğin bir sembolü olarak kalmıştır. Çok genç yaşta ölen Mustafa Necati kısa ömrünü millet hizmetinde geçirmiş Cumhuriyetçi, devrimci bir yurt çocuğu olarak daima anılır. Mustafa Necati adı Türk eğitim tarihine altın harflerle yazılmıştır.
"LAİKLİK SÖZCÜĞÜNÜ İLK KEZ RESMİ OLARAK KULLANAN BAKAN MUSTAFA NECATİ’DİR"
Mustafa Necati Milli Eğitim Bakanı olur olmaz yayımladığı genelgelerle Cumhuriyetin eğitim ilkelerini şöyle belirlemiştir: “Türkiye’de herkesin milli ve dünyevî, modern ve demokratik eğitim alması esastır. Eğitimin milli olmasından maksat, gençleri, yaşayan bütün kurumları, düşünce ve idealleriyle milli topluma uydurmaktır. Dünyevî kelimesinden hedeflenen, eğitimin laik olması, düşünceyi daraltan ve vicdan özgürlüğünü kıran her türlü dini etkiden uzak bulunmaktır.”
Böylece dogmatik eğitimden laik eğitime geçilmiştir. Modern deyimiyle eğitimin, yöntemler ve teknikler bakımından en yeni bilimsel kurallara göre sürdürülmesi, demokratiklik ile de eğitim ve öğretimin bütün olanaklarından kadın-erkek tüm ulus bireylerinin eşit derecede yararlanması; serveti, toplumdaki yeri ne olursa olsun her gencin yeteneği ve zekası derecesinde öğrenim görebilmesi, hiçbir engelin konmaması düşünülmüştür. İlköğretimin milli ve demokratik olması kız-erkek, zengin-yoksul bütün millet çocuklarının aynı biçimde eğitim görmesi, bu ilkenin bir sonucudur. Böylece bugün bile tam olarak gerçekleştirilemeyen eğitimde fırsat ve imkan eşitliği sağlamanın ilk adımı atılmıştır.
Tüm Öğretmenler Sendikası (TÖS) Edirne İl Yönetim Kurulu olarak, Atatürk devriminin “Çoban Yıldızı” olan Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati’yi ölümümün 94. yılında rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz."
Gözde Kabasakal
