Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), aynı dönemde yıllık enflasyonu yüzde 71,23, aylık artışı ise yüzde 3,66 olarak hesapladı. İstanbul Ticaret Odası (İTO) verileri de benzer bir tablo çizdi: Yıllık artış yüzde 46,57, aylık artış ise yüzde 2,83. TÜİK ile diğer kuruluşlar arasında ortaya çıkan bu ciddi fark, enflasyon hesaplamalarının güvenilirliğini bir kez daha sorgulattı.
"TÜİK VERİLERİ GERÇEK HAYATI YANSITMIYOR"
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Koç, yaptığı açıklamada TÜİK’in açıkladığı verilerin halkın yaşadığı ekonomik gerçeklikle bağdaşmadığını vurguladı. “Geçim çığlıkları ülkenin dört bir yanından yükseliyor. Ancak TÜİK’in masa başında hazırladığı veriler, bu çığlıkları duymuyor. Bu rakamlar, sadece teknik bir farklılık değil; halkın sofrasına, cebine doğrudan etki eden bir çarpıtmadır,” dedi.
Koç, TÜİK’in açıkladığı düşük enflasyon verileriyle kamuoyunu yanıltmakla kalmadığını, milyonlarca çalışanın, emeklinin ve memurun maaş artışlarının da bu şekilde baskılandığını belirtti.
"TÜİK BAĞIMSIZLAŞTIRILMALI, HESAPLAR DENETLENEBİLİR OLMALI"
Koç, TÜİK’in bağımsız ve şeffaf bir yapıya kavuşturulması gerektiğini ifade ederek, “Enflasyon sepeti ve hesaplama yöntemleri kamuoyuna açık hale getirilmeli, denetlenebilir olmalıdır. Gerçek enflasyon oranları doğrultusunda tüm maaşlar yeniden düzenlenmeli; emekçinin, memurun, emeklinin hakkı teslim edilmelidir,” çağrısında bulundu.
Ayrıca, her ay maaşlara yansıtılacak şekilde enflasyon farkı uygulanması ve kamu çalışanlarına ek zam yapılması gerektiğini belirten Koç, derinleşen ekonomik krizin artık görmezden gelinemeyeceğini söyledi.
“TÜİK’İN HER AÇIKLAMASI, SOFRADAKİ EKMEĞİ KÜÇÜLTÜYOR”
Koç sözlerini şöyle tamamladı: “TÜİK’in yayınladığı her iyimser veri, halkın sofrasındaki ekmeği daha da küçültüyor. Gerçekleri saklayarak değil, yüzleşerek bu krizden çıkabiliriz. Halk, artık makyajlı rakamlar değil, adaletli bir ekonomik düzen istiyor.”
Bülent Sarıçiçek