İl Genel Meclisi CHP Grup Başkanvekili Mustafa Üstün, İl Genel Meclisi’nde yaptığı gündem dışı konuşmada, buğday destekleme modeli ve “planlı üretim” uygulamasında yaşanan bilgi kirliliğine dikkat çekti. Çiftçiler arasında yaygın olan “buğday ton başı 13 bin 500 TL’den satılıp üzerine 2 bin 520 TL destek alınacak” algısının gerçeği yansıtmadığını belirten Üstün, desteklerin üretim verimi, kullanılan tohum türü ve diğer kriterlere göre ciddi farklılıklar gösterdiğini söyledi.
Üstün, özellikle “planlı üretim” modelinin çiftçiler tarafından anlaşılmadığını ve uygulamanın nasıl yapılacağı konusunda bilgi eksikliği olduğunu vurguladı. “Köylerde kimse planlı üretim kapsamında nasıl hareket edeceğini bilmiyor. Üretim planı nedir, ne zaman ve nasıl yapılır, desteklemeler bu plana göre nasıl şekillenir soruları yanıtsız kalıyor” dedi. Bu karmaşanın üretim sürecinde belirsizliğe yol açtığını ve çiftçilerin üretim planını yapmakta zorlandığını ifade etti.
Bakanlık tarafından açıklanan destekleme tutarlarının da net olmadığını belirten Üstün, çiftçilerin somut ve bireysel bazda desteklerini nasıl alacaklarını anlamaları için şeffaf ve anlaşılır bir bilgilendirmeye ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
DESTEKLEME MİKTARLARI VERİM VE TOHUMA GÖRE FARKLILIK GÖSTERİYOR
Üstün, çiftçilerin gelir beklentisi ile gerçek destekleme tutarları arasındaki uçuruma dikkat çekmek için farklı verim ve tohum kullanımı senaryoları üzerinden somut örnekler verdi:
Dekarda 100 kg verimle sertifikalı tohum kullanan bir çiftçi 807 TL destek alıyor. Bu, ton başına 8 bin 070 TL ek gelir anlamına geliyor. Toplam gelir ise 21bin 570 TL’ye yükseliyor.
Aynı verim ve standart tohum kullanan çiftçide destek 634 TL’ye düşüyor, ton başına ek gelir 6 bin 340 TL ve toplam gelir 19 bin 840 TL olarak gerçekleşiyor.
Dekarda 600 kg verimle sertifikalı tohum kullanıldığında destek miktarı değişmese de ton başına düşen destek bin 350 TL’ye iniyor. Toplam gelir 14 bin 850 TL oluyor.
1 ton verimle sertifikalı tohum kullanan çiftçinin ton başı desteği sadece 870 TL’ye düşüyor ve toplam gelir 14.l bin 370 TL’ye ulaşıyor.
Bu hesaplamalar, “2 bin520 TL destek” ve “16 bin 020 TL toplam gelir” gibi açıklamaların devletin ortalama maliyetine karşılık geldiğini, bireysel çiftçinin eline geçen destek ve gelirin çok daha değişken olduğunu net biçimde ortaya koyuyor.
"TRAKYA ÇİFTÇİSİ DARBE YEDİ"
Üstün, Trakya bölgesinde Nisan ile Mayıs aylarında yaşanan yağışsızlık ve don olaylarının verimi ciddi oranda düşüreceğini belirtti. Bölgedeki buğday verim ortalamasının 350-400 kg/dekar seviyelerine inmesinin beklendiğini aktaran Üstün, bu durumun çiftçi gelirine doğrudan negatif etkisi olacağını söyledi.
Ayrıca, geçen yılki destekleme modelinin çiftçiyi yüksek verimli “yumuşak buğday”a yönlendirdiğini, ancak açıklanan 13 bin 500 TL taban fiyatının sert buğday için geçerli olduğunu hatırlattı. Yumuşak buğdayın sert buğdaya göre ton başı bin 500 TL daha ucuz satıldığını belirten Üstün, “Çiftçi hem düşük verim hem de farklı çeşit nedeniyle gelir kaybı yaşayacak. Bu durum çiftçimizi ekonomik olarak daha zor duruma sokacak” dedi.
Üstün, çiftçilerin destekleme modelini ve planlı üretim uygulamasını tam olarak kavrayabilmesi için yetkililere acil çağrıda bulundu. Destekleme ödemelerinin bireysel bazda nasıl hesaplanacağı, yumuşak buğday alım fiyatları ve planlı üretim kriterlerinin açık, şeffaf ve anlaşılır biçimde kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini vurguladı.
Üstün,“Bu belirsizlikler ortadan kalkmadığı sürece çiftçimizin üretim planı yapması, sağlıklı karar vermesi mümkün değil. Yetkililer bu konuda sorumluluklarını yerine getirmeli” diyerek , üreticilerin mağduriyetinin önüne geçilmesi için derhal harekete geçilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Üstün, mevcut tabloya ilişkin en önemli sorunlardan birinin de çiftçinin elde ettiği gelirin çok büyük kısmının girdi maliyetlerine yetmemesi olduğunu dile getirdi. “Çiftçinin kazancının yüzde 20’si bile tohum, gübre, mazot gibi bir sonraki yılın üretim girdilerini karşılamıyor. Bu da borçlanma sarmalını beraberinde getiriyor” uyarısında bulundu.
Yanlış bilgi ve algının üretici üzerinde oluşturduğu psikolojik ve ekonomik baskının artarak devam ettiğine dikkat çeken Üstün, “Hasat öncesinde çiftçimizin doğru bilgilendirilmesi, desteklerin gerçek durumu ile ilgili net açıklamalar yapılması şart” dedi.
Mert Hamarat