Yapılan açıklamada, bugüne kadar Gazze’de yaşamını yitiren 16 bin çocuğun isminin kamuoyuyla paylaşılmasının, insanlığın vicdanında derin bir yara açtığı vurgulandı. Henüz bir yaşını bile doldurmamış 916 bebeğin bu sayıya dahil olduğuna dikkat çekilerek, yaşananların açık bir vahşet olduğu ve asla kabul edilemeyeceği ifade edildi.
"BU SESSİZLİK SAVAŞ SUÇLARINI MEŞRULAŞTIRIYOR"
Zobar, Türkiye’deki siyasi iktidarın bir yandan Filistin’in hamisi gibi davranıp diğer yandan İsrail ile güçlü ilişkiler geliştirmesini aş Suçlarını Meşrulaştırıyor”eleştirerek, bu çelişkili tutumun inandırıcılıktan uzak olduğunu söyledi. Uluslararası kurumların ve özellikle Birleşmiş Milletler’in sessizliği ve etkisizliği ise sert bir dille eleştirildi.
Zobar, “Bu sessizlik, savaş suçlarının önünü açmakta ve failleri cesaretlendirmektedir. İnsan hakları ve evrensel değerler ayaklar altına alınmaktadı" diye konuştu.
"SUSMAK SUÇA ORTAK DEMEKTİR"
Açıklamasında, Gazze’deki çocuk ölümleri karşısında susan herkesin bu suça ortak olduğunu ifade eden Nedim Zobar, “Gazze’de yaşanan bu dram karşısında susmak, insanlıktan vazgeçmektir” dedi.
Birleşik Kamu-İş olarak çağrılarının net olduğunu belirten Zobar, “İsrail’in saldırıları derhal durmalı, sorumlular yargı önüne çıkarılmalı ve Gazze’de kalıcı barış sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.
Zobar, açıklamasını şu çağrıyla sonlandırdı: “Dünya kamuoyunu, tüm insanlık adına harekete geçmeye davet ediyoruz. Sessizlik artık bir seçenek değildir.”
Birleşik Kamu-İş’in bu çıkışı, Edirne’de ve ülke genelinde Gazze için artan duyarlılığın bir parçası olarak dikkat çekiyor.
Bülent Sarıçiçek
