Kentimizde şehir içi ulaşımında büyük oranda rahatlık sağlayan Edirne güneyindeki çevre yolu aynı zamanda yerli ve yabacı turistlerin de kullandıkları bir yol .Şehir merkezindeki yoğun trafiğe takılmak istemeyen turistler transit geçişlerde bu yolu kullanıyor.
Bu yol aynı zamanda Yunanistan ile hudut kapımız olan Pazarkule’den gelen araçların güzergahında bulunan bir yol. Aynı zamanda TEM yolu kadar trafiği yoğun olan bir yol.
Bu yolu yapanlar Edirne için yararlı bir hizmet yapmış oldu .Böylece şehir merkezindeki araç yoğunluğu kısmen de olsa azalmış oldu.
----------------
YOL ÇEVRESİNDEKİ HURDACILAR NE OLACAK.?
Edirne’nin güney çevre yolundaki hurdacılar kentiniz açısından çirkin görüntü oluşturuyor.Bir yanda Edirne’nin tarihi güzellikleri, diğer yanda çevresinde çöplerin yığıldığı ana yol çevresi.Bu görüntüler Edirne yönetiminde yetkili olan kişileri huzursuz etmiyor mu.?
Edirne gibi Avrupa kentine bu görüntüler yakışır mı.?
Bu yoldan geçenler Edirne hakkında acaba ne düşünür.?
Edirne’yi çirkin göstermeye kimsenin hakkı olamaz.Sanki Edirne çevresinde başka bir yer yokmuş gibi turistlerin en çok kullandıkları bir yol çevresini çöplük alanı yapmak hangi aklın işi.?
Bu yolun düzenlenip Edirne’ye yakışır duruma getirilmeli. O çöp toplayıcılara da uygun bir yer bulunmalı.
Çevre yolu çevresi çok karanlık geceleri bu yoldan geçmek cesaret ister. Özellikle köylerden getirilen, belediye kontrolünden geçmeyen başıboş köpekler buralarda odaklanıyor.
Bunlar da insanlarınız için büyük tehlike oluşturuyor..Hizmetlerini şehir merkezinde yapma çabasında olanlar bir de kentin çevresindeki çirkinliklere çare bulsunlar.
------------------------
TURİZM KENTİ OLMA SORUMLULUĞUNU KAVRAYAMADIK
Yeri gerildiğinde Edirne’nin bir turizm kenti olma iddiasında olanlar kenti bu duruma getirmek için gereken çabayı göstermiyor.Buna tüm resmi özel kuruluşlarımız ile siyasi partilerimiz de dahil.Tarihi ve doğal güzellikleri beşeri yapısı ile turizm açısından çok elverişli kent olan Edirne ne yazık ki bugüne kadar turizmde istenilen düzeyde değil.Koşulları Edirne kadar olmayan illerin güzelliklerini gördükçe, bir Edirneli olarak üzüntü duymamak mümkün mü?
Bu kent halkı yöneticilerden daha çok hizmet bekliyor.Bir sınır kenti olan Edirne için en emin kalkınma yolu turizm.Bu konuda başarılı olmada herkese görev düşüyor.Başka iller el ele vererek başarılı olmuş.Burada huzur içinde yaşayan halkımız bir turizm elçisi gibi kentimizin turizm alanında gelişmesine katkı sağlamalı.Burada hizmet yaparak ailesi başka illerden olmasına rağmen ömrünün diğer yıllarını bu kentte geçiren insanların gittikçe artması kentimizin nasıl huzurlu kent olduğunu gösteriyor.Bu huzurun devamını sağlamak hepimizin ortak görevi olmalı.
---------------------
BEN ALİM MİYİM ZALİM MİYİM.?
1200’lü Yıllarda yaşayan Nasreddin Hoca,o zamanda, Moğol istilasına uğrayan Anadolu’nun çalkantılı perişan olduğu günlerde nükte ve mizahı ile insanların çilesini yansıtıyordu.
Hocanın yaşadığı dönemde Zalim Haccac adında gerçekten çok zalim bir hükümdar varmış.
Saraya çağırdığı insanlara “Ben alim miyim,zalim miyim?” diye sorarmış.
“zalimsin” diyenin de “alimsin “ diyenin de kellesini kestirirmiş.
Günlerden bir gün zalim padişah Nasreddin Hocayı da çağırmış.
Ona da aynı soruyu sormuş.
“Hoca söyle bakalım ben alim miyim zalim mi?”
Nasreddin Hoca:
“Haşa sultanım” demiş.”Zalim olan siz değilsiniz.Zalim olan aslında bizleriz. ki, Allah bizleri cezalandırmak için sizi bizim başımıza yolladı”