Edirne’mizin her mutlu gününde hep onlar var.
Bayramda, seyranda, şenliklerde, açılışlarda ve diğer güzel günlerimizde hep onların sesini duyarız.
Edirne Belediyemizin Bandosundan söz ettiğimi anladığınızı tahmin ediyorum.
Edirne Belediye Bandomuzun köklü bir geçmişi var. Ben ilk kez 1950’li yılların ortalarında dinlemiştim bandomuzu.
O yıllarda Bando Şefi Merhum Mehmet Emin YALGIN idi. Babacan görünümlü, işinin ehli ve otoriter bir bando şefiydi.
Belediye Bandomuz, o yıllarda haftada bir gün Karaağaç’ta Merhum Mustafa KOKERALP’in bahçeli kahvesinde halka açık konserler verirdi.
Ben, müziğe olan tutkum ve yeteneğim nedeniyle Bandomuzu hep yakından takip etmişimdir.
1995’ yılında EDİRNE TÜRKÜSÜ marşını yazıp bandoya götürmüştüm. Gerçekten güzel bir marş idi ve bando ile çalınırsa daha da güzel olacaktı. Ancak o yıllardaki bando müzisyenleri, eserimi hafife almışlardı. Onlara göre marşları hep çok ünlü ve babacan tipli müzisyenler besteleyebilirdi.
Belediye Bandomuzun bu kanaati, 2004 yılında Kırkpınar Marşı’mızın resmi marş olarak kabulünden sonra değişti.
Bandomuzun bundan önceki şefi Hasan AVCI ve şimdiki şefi Süleyman UYSAL dönemlerinde; Bandomuzda Beyazıt SANSI’ya ve eserlerine üstün bir önem ve değer verilmeye başlanmıştır.
Bugün için Edirne ve değerleri üzerine yazdığım 14 marşın hemen tamamı bandomuzun repertuarındadır.
Bu ilgi ve sevgiye gönül dolusu sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Belediye Bandomuz bugün için mesleki yeterliliğinin zirvesindedir.
Edirne Belediye Bandomuz, bünyesinde yetiştirip görev verdiği üstün yetenekli müzisyen kadrosuyla bugün için, sadece Edirne’nin değil Trakya’mızın da en değerli bandosudur.
Bandomuza uygun koşullarda çalışma olanağını sağlayan Belediye Başkanımız Sn. Recep GÜRKAN’a da takdirlerimi iletiyorum.
Belediye Bandomuzun değerli şefi Süleyman UYSAL’a ve birbirinden değerli müzisyenlerine de takdir ve sevgilerimi ifade ediyorum.
Var olsunlar…
