Son günlerde dayanılmaz boyuta ulaşan hayat pahalılığı nedeniyle halk adeta sinir küpüne döndü. Siyasileri gördüğünde öfkelerini onlardan çıkarır.
Halkımız pahalılığın esas sebebinin izlenen siyasetteki yanlışlıktan kaynaklandığı görüşünde..Televizyonlardaki siyasi haberler halkın hiç ilgisini çekmiyor,Haberler geldiğinde televizyonlar kapanıyor.
O nedenle siyaset yapanlar özellikle iktidara mensup olan siyasetçiler çarşı pazara gittiğinde halkın tepkisi ile karşılaşıyor. Onların “Bir süre sonra işler düzelecek sabredin“ sözlerine halk inanmıyor.
Bu arada muhalefet partilerine de halk tepki göstererek” yeterli muhalefet yapmıyorsunuz her gün aynı sözler bu sorunu çözmüyor.Seslerinizi daha çok duyuracak gayreti göstermiyorsunuz. Meslek kurumlarımızın üst yöneticileri ise kendi ikballerini düşünerek laf olsun diye olanlara usulden tepki gösteriyor. Bu alanda en çok söz söylemesi gereken sendikalarımız ise sus pus.
Ziraat odası, esnaf odalarının bu alanda söyleyecek bir sözü yok mu? Milletvekillerimiz televizyonda nutuk çekeceklerine halkın derdine çare bulsun.
Bizler onları onun için o göreve seçtik.Böyle zamanda faydalı olamıyorlarsa orada durmalarına ne gerek var” Halkı hayat pahalılığı karşısında bu ve buna benzer tepkilerine günlük yaşantımızın her alanında rastlıyoruz.
Bu arada halk bu sıkıntının gelecekte de düzeleceği vaatlerine de inanmıyor.Siyasilerin söylemleri halkı tatmin etmiyor,siyasilere duyulan güven azalıyor.
-----------------
TARLALAR NASIL EKİLECEK.?
Girdi fiyatlarında aşırı artış sonucu çiftçilerimiz toprağını ekemiyor.Ekenler de çok pahalı olduğu için gübresini atamıyor.Bu durumda ekilen tarladan nasıl verim alınacak.?
Halk gırtlağına kadar borçlanmış.Evlenecek çocuğunu, kızını evlendiremiyor.Evinin zorunlu ihtiyacını karşılayamıyor.Köy kahvelerinde halka “ durumunuz nasıl “diye sorduğunuzda “bir dokunup bin ah işitiyorsunuz”.Birbiri ardına sorunlarını sıralıyorlar. En büyük sıkıntıları tarım girdilerinin yüksek olması,mazot dahi alamayacak duruma gelmeleri.
Çiftçilerimiz Bu konuda acele yardım istiyorlar.Hayvancılıkta da yem giderlerinin yüksek olması nedeniyle köylülerimiz ineklerini kasaplık olarak satmak zorunda kalıyor.
Üreticilerimiz“Bu şartlarda halkın et ve süt gideri nasıl karşılanacak” diye soruyorlar.tarım ürünü ihtiyaçlarının sürekli ithalat yoluyla giderilemeyeceği kuşkusuz .Onun için çiftçilerimizin sorunlarına acele olarak ele atılması gerekiyor.
---------------------
FIKRA
Nasreddin hocanın karısı sele kapılmış. Sel sularına kapılan kadını herkes dere boyunu takip ederek ararken hoca ise akıntının tersi yönünde karısını arar.
Bunu görenler:
Hoca sen ne yapıyorsun *Suyun akışı bu yönde sen ise hanımını ters yönde arıyorsun.?
Hoca:
“bizim karı çok aksidir.O mutlaka ters yönde gitmiştir ”der: