Tarihimizin en önemli bayramı olan çağdaş Cumhuriyet idaresine kavuştuğumuz 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı yüzüncü yılında Edirne’de her zaman olduğu gibi coşku ile kutlandı.
Gençlik, tüm halkımız özellikle kadınlarımız Cumhuriyetin faziletini yararını insanlarımıza ne haklar sağladığını çok iyi biliyor.
Coşku ile Cumhuriyet Bayramına ve onun önderi Atatürk’e her zaman sahip çıkıyor. Bu arada tüm bazı çevrelerce uygulanan tüm karşıt görüşlere rağmen kutlama coşkusu artarak devam ediyor.
Ulusal bayram kutlamalarına Cumhuriyet önderlerine karşı alınan tavırlar Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını engelleyemiyor.
Bayram kutlama töreninde bakıyorum öğrenciler cıvıl cıvıl coşkusu ile bayrama ayrı bir güzellik katıyor.
Edirne halkının kurtuluş günlerine ayrı bir tutkusu aşırı ilgisi var.
Bu kadim kent Edirne tarih boyunca çok işgallere uğramış, esaretin çilesini çekmiş.
Büyüklerimizin savaş anıları işgal günlerinde yaşadığı acı hatıralarunı dinleyerek yetişen yeni nesil ve tüm halkımız Milli bayramları coşku ile kulama geleneği bize bu yurdu kazandıran Atamıza sonsuz bağlılığı sürüyor.
O günler geldiğinde törenlerin yapılacağı alanda halkımız yerini alıp geçit törenini ilgi ile izliyor. Bu Cumhuriyet coşkusu eksilme bir yana artarak devam ediyor.
Bugün üzerinde yaşadığımız ülkenin sınırlarının nasıl güç koşullarda oluştuğunu akıldan çıkarmamalıyız.
Bize bu güzel yurdu kazandıranları saygı ve minnetle anmalıyız .
Bayramdaki coşkuyu gördüğünüzde duygulanmamak mümkün değil.
Bu güzel yurdun kıymetini bilmek bu ülkede huzur içinde yaşayan herkes akılda çıkarmamalı.
Başka rejim beklentisinde olanlar çevremizdeki ülkeler bir baksınlar Bizim ülkemiz kadar insanların mutlu yaşayacağı bir ülke var mı?
-----------------
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
ATALARIMIZ AVRUPA’YA 2000 YIL ÖNCE GİTTİ
Türklerin Avrupa’ya ilk gidişleri birinci yüzyıl sonlarında oldu.Ancak, Hunların Avrupa’yı büyük ölçüde etkilemesi dördüncü yüzyılda olmuştu.
Fransa içlerine hızla ilerleyen Hunlar 375 yılında Gutları ve Alanları yenerek Don nehrini geçtiler Romalılar Hunlardan yardımcı güç alarak yararlandılar.Beşinci yüzyıla gelinceye kadar dağınık yaşayan ve savaşan bu ulus sonunda birleşerek Avrupa’yı titretmeye başladı.
434-453 yılları, büyük Hun hükümdarı Attlla denetimindeki Hunlar için en parlak dönemdi. 447-448 yıllarında yaptığı sürekli akınlarla Doğu Roma İmparatorluğunu haraca bağladı.
452 yılında Barı Roma İmparatorluğuna bir gözdağı vererek bütün Roma senatörleriyle Papayı önünde dize getirdi.
453 yılında, ölünce Hunlar arasında kardeş kavgaları başladı.
Bu nedenle dağılıp gittiler.
Doğu Avrupa’da kalan Hunlar da daha sonraları gelen Türklerle kaynaşıp kayboldular.
