Siyasi parti sözcülerinin sokakta dahi rastlanmayacak üslupla konuşmaları çocukları daha rahatsız edecek duruma getirdi.Halk siyasilerin konuşmalarının yer aldığı zamanda televizyonlarını kapatıyor.

Bu üslubun halk üzerindeki etkisi de  çok olumsuz  olacağı toplumun da bu tür konuşmalardan etkilenip aynı yöntemi izleyeceği dikkate alınmıyor mu?

Türkçemizde  taleplerin anlatılması için o kadar medeni ve uygun kelimeler olmasına karşı hakaret içeren sözlerle halkın tahrik edilmesi kimseye yarar getirmez.

Hiç bir ülke bu türde yapılan siyasi  propaganda ile halklarına  fayda sağlamamıştır.Dileğimiz o ki, seçim yaklaşırken siyasilerimiz  böyle onur kırıcı üsluplarından uzaklaşır.

Kış aylarına girerken  yaşam koşullarının  çok zorlaştığı bir ortamda siyasilerin bu üslupları ilgi değil tepki topluyor.Halk masrafların arttığı  ,zamların da birbiri ardına geldiği bir ortamda geçim derdine düşmüş: bir de siyasilerin dalaşını dinleyecek sabrının kalmadığı birileri onlara duyurmalı.Bu yolun siyasette  başarı sağlayacak bir yol almayacağın duyurmalı.

----------------

MESLEK KURUM TEMSİLCİLERİ  LAF YERİNE ÇARE ÜRETMELİ

Gerek esnaf gerekse onun üzerindeki odaların üst yöneticilerinin böyle ekonominin dara düştüğü zamanlarda halka moral vermesi çare aramaları gerekirken bu zatlar işi laf ebeliği  ve şikayetle geçiştiriyor.  Toplunda en büyük örgüt olması gereken sendikalar  sizlerin   bugünkü ekonomik şartlarda topluma  duyuracağınız  bir şey yok mu?

Yüksek maaşlarınız, sıcak koltuklarınız üyesi bulunduğunuz< kişilerin haklarına sahip  çıkma cesaretini engelliyor  mu?

Hiç olmazsa yağmasını bilemiyorsunuz  gürleyin. Sorunlar karşısında  bari  sesiniz duyulsun.Tahtlarınızın sarsılacağından çekinmeyin .Sizler her ortamda yer bulacak güce sahipsiniz Bugün halkın suskunluğu her şeyi kabullenir görünmesi sizleri aldatmasın. Hiç bir şey yapmasanız da ara bir ülkenin ve ekmeğini yediğiniz kesimlerin ekonomik durumları konusunda sesleriniz duyulsun.

Bunu yapmadığınıza göre orada durmanıza ne gerek var.Fakat şuna emin olun ki,bundan böyle  yıllardır süregelen saltanatınız ilelebet gitmeyecektir.Sosyal meyde  ile halkımız neyin ne olduğun daha iyi öğrenme imkanı buldu. Ankara’yı mesken tutan koltuklarını bırakmamak için her yolu deneyen meslek kurumlarımızın üst  yöneticilerinin  bu gelişmeler karşısında huzurlarının kaçabileceğine şaşırmamak gerekir.

Bu saltanat meraklıları bilinler ki halkın geçim zorluğuna girmesi ,onların bu koşullarda sorunun çözümüne katkı yapmamaları bu meslek kurum üyeleri tarafından da değerlendirilecek.Eskiden olduğu gibi koltuklarında oturmaları zora girecektir.Toplumda bunu emareleri görülüyor.Böyle zor durumda tüm kurumlarımızın demokratik kurallar çerçevesinde sorunların çözümü için gayret göstermeleri , o makamlara seçilmelerinin gereği olduğunu unutmamalı.

-------------------------

FIKRA

AÇIK HAVA

Çiftlik sahibi yüzüncü doğum günü nedeniyle  dostlarına bir yemek veriyordu.

 Yemekte  eğlencenin doruğa olaştığı   bir zamanda  davetlilerinden bir sordu:

“Bunca yıl sağlıklı yaşamanın sizce sırr nedir acaba?”

Yüzüncü yılını kutlayan adam güldü:

-“ Karımla evlendiğimizde çok önemli bir karar almıştık.Münakaşa veya kavga ettiğimizde hatalı olan dışarı çıkacak ve sinirleri yatışıncaya kadar açık havada kalacaktı.

   Ben 70 yıllık evliliğimizin büyük kısmını açık havada geçirdim.Uzun yaşamamın sırrını da açık havada bulunmak diye tanımlayabilirim”  

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.