Geçtiğimiz Salı akşamı Edirne’mizde olağanüstü bir yağmura tanık olduk.

Saatlerce süren olağanüstü yağmur suları, kabına sığmadı ve bulabildiği her yoldan çevreye dağıldı taştı.

Meteoroloji kayıtları 1930’dan bu yana görülen en büyük yağış olduğu, bilgisini verdi. Metrekareye düşen yağış miktarı 128.5 metreküp olmuştu.

Aşırı yağış felaketinden yeni yerleşim  merkezindeki mahallelerimiz ile Oğulpaşa Köyü’müz etkilendi ve can ve mal kaybına neden oldu.

Elbette ki üzüntülüyüz ve Edirne’mize geçmiş olsun derken, böylesi felaketlerin bir daha yaşanmaması için Yüce Allah’a dua ediyoruz.

Doğadaki iklim değişiminin hepimiz farkındayız. Ve önlem alınmaması halinde bu değişimin artarak süreceğinin işaretlerini de alıyoruz.

Dünya hızla şehirleşmeye doğru gidiyor. Doğa ile yaşamın birleştiği yerleşim birimleri olan köyler ise hızla haritadan siliniyor.

Şehirleşme demek ise bir şekilde asfaltlanmak demektir. İnsanlar ulaşım kolaylığı açısından yollarda asfalt örtüyü tercih etmişlerdir. Tabii ki bunda haklılık payı var. Ancak şehir  içindeki yolların ve hatta meydanların da asfaltlanmış olması, o şehir toprağının nefes almasını engellemektedir.

İnsanın olduğu gibi toprağın da havaya ihtiyacı vardır.

Bu yazımızda biz, toprağın fizik-kimya analizlerini yapacak değiliz. Sadece dünya üzerindeki şehirleşmeye paralel olarak asfaltla kaplanan toprağın, doğadaki dengeyi bozduğu görüşümüzü ifade ediyoruz.

Bugün, Edirne’mizin eski caddeleri-sokakları gözümün önüne geliyor. Kenar mahallelerimizin yolları toprak idi ve biz o toprağın tozunu attırarak, kovalamacalar oynardık. Şimdilerde kenar mahallelerimizin bütün sokakları asfaltlanmıştır. Yine şehir merkezindeki mahalle sokaklarının Arnavut kaldırımı diye tabir edilen iri taşlarla döşeli olduğunu hatırlıyorum. Şimdilerde Edirne’nin tüm mahalle sokakları asfaltlanmıştır.

Eskiye dönülebilinir mi?

Dönülse ne olacak?

Her şeye karşılık ben, Edirne cadde ve sokaklarının hiç olmazsa Saraçlar ve Çilingirler Caddesi’nde görüldüğü gibi; küçük parke taşlarla döşenmiş olmasını çok arzu ederdim.

Yaşadığımız sel felaketinin son olmasını diliyorum ve Edirne’min güzel insanlarına içten duygularımla tekrar geçmiş olsun diyorum.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.