Ihlamurlar açmaya ve özgün kokusunu bizimle paylaşmaya başladı bile. Ihlamur ağacının ya da ağaçlarının altından geçerken duyulan o baygın koku, “burada ıhlamurlar çiçekte…” der gibi…Şimdilerde kalmasa da bir süre yaşandı

 “Ihlamur kokusunun resmini yapabilir misin Abidin?” diyecektim ama vaz geçtim sonra . Çünkü artık  ne Abidin va ne de Nazım var. Ama sanatçılar ölmez derler. Bu iki dev de aynen öyle, öyle aynen…

Ozan ile ressam uyaklı olduğu için öyle yaptım . Başka türlü anlaşılmasını istemem. Yine kim ne derse desin onlar bizim sanatçılarımız, bizim ürünlerimiz.

Son yazdığım şiirlerimden birinde ıhlamur kokusu var mı bilmiyorum… Bana var gibi gelse de siz nasıl algılarsınız bilemem.  Beklenen seçimlerden sonra bir bardak su içeçeğimize bir şiir okusak daha iyi olmaz mı?

Bence olur…

KIYAMETE AŞK KALDI

Akortsuz sazlarla yok çıkmalar gurbeti

Virüsleri çoğaltan çürük çarık yaşantı

Uzaktan bile olsa denizi görüyorum antik gözle

İDA’dan selam topladım  altıncılar duymasın

Akdeniz’in akına bıraktım kapı önlerini

Sokak çeşmelerinden çeşmeye kovalarla su

Giderek hazırlopçu  olunca zaman zamane

Giderayak yükselen  beton soğukluğuna dayandım.

Kuzusu ve kurduyla kırsal sepetimde yonca

Kıyılardan poşet ve pet topladım yarına

Hiçbir şeyin tadı kalmadı tuz bile yapay

Mitoloji şaşkınlarına bir yığın tüp yolladım

Kıyamete aşk kaldı kandırıkçı kazıklar

Ekolojik sisteme  el açınca bodrumda ay

Şimdilerde elim, cebim; kör bulutlu kuşlar

Beni geldiğim yere postal/ladılar

Sevdaya beton döktük sevgiyi asfaltladık

İlk işimizdi sona kaldı bereketiyle aşk

Sularını duyar gibi oluyorum.

Ve ıhlamurlar açınca Vize’yi yani doğum yerimi anımsıyorum. Ihlamur Vize’ye özgü bir bitki. Tek caddenin iki yanı tümüyle ıhlamur ağaçlarından oluşur. Bu bitkinin bir çok yararları olduğunu sıralamama gerek yok elbet. Kışı çıkarmamızda nezle ve gripten koruyan bir özelliği var.Her evde bulunur hemen hemen.

Söylemek istediğim şu:

Vize’ye gitmek istiyorsanız o günlerde gitmelisiniz.Hem ıhlamur kokularını yaşarsınız. Hem Istıranca’ların  içlerinde alabalık  tesislerin oralarda balık yersiniz. Ya da Dupnisa Mağarasını gezip şair olabilirsiniz. Ya da; bende yeni duydum “Cehemnem şelaleri”ni dolaşır; kendinize gelirsiniz.

Bizim çocukluğumuz ve gençliğimiz bu ilçede yaşandı. Çömlek Tepe

Ve daha çok Hisar Tepe bizim gezi alanlarımızdı. Hisar Tepe’de gerçekten bir hisar ve kalıntılar var. Geçmiş ve tarihin beklide en önemli tanıklarından bu tepe. Oradan tüm Vize ve açık havalarda Sarap bile görülebilir.Bizim çocukluğumuzda orası çıplaktı. Şimdi bir çamlar beldesi. Adı bile artık  “Çamlık” diye anılmakta. Trakya’nın uluslar arası kabul gören ilk kenti olarak ünlendi. Sorunları yok mu hiç? Olmaz olur mu? Ama onlara bu yazımda değinmek istemiyorum. Karadeniz kenarında ki ilçeler de arananlar arasında. Kıyıköy İğneada, görülmeye değer.Başka turistik  yerler de var. Onları da yolunuz düşerse öğrenirsiniz.     

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.