İkisi de Öğretmen Dünyası yayını. İzlenceler denizi daha önceki eksikleri tamamlamış, yeni il olan kentleri de eklemiş , aynı yöntemle Her yerleşim biriminin söylencesi şiirleşerek karşımızda bu yapıtta Bu kez ilk basımda yazılanlara, yapılan yorumlara da yer vermiş Ben:
“Şiir kitabı olmanın yanında bir folklor araştırması özelliğini de taşıyor bu kitap. Söylenceleri bir de şiir olarak okumak bambaşka bir tat bırakıyor damaklarda. Bulun okuyun derim.”
“H. Akarsu (Saray 1952) Yurt Ansiklopedisi’ni kaynak edinerek, her ilin tarihsel özelliklerini, buralarla ilgili efsaneleri manzumeye dökmüş…”
“… Hasan Akarsu, Söylenceler Denizi adını verdiği ‘İl İl Türkiye’nin şiirle bir topoğrafyasını çizer…” (Ahmet Özer)
“Söylenceler Denizi diğer kitaplardan tamamen farklı…”
(Ramazan Teknikel)
“Bu yapıtındaki imgelerini mitoloji tarih, söylence ve gerçekler üzerine kurgulamış…” (Ahmet Uzun)
“Söylenceler Denizi’nin 2. Basımını sevinçle aldım.Yurdumuzda bir şiir kitabının 2. Basıma ulaşması gerçekten sevinçle karşılanacak bir olay…” (Aydın Oy)
İşte Edirne işle ilgili bir söylencenin şiiri:
MİMAR SİNAN
Mimar Sinan
Tam yedi yıl
Kaybolmuş ortadan
Atınca Selimiye’nin temelini
Dönünce bağışlamış padişah
Başlamış yapımına
Elinde keseriyle uçmuş
Takarken minarenin alemini.
-----------Hasan Akarsu--------------------------
“Güzel Büyümek” Yeni ürünlerinden oluşan bir şiir kitabı. Önce Cumhuriyet Kitap yer alan yapıtla ilgili bir alıntı (Sayı.1309)
“Hasan Akarsu son iki yılda yazdığı şiirlerinden oluşan kitabında, bireyin, toplumun sorunlarına değinirken Japon şiir türü olan Haikular yazıyor. Sonra bir bebeğin büyümesine sevgiyle tanıklık ediyor. Ayrıca Talip Apaydın, Metin Demirtaş,Mustafa B. Yalçıner, İhsan Üren gibi yitirdiğimiz ozanlara yazdığı şiirlerle anılarını yaşatıyor.”
Bence O , gerçekten bir akarsu..
Türk Edebiyatının kabına sığmayan, dünya edebiyatının okyanusuna damla damla biriken bir coşkun akarsu. Çalışkanlığı ive hamaratlığı ile dikkatleri üzerinde toplayan Tekirdağ’da yaşayan bir dost.Yıllardır tanışır, konuşur ve kitaplaşırız. O Marmara’ın dalgalarıyla boğuşan Trakya’ın belki de çağdaş bir Namık Kemal’i olma yolunda tek başına savaşan bir ozan, yazar.Sesini duyurmasını bilen, yerini bulan ve sağlamlaştıran bir ozan-yazar. Üstelik doğal ve doğayla barışık kişiliği ile kendini bilen bir arkadaş. Başta Damla Dergisi olmak üzere Kiraz ve diğerlerinde birlikte olduk hep Yapıtları sayısal olarak otuzu buldu sanıyorum. Her zaman ülke çapındaki dergilerde ve yayın organlarında onu ürünleriyle görmek olası.
Arka kapağa uzanıyorum hemen:
“Hasan Akarsu, yalın, duru, özlü şiirler yazıyor. Bireyin, toplumun sorunlarını, sevinçlerini, acılarını yansıtırken ne denli duyarlı olduğunu gözlüyoruz…”
Daha ne denir bilemiyorum. O’nun şiirleri gibi az ve özle yetinmek daha akılcı sanıyorum.
Güncel şiirlerinden birini alıyorum yazıma:
İLK YAZ
Her yer yemyeşil
Yeşilin her tonu doğada
Yol kıyılarında gelincikler
Gelen geçene
Kırmızı bir merhaba.
Hasan Akarsu
