Neyi mi?

Güzel olan,doğru olan ve olması gereken herşeyi.

Öğretmenlik hayatımda sayısız öğrenciler okuttuğumuz için birçok meslek ve ünvan da öğrencilerimiz oldu.

Bir evlat baba için ne ifade ediyorsa,onun kadar olmasa bile bir öğretmen için de öğrencisi onu ifade eder.

Bir öğrenci öğretmeninin yüreğinde bir evlat gibidir.

Evladının başarısında nasıl sevinip mutlu olursa öğrencisinin başarısında da ayni hazzı ve heyecanı yaşar.

Öyle veya böyle, az veya çok emeğimiz ve hakkımız olduğunu düşünerek övünç ve sevinçte duyarız öğrencilerimizin başarılarından.

Yıllar geçip gittikçe birçoğunu görme şansınız bile olmaz.

Bir gün karşınıza biri çıkıp da; "Öğretmenim merhaba, elinizi öpebilir miyim?" dediğinde karşınızdaki kocaman olmuş, hatta yanında çocukları ile karşınızda duran kişinin öğrenciniz olduğunu tahmin bile edemezsiniz doğal olarak.

Ama bazıları ile ilgili şansınız çoktur ve her zaman görme ve görüşme imkanınız olur.

Başarılarına tanıklık eder, onun kadar olmasa bile sevinç ve mutluluk yaşarsınız.

Önemli görevler üslendiğinde, başarılı olmasını arzuladığınız için hep takipte olursunuz ve onunla ilgili en ufak bir olumsuz söz veya eylem sizi kahreder.

Başarılı bir yönetici olarak herkes tarafından takdir görüp sizinde her fırsatta mutluluk yaşadığınız anların çok olduğu zaman da doyasıya sevinç ve bahtiyarlık duyarsınız.

İşte bu duyguları bana yaşatan bir öğrencim var ki; onu hiç unutamam ve unutmadım da.

Zaten kendisi de unutulmayı istemez ve unutulmaz olmak adına caba da sarf eder.

Telefonla arar ve belli zamanlarda bir vesile bulup birlikte yemek yeyip sohbet etmeyi arzular.

Prof.Dr.İlhan Toksöz den bahsediyorum.

Benim Meriç Ortaokulundaki Beden Eğitimi Öğretmenliğim döneminde öğrencim olan saygılı sevgili öğrencim olan Büyükaltıağaç köyünden İlhan Toksöz.

Kendisi her zaman ve her yerde iftihar ettiğim,dalında ve görevinde iyi işler başarmış,şu anda da birçok Üniversitenin konferanslar için davetlere icabet etme gayreti için de olan Sevgili İlhan bana göre her şeye layık.

Yıllarca mesleğindeki başarıları ve gayretleri sonrasında dört yıl önce Profösörlük ünvanını da elde etti.

Buda bizler için bir gurur ve onur vesilesi.

Artık öğrencilerim içinde Prof.ünvanına sahip biri var ve İlhan Toksöz artık Trakya Üniversindeki görevinde daha önemli işler yapma konusunda aday.

Yani artık bu başarıların sonrasında olması gereken yer olarak kabul ettiğim ve uygun bulduğum Rektörlük konusunda da bir başvurusu olmalı.

Neden bir Edirneli Rektörle yönetilmesin Trakya Üniversitesi.

Bırakın artık onun adamı bunun adamı demeyi de bu işe layık olan ve yapabilecek kapasitede olan insanlara şans tanıyalım.

Bunu söylerken şu andaki Rektörümüz Erhan Tabakoğlunu ve görev yapmış tüm Rektörlerimizi küçümseyen ve olumsuz düşüncede olduğumu ifade eden söylem  olarak kabul etmeyin sakın.

Bölgecilik yapmıyorum ama bir Edirneli Rektörün isminin de Rektörler listesinde olmasını arzuluyorum şahsen.

Bunu hak ediyor ve bu işi başarılı bir şekilde ifa edeceğine de kefilim.

Ülkemiz ve Balkanlarda bugüne kadar en çok Bilimsel  Kongre ve Sempozyuma Başkanlık eden ve düzenleyen,Spor Bilimleri’nin Barışın inşasında rolü konusunda ağırlıklı olmak üzere çok sayıda uluslararası  bilimsel bildiri ve makalesi bulunan,53’ü uluslararası olmak üzere toplam doksan adet yayınlanmış eseri  bulunan Meriç Büyük Altıağaç köyünden Prof.Dr.İlhan Toksöz neden Trakya Üniversitesi Rektörü olmasın.

Daha zamanı olsa da içimden geçenleri siz okurlarımla paylaşmak istedim.

Çünkü İlhan Toksöz bunu hak ediyor.

Çünkü İlhan Toksöz artık pişti ve dopdolu bir Akademisyen oldu.

Başarılar diliyorum sevgili öğrencime.

Sevgiyle gözlerinden öpüyorum.

   

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.