Günlük yaşamımızda eşimiz dostumuzla karşılaştığımızda özellikle yaşı ilerlemiş olanlarla sohbet anında ilk olarak yüzüne bakara sağlığını sorarız. Benzi soluk sağlıksız görünenler olsa da moral vermek için “Maşallah sağlığın yerinde, Allah uzun ömürler versin” diye moral veririz. Bir süre sonra camiden yükselen sala sesi ile sağlıklı diye teselli ettiğiniz o dostunuz yaşama veda etmiş.
Son yıllarda artış gösteren amansız hastalıklar genç yaşlı demeden insanların yaşamını sonlandırıyor.
Hastanelere bakıyorsunuz tıka basa dolu her yaşta insanımız şifa bulmak için sırada bekliyor. Günlük yaşamdaki sıkıntılar, yeterli beslenme eksikliği, stres geleceğe endişe ile bakma, doğanın kirlenmesi… Besinlerde bulunan katkı maddeleri de sağlığımızı bozarak yaşamımızı daha zor duruma sokuyor. Eski yıllarda zor koşullarda da olsa gülen neşeli insanlarımız, selam verdiğinde gözünüze bakarak samimiyetini sevgisini belirten yüzler, gittikçe azalıyor.
Bu sisli puslu sonbahar aylarının son günlerinde böyle iç karartan sözleri kullanmak doğru değil. Fakat gerçek bu: Köşemi yazarken dahi minareden yükselen sala sesi beni bu yazıyı yazmaya yönlendirdi. Eskiden ölümler daha ziyade yaşlılarda olurdu, şimdi anaları, babaları yerine oğulların ölüm haberi geliyor. Satırlarımı biraz moral vermek için iki fıkra ile sonlandırmak istiyorum.
----------
FIKRA
ŞEHİRDEKİ AHIR
Köylünün biri bir işi nedeniyle şehre gitmiş. Sokaklarda dolaşırken yeni yapılmış görkemli bir apartman görmüş.
Böyle bina görmediği için bunun neyin nesi olduğunu öğrenmek için kapıda duran kişiye sormuş:
Adam, köylünün saf biri olduğunu sanarak birazda alaylı, alaylı: “Sen hiç ahır görmedin mi baba bu da bir ahır işte”
Köylü hiç bozuntuya verememiş.
“Ya öyle mi ! ‘’kim bilir bu koca ahırda ne büyük hayvanlar vardır” deyip oradan ayrılmış.
------------
İLİM MAL VE ŞEREF
İlim mal ve şeref 3 arkadaş olsalar yolda gidiyorlarmış.
Yolun sonu yaklaşınca ilim demiş ki:
“ Ben şu okula gidiyorum, beklerseniz geri dönerim.
Mal da demiş ki:
Ben de şu köşke gidiyorum beklerseniz geri dönerim.
Son söz şerefe gelmiş: O da şöyle demiş: ”Ben size benzemem, bir gidersem bir daha geri dönmem.
Kıssadan hisse.
