Ülke gündeminin konularının başında kuşkusuz hayat pahalılığı geliyor.Toplum geçim derdine düşmüş .Başka konulara ilgi duymuyor.Çarşı pazarda halkın talepleri bu doğrultuda .Bu sorunun kısa zamanda çözüleceği yolunda da henüz bir belirti yok. Onun yanında siyasette bir yer kapmak isteyenlerin en önemli meselesi politik beklenti kavgaları .
Bugün ülkemiz siyaseti iki ana eksende odaklanmış durumda Biri mevcut yönetim destekçisi Cumhur İttifakı,onun karşısında ülke yönetimine talip olan şu anda 6 partiden oluşan Millet İttifakı.
Her iki taraf da, iktidar olma mücadelesi veriyor. Bu birliktelik partilerin üst yönetimlerinde olduğu bibi tabanlarında yeterince anlaşılmış değil.
Arada bir aksamalar, ortaklığı zedeleyebilecek durumlar oluyor.Bunun yansımasını medya da görüyoruz.Har ne kadar talepler bir olsa da parti yönetimlerinin arzuları her başarının kendi partileri lehine olması,kısaca partililer başarıyı sadece kendilerine mal etmek istiyorlar.
Bunun bir örneğini de geçen hafta Edirne’de gördük. Millet İttifakının iki büyük parti sorumluları belediye başkanlığı kazanımı konusunda polemiğe girdi.
Biri belediye başkanlığı bizim olacak derken diğeri siz belediyeyi alamazsınız yine bizkazanacağız mealinden laflar etti. Bu karşılarındaki partilere koz verme anlamına gelmiyor mu?
Onlar çıkıp ”Bak ortada hol yok yumurta yok şimdiden kavgaya başladılar deseler “ haklı olmazlar mı?
Milletvekili seçimlerine bir yıldan fazla, belediye seçimlerine ise iki yıl var. Bugünden daha böyle bir tartışmaya ne gerek var?.O zamana kadar köprülerin altından çok sular geçer. Bakarsınız hiç hesapta olmayan bir parti siz böyle laf dalaşı yaparken belediye baklanlığını kazanıvermiş.
Bunu dikkate alan yok.Herkes “ Rabbena hep bana” anlayışı içinde. Bu şartlarda durmasın partilerin genel merkezleri örgütlerin bu tür gaflarına çare arasın.
Onun için parti üst yönetimleri tüm örgütlerine bu seçimin bir partinin başarısı olamayacağını bunun ancak ortak başarı olacağını dikte ettirmeli.
Yoksa ben -sen kazanması peşinde koşarken bir bakmışsınız tümü yaya kalmış. O zaman da kaybedenler suçları birbirine atarak yenilgi tartışması yapar. Fakat iş işten geçmiş olur .Bunun örnekleri daha önceki seçimlerde yaşandı.Bu tartışmayı yaratanlar anlaşılan ondan ders almamışlar.Bu tür tartışmayı bir yana bırakıp halkın önemli sorunlarına , onlara nasıl çözüm bulacaklarını, topluma anlatsınlar.Onların gelecek beklentileri kimin kazanıp kazanmayacağı halkı pek ilgilendirmiyor. Millet can derdinde onlar geleceklerini garantileme peşinde.Bu mantıkla giderlerse halk onlara öyle bir ders verir ki ,bunun sonucunda siyasi yaşamları son bulur.