5 Aralık tarihinde her yıl bu konu ile ilgili nutuklar atılır,istekler dile getirilir,çağrılar yapılır ama her ne hikmetse bir arpa boyu yol alınamaz nedense.Erkek egemenliği içinde erkek bakışına sahip kişi ve kurumlarla mücadele etmenin zorluğunu ve gerçeğini bilerek daha çok ve daha etkin bir çalışma yürütmenin gerekliliğini hissetmek gerekir.Yani senede bir gün anmakta,konuşmakla tören düzenlemekle bu iş başarıya ulaşamıyor ve ulaşamayacaktır da. "Hak verilmez alınır" diye bir söz vardır.Ama almanın da bir yolu ve yordamı vardır.Erkek egemen toplumda yaşıyor olmak kadının haklarının elinden alınmasını veya gerektiği kadar verilmez anlamını taşımaz ve taşımamalıdır da.

5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü ve Türk Kadınına Seçme Ve Seçilme Hakkının Verilişinin 85. Yıl dönümünde Edirne Kadın Dayanışmasını oluşturan kadın örgütleri temsilcileri Atatürk anınında bir tören düzenlediler.CHP İl Genel Meclisi Üyesi ve Kadın Kolları İl Başkanı Çiğdem Gegeoğlu yaptığı konuşmada bu konudaki başarısızlıklarını bir anlamda itiraf etmiş. "Birçok Avrupa Ülkesiyle kıyaslandığında; Türk Kadınının seçme ve seçilme hakkını çok erken kabul edilebilecek bir tarihte kazandığı halde,Modern, çağdaş diye tanımlanacak birçok Avrupa ülkesinden çok daha önce seçme ve seçilme hakkına sahip olan kadınlarımız; Mustafa Kemal Atatürk’ün amaçladığı gibi bu hakkı, bu kimliği maalesef yeterince kullanamıyor. Kadınlar TBMM’de de, yerel yönetimlerde de seslerini duyuramıyor. Tablo çok acı. Türkiye kadına seçme ve seçilme hakkı verildiği 1934 yılından bugüne 23 genel seçime girdi . Bu seçimlerde meclise giren 11 bin 385 milletvekillinden sadece 598’i kadın. Evet TBMM; 85 yılda sadece 598 kadını ağırlayabilmiş. Türkiye’deki 20 il ise 85 yıldır hiç kadın milletvekili çıkarmamış. Şu an TBMM’deki 589 milletvekilinin sadece 102’si kadın (yüzde 17.32). Son yerel seçimlerde ise 8 bin 257 belediye başkan adayının sadece 652’si, yani yüzde 7,89’u kadın adaylardan oluştu."

Buna benzer bir konuşmayı da Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı Mine Hepgüllü yapmış ve oda bu konuda 85 yıldan bu yana bir türlü elde edemedikleri Kadın Hakları konusunda isteklerini sıralamış ve demiş ki; “Tüm siyasi partilere sesleniyoruz. Öncelikle Atatürk'ün kurduğu CHP ye ve yaptırım gücünü elinde tutan iktidar partisi AKP’ye en kısa zamanda Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Kanununda gerekli değişiklikleri yaparak, eşitlikçi cinsiyet kotası için yasal düzenleme yapın. Yaşama geçmesi için politika üretin. Biz kadınlar siyasette karar verici, yasa yapıcı oranlarda var olursak, kadın cinayetlerini de engelleriz, sizlerin bir türlü düzeltemediği ekonomiyi de düzeltiriz, ülkenin tüm yakıcı sorunlarını da çözeriz”.

Şimdi Kadın Dayanışmasını oluşturan Kadın Örgütlerinin üyeleri önce kendilerine şu soruları sormalılar;

"Bu konuda ben veya biz ne yaptık? 5 Aralıklarda düzenlenen törene katılıp konuşmaktan öte; bu hakları elde etme konusunda hangi girişimde bulunduk,bu konuda Ankara'da bizi temsil eden Milletvekillerine hangi sorunları aktarıp çözüm istedik,İllerdeki siyasi çalışmaların baş aktörleri kadınlar yani sizler olduğunuz halde partinizi yöneten veya dizayn eden İl Başkanına ve Belediye Başkanına listelere % 33 lük Kadın kotası uygulanmasını mı istedik?"

Hak verilmez alınır sözü bunun için sözlenmiştir işte.Hakkınızı alacaksınız hemde söke söke ama bunun için kararlı,azimli ve bilinçli olmak zorundasınız.İçinizde gerek İl Başkanına,gerekse de Belediye Başkanına söz geçirecek ve istediğini yaptıracak durumda olan Bayan arkadaşlarınızın olduğunu birçok kişi gibi bende biliyorum.Ama siz kendiniz ile ilgili istekten başka bir dilek götürmediğiniz sürece,ben yerimi bulayım da gerisi ne yaparsa yapsın görüşünü uyguladığınız takdirde Meclislerde uygulanan Kadın kotası uygulamada (yüzde 17.32) üzerine çıkamaz.

  1. sözlemesi....

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.