Kapıkule gümrük kapısından Edine istikametindeki TEM yolunun Edirne’ye giriş sapağı gelen yolcuları şehre yönlendirecek güzellikte değil, adeta sıradan bir yol görünümünde Edirne Belediyesi şehir merkezinde yaptığı Aydınlatma sistemini Kapıkule yolu kavşağına kadar devam ettirmeli ve yolu tem yolundan gidecek olanları Edirne’ye yönlendirecek görüntü verilmeli:Bunun için aydınlık bir yol yanında kentin simgesi olan görüntülerle Edirne güzellikleri yansıtılmalı.Bu yurt dışından gelecek turistlerin kentimize gelmesinde etkili olacaktır.TEM yolundan Edirne bağlantı yolu bugünkü görüntüsüyle yolcuları Edirne’ye yönlendirecek güzellikte değil.
-------------------------
HALK DOĞRU HABERE ULAŞMAK İSTİYOR
Ülkemizde iletişim araçları çoğaldı.teknoloji gelişti.
Bir haberi anında öğreniyorsunuz.Günümüzde haberlerin gizli kalması diye bir durum yok .
Ulusal meseleleri kapsayan halkın duyması gereken haberleri şıp şak öğreniyorsunuz.
Bu sosyal medyanın o alanda büyük yararı var. Tabii yerinde kullanılırsa yararlı oluyor.
Hal böyle olup çeşitli yollardan haberin kaynağına ulaşma imkanı varken bazı taraflı yayında ısrar eden ulusak gazete ve TV kanallarını halka yanlış haberleri pompalamasından ne bekleniyor?
Eskiden olduğu gibi olsa belki halk kanabilirdi.Çünkü o zamanlar halkın habere ulaşması çok kısıtlıydı.Şimdi öyle bir zorluk yaşanmıyor. Sen istediğin kadar haberi farklı yönden ver, bir süre sonra gerçek ortaya çıkıyor.
Bu tür yayın organlarında yalan haberde özeleştiri diye bir anlayışı da yok.Yalan haberler günlerce halka doğru gibi yansıtılıyor:
Bu habercilik etiğine uygun olmasa da “halk nasıl olsa yutar” anlayışı ile hareket ediliyor.Bu nedenle toplumun büyük kesimi haberlere şüphe ile bakıyor:
Ülkenin en güvenli olması gereken kurumlara dahi halk böyle şüphe ile yaklaşıyor.
En doğru habercilik mahalli basınla sağlanan bir ülkede devlet kurumlarına olan güvenin sarsılması o ülke geleceği açısından olumlu bir yön olmaması gerek.
--------------------
KISSADAN HİSSE
VATANIMIN TOPRAĞI
Ulu Önder Atatürk’ten bir anı:
Atatürk’ün davetlisi olarak Ülkemizi ziyaret eden İngiltere Kralı 8.. Edward’ı akşam yemeği için Dolmabahçe Sarayı’nın rıhtımında beklemektedir.
Saray açıklarında demirli olan yattan motorla gelmekte olan Edward’ın rıhtıma çıkmasına yardım etmek için Atatürk elini uzatır…Ancak o anda denizin çarpıntısından olacak motor sallanınca Kral biraz tökezler ve eli kirli rıhtıma değer.
İngiliz Kralı Edward, Atatürk’le el sıkışmadan önce Ata’nın elini kirletmesin diye cebinden çıkardığı mendille elini silmeye çalışır.
Atatürk hemen atılıp “hayır,hayır Majesteleri” der.”vatanımın toprağı benim elimi asla kirletmez”