2020 EMİT fuarını gerilerde bıraktık.Gitmeyi çok arzu ederdim.Çünkü çok değerli Bahri DİNAR ve ARSLANZADE Arif MERİÇ arkadaşlarımızın yanında benim de söyleyeceğim birkaç söz olacaktı.
2020 EMİT fuarı ile ilgili olarak arkadaşlarımızın anlattıklarını dinledim.Yine arkadaşlarımızın kendi çabalarıyla yaptıkları canlı yayınlardan oradaki durumu gözlemledim.
Tarihi şehir Edirne için ayrılan stant çok küçükmüş ve epey de gözden uzak bir noktadaymış bununla birlikte valimiz Sayın Ekrem Canalp’ın katılımı ve özelliklede Tarihi Kırkpınar’ın Baş Cazgırı Şükrü Kayabaş’ın katılarak etkinlikte görev alması; programın Türkiye genelinde izlenmesi için ayrı bir zenginlik kaynağı olmuştur.
Tarihi Kırkpınar’ın Davul Zurna Ekibinin başkanı Üstat Fahrettin Zurnacı’nın çaldığı Kırkpınar Marşı ise beni dinlerken heyecandan heyecana sürüklemiştir.
Kırkpınar Marşı’nın Muhteşem müziğine Korist olarak ;Tarihi Ciğerci Bahri Bey, ARSLANZADE Arif Meriç,Baş Cazgır Şükrü KAYABAŞ, Belediye personelinden Cevat Yoldauçmaz içtenlikli katılımları ile Kırkpınar Marşını belki de en anlamlı yerde ve en güzel seslendirdiler.
Söz Kırkpınar marşından açılmışken; biraz daha ayrıntıya gireyim :
Tarihi Kırkpınar’ın bir bedeni ve bir de ruhu vardır.
Tarihi Kırkpınar’ın bedenini; başta Pehlivanlarımız ve Ağalarımız olmak üzere Edirne Belediye Başkanı,Cazgırlar ve Hakemler oluşturur.
Kırkpınar’ın ruhunu ise bugün yüklendiği misyon ile KIRKPINAR MARŞI temsil eder.
Kırkpınar Marşının 8 dörtlükten oluşan şiiri ile Uşşak Makamında Yaptığım bestesi, Türk İnsanının ruhundaki Kırkpınar coşkusunu en iyi anlatan bir sanat ürünü olmuştur.
Kırpınar Marşı artık Türkiye de bilindiği gibi; Balkan Coğrafyasında da tanınmış ve sevilmiştir.
Şimdi gelelim sadede;Kırkpınar Marşı,Kırkpınar’ın ve dolayısı ile Edirne’nin tanıtımı için hazır bir ikram nesnesi olmuştur. Bu nedenle Edirne’nin tanıtımında Kırkpınar Marşı artık en önde gelen bir enstrüman olarak afişe edilmeli, insanların gözüne ve kulağına takdim edilmelidir.
Bu takdim yazısını aslında Edinenin tanıtımı için emek eden,kafa yoran diğer Edirneli hemşerilerimin de yapması gerekirdi.Kulakları çınlasın Kerim Yurk Edirne Haberde yazdığım yıllarda;’Hocam bu konuları yani senin beste ve şiirlerini bırak da başkaları yazsın.Senin yazman eserlerinin değerini küçültüyor.’Ben de kerime ;’Kerim ben yazmasam kimse yazmaz .’diye cevap verirdim.
Aradan onlarca yıl geçti. Eserlerime ve Kırkpınar Marşına dair benden başka hiçbir kalem sahibi arkadaşımız yazmadı.Durum budur,ben yazma gücüm yettiğince eserlerimin savunucusu olmaya devam edeceğim.
