Ülkemizde genel seçimler yaklaştıkça siyasete bir yere gelmek için soyunanlar bu uğurda ilginç yöntemler uygulama peşindeler.Bakıyoruz, bazıları daha önceki yıllardaki seçimlerde olduğu gibi kendilerini başarıya ulaştıracak destek arama peşinde.Kendi güçlerinden çok onların gücüne güveniyorlar.Siyasette torpilsiz başarı olmayacağı inancındalar.
Ne acıdır ki, siyasette bugüne kadar bu tür yöntemler geçerli olmuş.Günümüzde de siyaseti o göreve layık olanların yerine birilerinin takviyesi ile ulaşılacaklarını umanlar var.
Ülkede her alanda başarının bu yöntemle sağlanma anlayışı siyasiler için de başarı yolu gibi kabul görüyor.
Siyasette adı geçenlere bakınız: o görevi üstlenebilecek siyasi donanımlı siyasi bilince sahip kişilerden ziyade şu anda bulunduğu makama ve maddi imkanları ile kendisine destek verecek” Sen bu göreve layıksın senin arkandayım “vaadinde bulunanlara inanıyorlar.
Özellikle sosyal demokratlar arasında siyaset parti ideolojisinden çok başarı kişilerin desteği üzerinde odaklanıyor.
Onların başarı ve başarısızlıkları partiye mal ediliyor.
---------------------------
HAMAMA GİDER KURNAYI DÜĞÜNE GİDER ZURNAYI BEĞENMEZ
Bu anlayış onları başarıya götürmez Rakipleri ile mücadele etme yerine kendi partilerini kişiler üzerinden eleştiri,kötüleme yolunu seçenler partilerinin başarısızlığı için ortam hazırlamış olurlar.Bugün sosyal demokratlar arasında, hani bir halk deyişi vardır “Hamama gider kurnayı,düğüne gider zurnayı beğenmez” tipinde olanlar siyaset sahnesinde boy gösterebiliyor.İşleri güçleri partisinde olan yöneticiler ile partisinin başarısı için çaba harcayanların kusurlarını aramak ve onları partiye gidip eleştirme yerine olu orta kamuoyu ile paylaşmak.Nerede bir sosyal demokrat partili ile karşılaşsanız konuşmasını kendi partisini eleştirmekle söze başlıyor.
Onlar için bugün ülkenin içinde bulunduğu zor ekonomik durumun sorumlusu sanki kendi partileri.
O zaman rakiplerinin kendi partilerini eleştirdiği yola düşmüyorlar mı? Siyaseti sadece kendi partisini eleştiri olarak görenler bir anlamda rakiplerinin başarısı için en uygun ortamı hazırlıyor demektir.
Düne kadar partisi için yanıp tutuşan, o alanda iş sahibi olup görevinde emekli olanlara bakıyoruz bugün kendi partileri aleyhinde yapılan çalışmaların sözcüsü durumundalar.
Siyaseti kendi çıkarı ve dar görüşlerine bağlayıp,”dün dündür,bugün bugün” anlayışında olanları yarın nereye savrulacağı belli olmaz
Onlar bukalemun gibi renk değiştirebilecek ucuz vaatlere kanan ilkesiz kişilerdir.
Ülkemizin en eski ve köklü siyasi partisi olan CHP’de bu tür politikacıların etken olması,parti ilkelerini hiçe sayma olmuyor mu? Parti üst yöneticileri birlik,beraberlik için çırpınırken, tabanın da buna destek vermesi gerektiği halde partililerini kötüleme yarışına girmeleri ile kime aslında hizmet etmiş oluyorlar.? Bunda bazı parti üst yönetimlerinin de katkısı olduğu kuşkusuz.Herkes kendi grubunu kurma peşinde koşarsa,layık olana görev yerine adamına görev anlayışı yaygınlaşırsa, bu partiden başarı beklemek hayal olur.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun son konuşmasında kendi partisi için üstü kapalı da olsa söylediği, bu tür partide ayak bağı olan kişilere yönelik olduğunu bu partiye gönül verenler de kabul ediyor.
CHP kısa zamanda bu, sadece kendi partisini eleştirmeyi asli görev sayan sözde politikacılar etkisiz hale gelmezse bu partinin başarılı olması hayal olur.Tavırları ile partilerini zora sokacak gafı yapanlar aslında partisine en büyük kötülüğü yapmış oluyorlar.