Ülkemizde eğitim dendiğinde, bozkırlarda güç koşullarda köy çocuklarını eğitip eğitimde bir çığır açıldığı, mezun olan öğrencilerin eğitimde ve çeşitli meslek dallarında söz sahibi olduğu, yıllar hatırlanır Kültürümüzde, eğitimde izleri silinemeyen köy enstitülerimizin kapanması yüreğimizde bitip tükenmeyen bir yaradır.
Köy Enstitülerinde yetişen öğretmenlerin eğittiği öğrencileri de bir süre öğretmenlerinden aldıkları ışıkla bir süre çağdaş eğitimi sürdürmüştü.
Keşke, Atatürk biraz daha hayatta kalsa, eğitimdeki bu çağdaşlaşmayı, atılımı görmüş olsaydı. Bugün eğitimde ve ülkenin değer alanlarında yaşadığımız bunalımları bugün yaşamazdık.
Yaşı elli üzeri olanlar Köy Enstitülerinin verimli döneminde yetişen öğretmenlerin okullarda nasıl canla başla, azimle çalıştıklarını bilirler.
Uzunköprü’nü sınır köyü olan Çavuşlu köyündeki Köy Enstitüsü mezunu olan öğretmenimiz okulundan mezun olduktan sonra kendi köyüne öğretmen olarak verilmişti.
Öğretmenimiz öğrencilerin ve ailelerini her soruna canla başla koşardı. Köylerde bir anlaşmazlık mı çıktı, uzlaşmak için ilk başvuracakları kişi öğretmenleri olurdu.
Evlenecek gençler için öğretmenler devreye girerdi. Okulun bir tamir sorunu mu var, bugün olduğu gibi küçük bir sorun için usta çağırma alışkanlığı yoktu.
Eğitim sırasında bu işleri öğrenen öğretmenlerimiz anında o işin çözümünü bulurdu, Okulun kiremitleri kırılıp okula su sızdığı zaman bir bakıyorduk ki öğretmenimiz dama çıkmış kiremitleri aktarıyordu.
O günlerin Ulasal Bayramları da bir başka güzel olurdu. Bayram günü geldiğinde tüm öğrenci velileri bayramın yapılacağı alanda toplanır öğrencilerin okudukları şiirleri dinlerler milli duyguları tazelenirdi.
Şimdi okulu olmayan köylerde İstiklal Marşı dinlenmiyor. Köylerde devlet temsilcisi olarak muhtarlar ve imamlar kaldı. Öğretmeni bulunmayan köylerin bugün ne durumda olduklarını görüyoruz.
Bugünkü eğitimde açmazı gördükçe eğitimimizdeki o çağdaş ve dünyada örnek olan günleri hatırladım
Bugünkü eğitim durumumuz gerçekten yürekler acısı. Her bakan kendine göre bir sistem getirdi. Öğrencileri sınav sistemleri her yıl değişiyor. Öğrenciler bu çapraşık sistemle nasıl geleceklerine hazırlanacaklar?
Bir ülkeye yapılabilecek en büyük kötülük, bizim ülkemizde olduğu gibi eğitimi yozlaştırmak çağdaş eğitimi geri plana itilip çocuklarımızın eğitim düzeyini Afrika ülkeleri düzeyine düşürmek olmuştur. Maalesef eğitimde bugün durumumuz bu.
Her ne kadar teknoloji gelişmiş olsa da biz bunun verimini eğitime aktaramıyoruz. Bugünkü gençlerimize bakıldığında gelecek endişesini yaşıyorlar.
Ülke sorunlarına ilgileri yok. Onlara bu ortamı bizler yarattık. Gelecekte bunun faturası yine onlara çıkacaktır.
Eğitimin açmaza düştüğü bu günlerde köy enstitüsü mezunu idealist öğretmenlerimizi hatırladım. Onlar bu ülke eğitimi için büyük emek harcadılar ruhları şad olsun. Keşke o günler tekrar geri gelebilse.
------------------------------------------------------------
OTOPARK SORUNU NE KADAR SÜRECEK
Edirne’nin kangren haline gelen sorunlarının başında araç otopark sorunu geliyor.Bu arada yakınında otopark olduğu halde aracının yol kenarına park eden sürücülerimiz yolları geçilmez hale getiriyor. Edirne’de gün geçtikçe bu sorun daha da artıyor.
Araç sayısının artması ve insanlarda otomobil sevdasının sürdüğü, araçların yollara park edilmesinin devam ettiği müddetçe bu borun artarak devam edecek. Bu arada toplu taşıma araçlarının yolcu indirme, bindirme yerleri de araç park yeri gibi kullanılıyor.
Minibüsler durak yerlerine yanaşma imkanı bulmadan yolda yolcu almak ve indirmek zorunda kalıyor. Vatandaşlar ve sürücülerimiz bu konulardan şikayetçi.
Bu sorunlarla ilgili olanların araç park konusuna daha duyarlı olmalarını, kurallara uymayan sorucuların cezalandırılmasını bekliyor.
Vatandaşlar bu duyarsızlık devam ettiği sürece insanların yoldan geçecek yer bulmasının zorlaşacağı, araçların park etmesiyle vatandaşların evlerine girmede de zorlanacağı, acil durumda evlerinin önüne ambulansın yanaşmasının imkan olamayacağı endişesini taşıyor.
KENAR MAHALLELERDE VE KÖYLERDE SATILAN YİYECEKLER DENETLENMELİ
Edirne merkezde olduğu gibi kenar mahallede satılan yiyecek ürünlerinin de desteklenmesi konusunda uyarıda bulunan vatandaşlar.
Bazı insan sağlığını hiçe sayın kişilerin kullanma süresi tamamlanan yiyecekleri kenar mahalle bakkallarına ve köylere sattıkları, buralarının sıkı kontrolden geçirilmesi gerektiği uyarısında bulundular.
Köylerde ve kenar mahalle halkının yiyeceklerin kullanma süreleri konusuna çok dikkat etmediklerini belirten vatandaşlar.yiyecek satılan tüm yerlerin aynı duyarlılıkla kontrolden geçirilmesi uyarısında bulundular.
--------------------------------------------------------------------------------
ÖZLÜ SÖZ
Satılan ve satın alınan güzellikler saf değildir
PİRİGRİLLİ
-------------------------------------------------------------------
İNCE’DEN İNCİLER
İleri görüşlü, gözleri çakmak
Olmasın istemem asla fırıldak
Çalışanla, halkla adeta yumak
Olacaksa olsun” Başkan” isterim
Ayırmadan köylüyü şehirliyi
Mazeret olmaz şey,şeyi, şeyi
Kabul edip, varı yoğu her şeyi
Bilerek seçilen” Başkan “ isterim.
Kesmesin ağacı. ağaçlar diksin
Suçu işleyeni anında görsün.
Halkı zehirleyenden hesabı sorsun.
Gözleyen,izleyen” Başkan” isterim
Necmettin İNCE
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir