Köylerimizde ilkokulların kapanmasının eğitime olumlu katkı yaptığını kimse iddia edemez.
Köyleri okulsuz bırakmanın köy halkına eğitimin ötesinde toplum olarak da büyük zararı oldu.
Gençlerin eğitimi amacıyla yetişen bir öğretmenin köylülerin arasında olması, onların sorunları ile ilgilenmesinin sayısız yararları olduğunu köylülerimiz daha önceki yıllarda Köy Enstitüleri döneminde gördü.
O dönemde köylülerimiz çözümlenmeyen bir çok sorununu köylerindeki öğretmenlerin aracılığı ile çözüme kavuşturuluyordu.
Öğretmenler köylülerin en çok güven duydukları devlet görevlileriydi. Kız istemelerinde, hukuki ve diğer sorunlarda öğretmenlere danışılıyordu.
Köylerde okulların bulunduğu dönemde milli bayram günleri milli duygularla bir başka güzellikte kutlanıyordu.Bayram törenlerine veliler de katılıp yapılan konuşmalar, öğrencilerin okuduğu şiirlerle kurtuluş bayramı ve Ulusalsal Kurtuluş Savaşı konusunda bilgi sahibi oluyor,milli duygularını tazeliyorlardı.
Bayramlarda İstiklal Marşını öğrenciler velileri ile birlikte söylüyordu.
--------------
OKUL ETKİNLİKLERİNE VELİLER DE KATILIYORDU
Köy okullarında yapılan etkinliklere, müsamerelere veliler de katılıyordu.Öğretmenler , veli ve öğrenciler bir bütünlük halindeydi.Okulların devlet tarafından karşılanmayan ihtiyaçları köylülerin ortak çabasıyla sağlıyordu.Gerektiğinde öğrenciler sobalarında kullanılan yakacağı evlerinden getiriyorlardı.
O zamanlar okul bahçeleri çok bakımlı ve parkı andırıyordu.
Bugün ise okullar bakımsız harabe haline gelip kaderine terk edilmiş durumda. Okul binalarını gördükçe eski başarılı eğitim yuvalarını hatırlıyorum ve üzülüyorum.
O zamanın öğretmenleri kıt imkanlara rağmen çok başarılı öğrenciler yetiştirdiler.
Bugün imkanlar çok daha uygun olmasına karşın eğitimde aynı başarıyı yakalayamıyoruz.O zamanın öğretmenleri köydeki görevlerini bugün okulu bulunan köylerimizdeki öğretmenlerimizin bazıları gibi zoraki yapmıyor, dersleri biter bitmez şehrin yolunu tutmuyorlardı.
24 saat köyde kalıyor, öğrencilerin yanında köylülerin tüm sorunlarıyla ilgileniyor köylülere güvence kaynağı oluyordu.
-----------------
OKUL ÖNLERİNDE YİNE BAYRAĞIMIZ DALGALANMALI
Ben diyorum ki,mezra konumunda olmayan nüfusu uygun olan köylerimizde yeniden okullar açılmalı..Köy okulları önünde yine bayrağımız dalgalanmalı.Şu anda okulu olmayan köylerde Türk bayrağını göremezsiniz.Bayrak sevgisini en büyük değer sayanlar köylerde okulların açılmasına önderlik etmeli.Bu sağlandığı takdirde köylerimiz bir başka güzellik kazanacak.Köy muhtarları ve imamların yanında devlet temsilcisi olarak bir eğitimcinin bulunması Atamızın arzuladığı çağdaş eğitimin yaygınlaşmasına olumlu katkı yapacaktır.Köylerimizden bu hizmet çok görülmemelidir.
-----------------
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
İLK İŞÇİ MİLLETVEKİLİ NUMAN USTA
Türkiye’de ilk işçi milletvekili Numan Usta’dır. Tophane Askeri Sanayi Okulu’ndan mezun olan Numan Usta, Tophane ve Zeytinburnu fabrikalarında çalışarak usta oldu.”İttihat ve Terakki Cemiyeti” onu son Osmanlı Meclisinde İstanbul Milletvekili seçtirdi. 1919-1921 yıllarını İngilizlerin sürgünü olarak Malta’da geçirdi. Döndükten sonra Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk döneminde Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosu’nda ilk milletvekili olarak görev yaptı.
-----------------
FIKRA
ÇALAR TÜRÜNDENMİŞ
Bir şirketin depo şefini, çok çalışkan olmasına rağmen bir gün ansızın işine son verdiler.
Bunu duyanlardan biri şirket müdürüne sordu:
“ Çok dinamik ve saat gibi çalışan bir gençti. neden işine son verdiniz?”
Patron gülümsedi:
“Saat gibiydi amma çalar cinsindendi”
---------------------
ÖZLÜ SÖZ
Rüşvetle kazanılan sadakat,yine rüşvetle kaybedilir.
Türk Atasözü