Bölgemizde özellikle köylerimizde gelenek,
Görenekler yıllardır aksamadan sürdürülüyor.Bu ananeler halkın arasında devam eden birlik ve beraberliğin sağlanmasında önemli bir faktör oluşturuyor.
Köylerimizdeki cenazelerde,düğünlerde ve diğer ortak adetlerinde bu birlikteliği rahatlıkla görebilirsiniz.Komşusunun bir derneği, diğer cemiyeti yapılacağında komşuların aralarında dargınlık küskünlük olsa da köylülerimiz birbirine köstek yerine destek olur yardımlarını esirgenmezler.Cenazelerde acılar paylaşılır.Köylülerin ortak adetlerinde, örneğin, geleneksel kutlama günlerinde de bu dayanışmayı görürsünüz Özellikle Balkanlardan göç eden halkımız bu gelenek bağlarını o günden bu yana sürdürür.Ortak adetlerinin düzenli geçmesi için tüm köy halkı seferber olur.
Böyle bir ortak gelenek desteği örneğine Havsa ilçemizin Musulca köyünde tanık oldum.O köyden emekli öğretmen Mustafa Erdaş’ın annesi Zehra Erdaş’ın vefatının kırkıncı gününde köyde yüksek katılımlı ve yemekli mevlit düzenlendi.
Havanın çok soğuk olmasına karşın bu etkinliğe Edirne merkez,Havsa ve çevre köylerden yakın dostları Erdaş ailesinin bu güne katkıda bulundu..Alevi, geleneğine göre duanın edilmesi ile birlikte mevlide katılanların tamamına köylülerce ortak hazırlanmış yemek verildi.Farklı yörelerden gelenler birbiri ile sohbet etme, ortaklaşa sorunlarını aktarma imkanı buldu. Daha .sonra rahmetlinin yakınlarına taziyeler sunuldu .Ben bu köyün ortak geleneklerini daha önce katıldığım bir toplantıda da tanık oldum Bu birliktelikten ,dayanışmadan herkesin örnek alması gerektiğine orada da gördüm.Alevi vatandaşlarımız arasında bu hürmet ve dayanışma çok daha üst düzeyde.Birbiriyle barışık halk arasında huzur ve güven daha kolay sağlanıyor.Köy düğün salonunda beş yüzü aşkın vatandaşlara hizmet için köy halkından erkeği kadını seferber olduğunu gördüm.
İşte bu gelenek ve göreneklerimiz bizim toplumumuzun ortak değerleridir..Çağdaş yaşamı kabullenen yörelerimizde her zaman huzur ve güvenin,dayanışmanın da yüksek olduğunu görüyoruz.
Bu köyümüz her görüşten,inançtan halkın huzur ve dayanışma içinde yaşadığı bir köy. Musulca köylülerinin uzun yıllar devam eden bu örf ve adetlerini kullanılmasında bu hoşgörünün dayanışmanın etken olduğunu görüyorsunuz.
Bu dayanışma hoşgörü ortamı tüm bölgemiz ilimiz için örnek oluşturmalı.
---------------
BİR DOKUN BİN AH İŞİTİYORSUN
Arkadaşlarımızla Musulca köyünü ziyaretim sırasında köylülerle de görüşme ,kahvede sohbet etme imkanım oldu.
Köylülerimizin en büyük ve otak sorunu tarım girdi fiyatlarındaki aşırı artış yapılması.Köylü vatandaşlarımız bu konuda çok dertli: Köylüler” artık dayanacak gücümüz kalmadı.Oraya koyuyorsun olmuyor buraya koyduğunda dolmuyor.topraklarımızı ekeceğiz alacağımız ürün gübre,ilaç ve yakıt giderlerimizi hesaplıyoruz.Bu şartlarda elde edeceğimiz üründen bırakınız kar etmeyi sezonu zararla kapatıyoruz.
Bu aileler borçla nasıl geçinecek.?Destekleme olarak çiftçilerimize verilen yardımlar genellikle bir yıl sonra veriliyor.Onlar da hiçbir zaman yeterli olmuyor.
Toplumun karnını doyuran tarım kesimi bu kadar ihmal edilmemişti.Bu gelişmeler iyiye alamet değil.Ülkeyi idare edenler toplumun sıkıntılarını bilmiyorlar mı?” diye sorunlarını birbiri ardına sıralayıp: “bunlara çare bulunmazsa işimiz harap” dediler.
--------------------
FIKRA
ONLAR BİLİYOR MU?
Kendini arpa zanneden akıl hastası gerekli tedaviyi görüp iyileşmişti.
Hastaneden çıkarken doktoru hastaya bir kez daha sordu.
“Artık arpa olmadığını biliyorsun değil mi?”
“Evet efendim biliyorum.”
“hastaneden çıkan hasta beş dakika sonra tekrar geri geldi.”
Doktor:
“Ne oldu da geri geldin?” diye sordu,
“Hiç sormayın doktor bey beni tavuklar kovaladı”
“E hani sen arpa değildin?”
”Canım doktorum ben arpa olmadığımı biliyordum da gelin bunu siz tavuklara anlatanız” der.