Son  aylarda fiyatı çok artan mallardaki zamlarının  önüne geçmek  için mevcut iktidar bazı etkin önlemler alma peşinde. Bunun için ülke genelinde faaliyette olan zincir marketlerde de fiyat denetimleri yapılıyor.Bunu piyasaya nasıl yansıyacağını  henüz  görmedik yaşayıp göreceğiz.

  Bu arada  pek dikkate alınmayan bir soruna değinmek isterim. Bilindiği gibi, piyasada satılan her malın belli bir kullanım süresi vardır. Bu süre geçtiği zaman  o ürünün kullanılmaması gerekir.

  Özellikle yiyecek ürünlerinden kullanım sürelerini doldurmuş olanlar  insanlarda sağlık sorunları yaratabiliyor.

  Bu tür ürünlerin satıştan kaldırılması zorunluluğu var. Köy ve kenar mahallelerdeki satış yerlerinde kullanım süresi geçen ürünlerin pazarlandığı yolunda duyum aldım.

  Bu ne kadar doğru bilemem. Vatandaşların, yiyeceklerin üzerinde küçük  boyda  yazılan kullanım sürelerini  belirten yazıları yeterince incelemedikleri biliniyor.

  Halkımız çoğu  zaman   buna dikkat  etmiyor.Halkın dikkatsizliğinden yararlanmak isteyen bazı ürün pazarlayıcıları, kullanım süreleri dolan veya yaklaşan ürünleri kenar semtlere veya köylere daha iyi koşullarda pazarlayabilir.

  Bunlar yeterince denetlenmediği sürece satışları devam eder.Yetkililerin bu türde yapılabilecek satışları engellemek için daha sık denetleme yapmaları konusunda kamuoyundan talep var.

  Günümüzde insan sağlığının ne denli önem kazandığını bu başımıza bela olan ölümcül hastalığın  etkili olduğu zamanda daha iyi anlıyoruz.Halkımızın sağlığı her şeyden önemli olduğu akıldan çıkarılmamalıyız.

   Marketler ve diğer ürün satış yerlerinde denetimler yapılırken,  kenar semtlerde ve köylerde satışı yapılan ürünlerin kullanım sürelerinin de geçip geçmediği dikkate alınıp kontrol edilmeli. Bu tür denetimler kenar semtlerde ve köylerde daha sık yapılmalı.

-------------------------

KÖYLER İLGİ BEKLİYOR

Köylerimizin birçoğunun bahçeleri, evlerinin çevresi çok bakımsız, bahçelerde  dikili ağaçların yıllardır aynı durumda.Ağaçların bakımı yapılıp budanmadığını,  evlerin kenarlarındaki avluların köylere yakışmadığını  görüyoruz. Halkımız  örnek alınması gereken bir  hizmeti çevresinde  gördüğünde veya biri önderlik ettiğinde ona uyum sağlar .

   Köylerin bahçelerine ve avlularına yapılacak düzenlemelerde bazı devlet görevlilerimiz,mahalli yöneticilerimiz  önderlik  etse, örnekler sunup daha modern avluların yapılmasını önerse bilgi sahibi olmaları sağlansa köylülerimiz buna onay verir.

 Köylerimizde bahçelerdeki ağaçların bakımı ve budanması çoğu yerde yapılmıyor.Meyve ağaçlarının aşılanması halinde daha çok verim alınacak.  Ne yazık ki böyle bir uygulama da   yaygın veğil.

  Köy yolları çevresi uzun yıllardır aynı düzeyde düzensiz, bakımsız.Köylülerimizin de medeniyetin sağladığı çağdaş haklardan yararlanması lazım .Onun için de bunu elde etmede kendi gayretleri   ve gerekirse yetkililerden  talepleri olması gerekir.Bazı köylerimize kurulan kanalizasyon şebekeleri ne durumda.? Çevrenin hijyen olup olmadığı kontrol ediliyor mu ?

   Bu ve benzeri, köylülerimizin sağlığı ile yakından ilgili konular köylülerimiz ve muhtarlarımız,siyasi partiler aracılığı ile gündeme getirilip eksik olanların yapılması için gayret gösterilmeli.

  Atatürk, köylünün efendi olması gerektiğini vurgulamış. Bu efendiliği ve gereken saygıyı kazanmak ancak köylülerimizin gayreti ile gerçekleşir.

  Bugün köylülerimizin hakları Mecliste  köylü olmayan,köylerin sorunlarını bilmeyen   temsilcilerce sağlanıyor.Köy kökenli, köyde yaşayan köyün sorunlarına vakıf bir parlamenterimiz yok. Başkalarının,  bugüne kadar  köylülerin hakkını nasıl savunduğunu köylülerimiz daha iyi bilir.

  Köylülerimiz kendilerinden sorunlarını  bilen temsilcilerini meclise göndermeleri gerekir.Ancak o zaman köylere  yeterli hizmet ve köylerimizin güzelliği daha çok sağlanmış olur.Kahvelerde her akşam bir araya geldiklerinde köylülerimizin günlük muhabbetleri dışında bu meseleyi de gündeme almaları zorunlu hale gelmiştir.

--------------------

FIKRA

 BU SEFER DE

İki eski dost yolda karşılaşır. Sarılıp kucaklaşmanın ardından biri sorar:

-“ Bak 35 yaşına bastın hala bir yuva kurmadın mı?”

-“ Bir türlü evlenemedim ne yapayım evlenmek için hangi genç kızı anneme gösterdiğimde,hiç birini gözü tutmadı.

  Nihayet geçen yıl turnayı gözünden vurdum  sandım.Çünkü kız da tıpkı anneme benziyordu.

Amma yine olmadı”

-“ Neden.?”

-“Bu kez de babam anneme benzediği için beğenmedi”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.