Mitolojide ölümsüz tanrıların çoğu Ege-Akdeniz Bölgelerinde mesken tutmuşlar. Yalnızca Orpheüs Trakya topraklarında yaşar. O bir şiir ve müzik tanrısıdır. Lir’ini öyle etkili çalar ki; Çaldığı zamanlarda Trakya Ve Marmara Bölgesinde tüm mahlukat dinleyişe geçer Karadeniz’in dev dalgaları bile susar… dinleyişe geçermiş
Denir ki; beklide bu nedenlerden Trakya çok şair üreten yer.
Başka bir deyişle Orpheus’ün mirası kuşaktan kuşağa geçer… miş
Bir süre önce bir şiir dinletisi için Kırklareli’ye yolumuz düştü. Dinleti her yıl kutlanan KAKAVA şenliklerinin bir bölümüydü.
Sabah onda ayrıldık Edirne’den. Yeşilin en güzel renklerini yara yara, köyleri gerilerde bırakarak kente ulaştık Zaten 60 km.lik bir yol. Meydandaki parkın önünde indik.Belediyenin görevlendirdiği şair Hasan Çalıkuşu bizleri karşıladı. O mayıs yeşili parkın havuz kenarında kahvelerimizi yudumlaya yudumlaya yol yorgunluğumuzu erittik.
Şiir dinletisi, Kırklareli Kültür ve Dayanışma Derneği’nin öncülüğünde ve rehberliğinde gerçekleşecekti.Dernek Başkanı Ali Coşkun Yanardağoğlu (rahmetli) yaşına rağmen aramızdaydı.Bir süre sonra tek başına Tekirdağ’dan gelen şair ve yazar Hasan Akarsu’da aramıza katıldı.
Sabah arabaya binerken yaşanan bunaltıcı sıcak Kırklareli’nde yoktu. Ya hava serinlemişti, ya da burası daha serindi. Püfür püfür bir Istıranca yeli, meşe yaprakları gibi bizi de okşamış ferahlatmıştı.
Kırklareli’inde her şey iç içedir. Derli toplu bir kenttir, kısaca. Örneğin, parkla belediye binası yan yanadır Biraz ötede müze kütüphane ve şiir dinletisinin yapılacağı Grant otel.
Yürüyerek gittik Grant Otel’e. Kocaman salonda bize ayrılan yerlere yerleştik. Geniş ve donanımlı bir salondu. Bir süre sonra salon doldu. Saat 14’te izlence başladı.Sunuculuğu ozan Hasan Çalıkuşu üstlenmişti. Mikrofonlar bile iki idi.
Salonun şairler dışında üniversite öğrencileriyle dolması bizi sevindirmişti. Bir süre sonra yanıldığımızı bir kere daha anlamıştık. Kısa bir süre sonra gençler çekip gittiler. Üstelik getirdiğimiz kendi kitaplarımızdan bir tane bile satılmamıştı.
Şiir dinletimiz müzik eşliğinde buruk bir biçimde sona erdi. Kural gereği Kırklareli’yi anlatan şiirler okunmuştu.Benim okuduğum şiirimden bazı bölümler şöyle idi:
“Kırklareli/Umutları kırk bir kere ili/Temizliğin şarkısını söyler//Caddeler sahneler Pazar yeri
…
Kırklareli/Bir kır çiçeği güzelliğinde/Ama unutulmuş gibi//Bazı köyleri ilçeleri/Kurtuluşumuzun Şehitler Abidesi
…
Şeytandere çiçeklenir de/Davul-zurna yeşerince/Bilin ki şölen şenlik/Kakava Hıdırellez, Kırklareli’nde..”
Eskiden yazdığım bu tanıtım yazısını yeniden ve besleyerek yazmayı istedi canım. Bir bölümünü yazdım şimdilik. Ama bitmedi. Sonra sonra sürdüreceğimi sanıyorum.
Kırklareli’nde de şairler var. Yıllardır kimi Edirne’de, kimi orada toplanır şiirlerimizi Birbirimize okurduk
Bu topraklar mitolojilerde Tanrılara adanmış kutsal topraklar, Daha sonra mitolojik yönden de bakacağim bu meşe yeşili ve Istıranca esinli bu bizim kente. Bilindiği gibi benim memleketim Vize. Yine bilindiği gibi Vize Kırklareli’nin ilçelerinden biri.
O günleri yeniden anımsamak ve yaşamak hoşuma gitti doğrusu.Bizi benimseler de benimsemeseler de bu böyle, biline.
Kutsanmış topraklardan sevgiyle…
Ve savaşa hayır…Barış gibi bir güzel dururken, neden savaş?..
