Yine rüzgarlı günler…

Yine şiddetli bir lodos. İnsanı ördeğe çeviren, balıkları serseme çevirip kıyıya sürükleyen ama ılık bir güney rüzgarı. Fırtınaya dönüşürse ağaçları devirip, çatıları uçurabilir. Atmosferi sık sık değiştiren bu güler yüzlü rüzgar başka olaylara da yol açabilir. En azından denizlerin dalgaları kıyılarını döver durur. Koca koca gemileri bile şaşkına çevirip alabora edebilir. Önceki günlerde böyle olaylar yaşandı. Ne yazık ki can da aldı. Karadeniz’imizin dalgaları hepsinden daha güçlüdür.

Trakya soğuğuyla da ünlüdür. . Sakin ilçemiz Vize’nin bu konuda adını anmaya değer. Çünkü Merkez Camisi’nin minareleri hemen hemen çok zaman vınlar durur. Keşan’ın rüzgarları da öyleymiş.

Önceki yıllarda bu enerjiden yararlanılmış da.. Belki de bu nedenle olacak Keşan, “Rüzgar Gülleri Kenti “ diye anılır.

Vize’nin bitimsiz ve minare vınlatan rüzgarı Balkanlardan ya da Karadeniz’den körüklenir, Istıranca Ormanlarını yalayarak, Ergene Ovası’na iner. Kuraklığa da neden olabileceği gibi, yağmur da getirebilir. Bu yıl yağmur çok oldu. Tarımı etkiler mi? Bilemem Ama henüz o tür yakınmalar gündeme girmedi.

Longos Ormanları” dünyada üçmüş. Bunlardan biri de Vize’de İğneada’nın oralarda. Bunlar suyu tuttukları için çok verimli bölgeler diye söylenip yazılmakta. İşte o bölgeye nükleer santral yapılmak istenmişti. Tepki gelince vaz geçildi. Ama sonraki günlerde neler olur bilinmez. Kazan dere ve Papuçdere Kıyıköy’ün oralardan denize ulaşır. Bu iki derenin suları barajlanıp İstenbul’a yollanıyormuş. Sanırım, şimdilerde de öyle. Yine o bölgede Dupnisa Mağarası, görenleri şaşırtıyormuş. Ayrıca ve yeni keşfedilen Cehennem Şelaleri de en son buluşlardan. Önceleri kimsenin haberi yoktu bunlardan. Onun için diyorum “Longos ormanları”na gitmeli. Oralara yol düşünce, ötekiler de görüntüye girer sanıyorum. Bu arada doğa ile içiçe olur, Demirköy’e giderken Güzellik Çeşmesinden su içersiniz. Ormanların çeşitli yerlerinde bulunan alabalık tesislerine uğramadan hiç olmaz. Bu arada ve hava güzelse, ya da yazsa Çamlıköy’e (Kastro) uğramamak akıl karı değil. Karadeniz’in kıyısında ve Kıyıköy’e yakın bir yerde bulunan bu beldede kum, deniz, dere, orman içiçe ve tamamen doğal…

Bu Lodos Ankara’da da var mı acep. Olmaz olur mu? Orada Lodos her gün her saat estirilmekte. Parti içi, parti dışı sorunlar. Büyük Millet Meclisinde sert tartışmalar ve kavgalar.

Etnik ayırımcılık yapanlar, Parti başkanlarının seviyesiz atışmaları..Her gün oluşan trafik kazaları. Şiddet, cinayet…

İnsan, neredeyiz biz. Yoksa Tekksas’ta mı? diyesi geliyor.

Eh, bu konular varken ve terör belası yaşarken başka lodos’a gerek var mı?

Halkoylamasına gelince… Bu denli sık ve yersiz yapılması bence normal değil. Halk oyunu kullanıp sizi orda görevlendirmiş.Sorunları çözmeniz için yetki vermiş.. Daha ne oylaması. Halkın temsilcileri çözmeli bu tür sorunları.

Bir süre önce,ünlü romancımız İsmet Kür’de veda etti. Bu kış sanatçıların göç yıllı.İ.Kür Yine ünlü yazarlarımızdan olan Pınar Kür’ün annesidir. Aynı zamanda şimdi hayatta olmayan Edirne sevdalısı Uluğ Turanlıoğlu’nun Gazi Eğitimden sınıf arkadaşı. Uluğ Hoca için yapılan etkinliklerin bazılarına gelmişti. Birlikte olup söyleştiğimiz zamanlar olmuştu

Yeri aydınlık olur umarım. Yakınlarına ve sevenlerine baş sağlığı diliyorum.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.