Edirne ve ülke genelinde iş alanında ara eleman sorunu bir türlü çözümlenemiyor.
Geçerli meslekler için özellikle tekstil ve günümüzde iş alanı çoğalan meslekler dalında ara eleman yetişecek okullara ilgi çok az.
Orta öğretim dışında yüksek okul seviyesinde olanlarda da durum aynı.
Bölgemiz açısından önemli olan Tekstil ve diğer meslek kurumlarımız için bölgemizde üretimde çok önem arz eden ara eleman sorununa gün geçtikçe büyük sorun haline geliyor.
Bakıyoruz , bir zamanlar Edirne’nin en önemli okullarından olan Sanat Enstitüsü ve diğer meslek okullarının bazıları kapatıldı Sanat Enstitüsü ise bugün kapasitesinin çok altında öğrenci ile Öğretim yapıyordu o da kapatılıyor.
Ara elamanın yetişmediği bir ülkenin sanayisi, ekonomisi nasıl gelişecek..
Trakya Üniversitesi’ne bağlı Tekstil Meslek Yüksek Okulu mezunları için bölgemizde geniş iş imkanları var.
Fakat bu okula öğrencilerin ilgisi yok denecek kadar az, bu okulda öğretim elemanları konunun uzmanı kişilerden oluşuyor., Ne yazık ki bu okullarımızın değeri kamuoyuna yeterince tanıtılmıyor.
Böyle okulları bitirenlerin iş imkanlarının yüksek olduğu öğrencilere duyurulmuyor.
Onun sonunda ülkemizde masa başı elemanı veya “ Ben her işi yaparım” deyip hiçbir işten anlamayan elemanları yetiştiriyoruz
Ülkemizde üretimin artması sanayide gelişmemizi çin okullarımızda her meslek dalında ara eleman yetiştirilmesine ağırlık verilmeli, Ara elemanlar aranan eleman olmadan kurtulmalı.
Böyle giderse işyerlerinde üretimde verim beklemek hayal olur.
*******************************************************************************
İLÇELER İHMAL EDİLMEMELİ
Edirne’ye bağlı küçük ilçelerimiz Lalapaşa, Meriç, Süloğlu ilçelerimizin de sorunları oluyor. Bu ilçelerimizde günlük mahalli basın olmadığı için sorunları iletmede zorluk çekiyorlar. Edirne merkezde bulunan mahalli basın mensuplarımızın bu ilçelerimize giderek sorunlarını yerinde belirlemelerinde yarar var. Bu konuda sorunlar bil fiil yerine giderek belirlenmesinde yarar var. Sadece Edirne merkez haberleriyle yetinmemeliyiz.
Bu arada ilçelerde resmi ve özel kurumların kendi görüşlerini yansıtan haberleri de yeterli görmemeliyiz.İlçelerde çok yönlü araştırma yaparak sorunlarını gerçek olarak duyurmalıyız. Bu alanda il mahalli basını olarak eksiklerimiz olduğunu kabul ediyorum.
Bunu dikkate alarak şirin ilçemiz Lalapaşa ilçemizi ziyaret ettim . Belediye Başkanı İsmail Arslan ve ilçenin tek muhtarı ile görüşmeler yaptım. Böylece sorunları birinci ağızdan öğrenmiş oldum.
Daha önceki yıllarda ETV’de görevli olduğum zaman arkadaşlarımızla birlikte ilçelerin yanında köylere de giderek sorunlarını yerinde belirliyor ve çözümüne katkı sağlıyorduk.
Bazı illerin TV kanalları bu yöntemi izliyor Böylece izleyici sayısını artırıyor.
Günlük rutin birbirine benzer haberler okuyucuların da dikkatini çekmiyor. Mahalli basın olarak haber ağını özel haberlerle genişletmek zorundayız.
******************************************************************************
BAZI ARAÇLAR ÇEVRE YOLLARINA YÖNLENDİRİLMELİ
Edirne’de şehir içinde işi olmayan veya trafiğe takılmak istemeyen araç sürücülerinin çevre yollarını kullanmasıyla şehir merkezi trafiği büyük oranda rahatlayacak.
Ne yazık ki bunun için gerekli uyarı yapılamıyor .
Çevre yolundan gitmenin yararını belirten araçları yönlendiren afişlerin asılarak, sürücülerin çevre yollarına gitmeleri özendirilmeli
Gerçekten Edirne’nin çevre yollarının açılması trafik açısından çok faydalı olmuştur.
Edirne şehir trafiği bu sayede büyük oranda rahatlamış oldu.
Bu yolları bilmeyen yerli ve yabancı sürücülerin çevre yolu yerine şehir merkezindeki yolu tercih etmeleri nedeniyle hafta sonlarında Şehir merkezi trafiği kilitlenmektedir.
Sürücülerimize çevre yolunu kullanmaları konusunda “broşür mü olur yoksa afişler mi asılır” uyarılar yapılmalı.
Bu sağlandığı takdirde kent merkezindeki araç yığılması azalmış olacak.İnsanlar da çileden kurtulacak.
*******************************************************************************************
KALDIRIMLAR İŞGAL EDİLMEMELİ
Edirne’nin bazı sokaklarında araç sürücüleri araçlarını yayaların gelip geçeceği yerlere park etme alışkanlıklarını sürdürüyor. Yayalara ayrılan kaldırımlar araç park alanı haline dönüşüyor. Bu konuyu defalarca dile getirdim. Araçların park etmemesi için konulan dubaların da araç park alanı olmasını engellemediğini defalarca satırlarımda gündeme getirdim.
Bunun için öne sürülen gerekçe şu” Ne yapalım araçlarımızı park edecek yer yok kaldırıma çekmek zorunda kalıyoruz” böyle bir mazeret olamaz.
Yapılan kaldırımlar yayalara ayrılmışsa oradan yayalar yararlanır. Elinde pazar arabası ile kaldırımdan geçmek isteyen insanlar, yaşlılar, engelliler, kaldırımlara araçlar park ettiği için araçların arasından geçip hayatını tehlikeye atmak zorunda kalıyorsa orada bir yanlışlık var demektir.
Bazı kaldırımlar da çevredeki işyerlerinin işgali altında. Bakıyorsunuz masalar kurulmuş, insanlar bacaklarını uzatmış yayalar geçecekmiş kimsenin umurunda değil.
Böyle olmamalı, herkes kurallara uymalı. Bu sağlanmadığı takdirde orada huzur beklemek hayal olur.
**************************************************************************************************
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
İLK DENİZALTI 1885 YILINDA DENİZE İNDİ
Tarihimizde ilk denizaltı 1885 yılında İngiltere’den getirildi.
İngiliz gemi mühendisi Karet’in denetiminde yapılan bu ilk denizaltı çok beğenildiğinden iki denizaltı daha alındı. Ancak son denizaltıların kurulma ve takılma işlemi İstanbul’da Taşkızak’ta yapıldı.
SERT OLSA NE OLUR
Mahallenin ünlü kılıbıklarından hasan bey evde kendisine kızan eşi hava hanımdan birkaç maşa yer.
Bunun üzerine soluğu kahvede alır.
Kahvede oturduğu sırada arkadaşları “ Bugün hava çok sert diye şakalaşırlar”
Hava sözcüğünü karısı Havva zanneden Hasan bey:” sert olsa ne olur vurduğu iki üç maşa” der.
------------------------------------
ÇİN ATASÖZLERİ
-Derenin ne kadar derin olduğunu ölçmek için iki ayağınızı kullanmayın.
-Uzaktaki su yakındaki ateşi söndürmez.
Bazıları fidan diker, bazıları gölgesinde oturur.