Yine böyle sonbahar sabahı Ulu Önder Atatürk yaşamını yitirdi, bizlere veda etti.
yaşamının çoğu cephelerde, ülkesinin düşman işgalinden kurtulma mücadelesi ile geçen 57 yıllık ömrü 1938 yılının 10 kasım günü saat dokuzu beş geçe noktalandı.
Bir devre damgasını vuran, yaptığı kurtuluş mücadelesiyle kendi ülkesi dışında sömürge ülkelerin kurtuluş mücadelesine de ışık tutan Atatürk’ün önemi ne yazık ki ülkemizde yeterince anlaşılamadı.
Onun ülkesi için hedefleri zamanla unutturulmak istendi. Ata’ya bağlı olduğunu söyleyenler, onun yolundan gittiğini savunanlar bunları sahiplenme, ilkelerine uyma yerine işin kolayına kaçarak şeklen sevgilerini bağlılıklarını göstermek sitediler..
Onun, uluslundan beklediği muasır medeniyetler düzeyine ulaşma amacı bir türlü gerçekleşemedi.
Atanın konuşmalarında sık sık belirttiği gibi,ulus olarak demokrasiyi sahiplenmek halkın taba olmadan uzaklaşma ülküsü aradan bu kadar süre geçmesine karşın yeterince amacına ulaşmadı.
Atatürklün ilkelerinin sahiplenilmesi bir yana bu güzel yurdu bizlere kazandıran fedakar insanın yaptıkları hizmetler adeta yok sayılmak istendi.
Atanın mirasına sahip çıktığını söyleyenler bu görevlerini yeterince yerine getiremediler Onlar sadece slogan Atatürkçülüğü yaptılar. İlkelerini göz ardı ettiler.
Her yıl 10 Kasım günü geldiğinde ağlayıp sızlama ile ona özlemini dile getirmekle yetindiler .
Atanın, “ Benim naçiz vücudum bir gün tapmak olacaktır.Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır ve Ey Türk gençliği Cumhuriyeti biz kurduk sizler sonsuza kadar yaşatacaksınız” sözlerinde ifade edildiği gibi ilkelerinin sahiplenilmesi geri planda kaldı.
Kısa ömründe Atamızın ülkeye kazandırdığı tesisler bir biri ardına satıldı. Bazı çevrelerce kendisi de hedef haline geldi.
Atanın ” Yurtta Sulh Cihanda Sulh” sözlerinin günümüz için ne kadar önemli olduğunu şimdi çok daha iyi anlıyoruz.
Bugün de yine ona bağlılık nutukları atılacak göstermelik törenler yapılacak.
-----------------
DÜNYADA UNUTULMAYAN TEK LİDER
Son yüzyıl içinde dünyada çok liderler geldi geçti.
Zamanında çok popüler , ülkelerinde sevilen bu liderler zamanla unutuldu gitti.
Bazılarının tarih kitaplarından isimleri silindi, heykelleri kaldırıldı.
Dünyada varlığını ve saygınlığını koruyan, ülkesinde sevilen tek lider Atatürk kaldı.
Bu sevgi sadece ülkemizde değil tüm dünyada yaygın duruma geldi.
Böyle bir değerin, sevgisini yok etmeye kimsenin gücü yetmeyecektir.
Ölümünün 82. Yıldönümünde Atamızı bir kez daha saygı ve özlemle anıyor. Ruhu şad olsun diyoruz.
Bize emanetinin sonsuza kadar yaşayacağımızı ifade etmek istiyoruz.Nur içinde yat Atam.
--------------------
AMERİKAN SEÇİMLERİ TÜRKİYE’DE DE YANKI YAPACAK
Bugün tüm dünya ülkeleri Amerika’daki başkanlık seçenlerinin sonuçlarını ilgi ile izliyor:
Her ne kadar Demokrat Parti adayı Bilden seçimi kazanmış görünüyor.2021 yılı ocak ayında Amerika’da yeni yöneticiler görevi devralacak.
Seçim süresindeki gelişmelerde, tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemiz için de örnek alınması gereken olaylar yaşandı.
Görevi bırakmamak için her türlü oyunu deneyen Turump sonunda mağlubiyeti kabullenmek zorunda kaldı.
Bu durum ülkede tarafsız olan yargı organları sayesinde gerçekleşti.
Böylece demokratik bir ülkede yargı organlarının kararının, tarafsızlığının ne kadar önerli olduğu anlaşıldı.
Bu uygulamanın tüm çağdaş ülkelerce örnek alınması gerenken bir uygulama olabileceği, bundan sonra daha iyi anlaşılacaktır.
Yasama.,yürütme, yargının birbirinden ayrılmasının demokraside olmazsa olmaz olduğu ABD seçimsinde bir kez daha anlaşılmış oldu. Bu uygulamayı başka yöne çekmek isteyenler için bu örnek uyarıcı olmalı.
---------------
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ.?
İLK MARŞIMIZ MAHMUDİYE MARŞI
Ülkemizde bilinen ilk marş Mahmudiye Marşıdır.
1829 yılında “Muzikai Hümayun Bandosu” şefi İtalyan Guiseppe
Tarafından bestelenmişti.
Cenk Havası,Cezayir,Mecidiye marşları da onun besteleriydi.
Sultan 2. Mahmut’un Asakeri Mansurai Muhammediye ve Rıfat Beyin” Annem Beni Yetiştirdi Bu Ellere Yolladı” adıyla besteledikler marşlar da en eski marşlarımızdır.